Kumralım

[28]😻

Yeni bölüm için 5 vote
Bu arada güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederimmm<<33

Sabah uyandığımda yanımda Atlas yoktu ve banyodan gelen su sesleri ile Atlas'ın banyoda olduğunu anladım.

Yatakta doğrularak oturdum ve su sesleri kesilmeden üzerimi değiştirdim.

Üzerimi değiştirdikten sonra kendime baktım. Dağınık saçlarım bir çalılığı andırıyordu.

Atlas'a baktığım günler boyunca kendime hiç vakit ayırmamıştım.

Kendime bakmaya devam ederken banyonun kapısı açıldı ve irkilerek o tarafa döndüm.

"Banu?"

"Efendim."

"Hadi, sende banyo yap. Bugün belki yola çıkarız."

"Tamam," diyerek banyoya girdim.

-

Banyomu yaptıktan sonra üzerime sıcak olduğu için minik, siyah bir şort ve üzerime de bol bir siyah tişört giyindim.

Üzerimi değiştirir değiştirmez banyodan çıktım yatağın üzerinde kitap okuyan Atlas'ı gördüm.

Tebessüm ederek onu izlemeye devam ederken beni fark etti ve kitabı kapatarak komidinin üzerine koydu.

"Hadi, aşağı inelim."

"Tamam," dedim ve Atlas ayağa kalkınca beraber odadan çıkıp aşağı kata indik.

Herkes yemek masasındaydı ve sanırım bizi bekliyorlardı.

"Oh be, sonunda geldiniz." Poyraz bizim geldiğimizi görünce hemen konuşmaya başladı.

Beraber masaya oturduk ve yemeğe başladık.

Her zamanki gibi çeşit çeşit yemek vardı ve ben yine yemek yemeyi çok sevdiğim için tabağıma çok yemek aldım.

"Ee, siz ne zaman Fransa'ya gideceksiniz?"

"Bugün yaparlarsa bugün çıkarız."

"Ne ile gideceksiniz?"

"Hira, canım arkadaşım neden bu kadar soru soruyorsun acaba?"

"A-a sen Atlas'ı mı kıskandın?"

"Ne alaka ya? İyi konuş." Cidden aşırı derecede zekiyim ya.

-

Beraber yemeğimizi yedikten sonra Atlas herşeyi hazırladığı için beraber odamızda valiz hazırlıyorduk.

"Atlas, orada hava sıcak mıdır?"

"Şuan ilkbahar mevsimini yaşıyorlar."

"Oo, profesör Atlas Bey konuştu bakıyorum da." dediğimde Atlas gülerek önüne döndü.

-

Şuan uçaktaydık ve Atlas ile bugün olan maçı izliyorduk. Atlas vurulduğu için izinliydi ve bizde bunu fırsata çevirerek tatile çıkmıştık.

Maç şuan 2-1 devam ediyordu ve biz yeniliyorduk. Necip'im bi gol atsa da keşke.

Maç bitmişti ve 2-1 mağbuliyet görünce hüzünle tableti kapattım ve çantama koydum.

En sonunda jet bir yerde durdu ve Atlas'la beraber aşağı indik.

İndiğimizde rastgele bir taksi durdurup yakınlarda bir otele yerleştirmek için oraya sürmesini söyleyerek ******** otele gittik.

-

Sabah uyandığımda Atlas hâlâ uyuyordu ve hızlıca soğuk bir duş alarak üzerimi degiştirdim ve banyodan dışarıya çıktım.

Odaya girdiğimde Atlas diğer banyoya girerek oda duş almıştı ve üzerine beyaz bir gömlekle altına siyah bir pantolon giymişti.

Beraber yemek için aşağıya indik ve masaya oturur oturmaz elime menüyü aldım.

Menüye bakarken dikkatimi birşey çekmedi yani... Birşey hariç.

Sadece kuruvasan ve pankek dolusu bir tabak istiyordum.

Garson gelir gelmez Atlas siparişini verdi ve sıra bana geldi.

"Siz ne istersiniz?" Çocuğun gözleri heryerimi süzdü. Atlas bunu fark etmiş olmalı ki baya sert bir sesle, "Ecelin olmamı istemiyorsan şu siparişi al." dedi.

Çocuk çok fazla korkmuş almalı ki gözlerini sıkıca kapayarak yeniden sordu, "Ne istersiniz Hanfendi?"

"Pankek ve kuruvasan."

"Tamamdır."

-

Beraber kahvaltımızı yaptıktan sonra gezinti için kapalı bir çarşı ya gittik.

Duyduğuma göre... Yani sanırım. Burası 1628'de kurulmuş çok eski bir çarşıymış.

Beraber Atlas ile hem gezinip hem de birşeylere bakıyorduk.

En sonunda forma satan bir yerde durduk ve gözüm Ronaldo Forması'nda takılı kalmıştı.

Atlas Bey ise bunu fark edince hemen formayı aldı. Formanın paketini elime aldım ve Çarşı'da yürümeye devam ettik.

-

Otele geldiğimizde çok bitkin bir haldeydik ve bu yüzden direkt olarak üzerimize değişirip yatağa yattık.

Uyumadan önce tabletten Hababam Sınıfı izledik. Film boyunca bir sürü abur cubur yemiştim ve film bittikten sonra yarın uyanma için gözlerimi kapatmıştım.

Eveeeeett, bu bölümü nasıl buldunuzzz???
Yeni bölüm 5 vote gelince hepinizi öpüyorum baysss<<33