Vote verin sonra yazasım gelmiyo
Sabah uyandığımda siren sesleri geliyordu ve Atlas beni bir yere götürüyordu. "Atlas noluyor?" dedim ve beni hemencecik indirdi.
"Çabuk!"
"Ne oldu?"
"Seni almaya geldiler!"
"Desene o zaman!" dedim ve koşarak gizli odaya girdim. Atlas bütün odayı saran bir kitaplıkta bir dere bastı ve açıldı. "Merhabalar, şifreyi alabilir miyim?"
Bu ne ya, döverim ben bunu! Robot mu bu!? Atlas elini okuttu ve iki tane daha şifre girdikten sonra içeri girdim ve arkamdan kapıyı kapattı.
Ben noluyo diye düşünürken siren sesleri her şeyi anlatıyordu. Arkama baktığımda herşey çok güzeldi. Normal bir mutfak vardı.
Hatta puf koltuklar, duvarlarda sahte yosunlar ve LED ışıklar, Beşiktaş posterleri ve bir sürü şeyi! Son olarak bir tane televizyon vardı.
Herşeyi inceledikten sonra puf koltuklardan birine oturdum. Ondan sonra kapı 'çat' diye açıldı. Yani buranın değil Atlas'ın odasının.
Evet, Atlas'ın odasında kalıyordum. İçeriye bir kaç kişi girmiş olmalı ki konuşma sesleri geliyordu ve Atlas'ta belki beni bulurlar diye gelmişti.
İçeride yarım saat kadar kaldılar ve birşey bulamadıkları için gittiler. Sonra da kapı açıldı ve içeri Atlas girdi.
"Banu..." İsmimi seslendeğine göre kötü bir şey olduğunu hemen anlamıştım. "Bir şey mi oldu?" dedim ve iç çekerek bana döndü.
"Konuşmamız lazım..."
"Tamam."
"Ama kızmayacağına da söz vermen gerek."
"Tamam, ama duruma göre değişir."
"Ben..."
"Sen?"
"Sen gittikten sonra bir sürü olay oldu Banu. Annenle babanın seni bir adama sattığını duydum. Hayat seni bir kaç ay sonra alacaklarını ve öyle öyle bir sürü adama satıcaklarını öğrendim."
dediğinde şok içinde onu dinliyordum. Ne yani? Beni o pislik kadınlar yerine mi koyacaklar? Of ya, onların ölmesini diliyorum!
"Sonra da annenlerle konuştum. Nerede olduğunu bilmiyoruz dediler ama yalan söylediklerini çok iyi biliyordum." dedi ve devam etti.
"Ailenle büyük bir tartışmaya girdik. Gözüm dönmüştü. Ne yapacağımı bilemedim ve..."
"Ve?" dediğimde gözlerini yumdu ve, "Onları öldürdüm." diyerek fısıldadı. Ne! Be yanlış duydum değil mi? Hayır, hayır hayır! Atlas sen bunu yapmazsın!
Kahretsin! İkimizde katil olmuştuk! Ben yerimde kaskatı kesilmiştim. Hayır, annemle babamın ölmesine üzülmemiştim. Atlas'ın bir katil olduğuna üzgündüm.
Oturduğum yerden Atlas'ın yanına gittim ve ona sıkıca sarıldım. Hayatı boyunca bana yaptığı en iyi iyilik olabilirdi bu bana.
Oda şaşkınlıkla ban baktı ve, "Kızmadın mı?" dedi. "Hayır, teşekkür ederim ama..." dediğimde ona kızmamdan korkmuştu.
"Ama Emir nerede?" dediğimde güldü ve bana baktı. "O Sude'ye evlenme teklifi etti. Evet, senin kardeşin benim kardeşime sırıl sıklam aşık."
"Ne? Ciddi misin sen? İkisi daha lise bire gidiyor."
"Maalesef, oda bir gerçek."
"Bir dakika," dediğimde olduğum yerde doğruldum ve Atlas'a döndüm. "Ne ile çıkma teklifi etti o manyak?"
"Yüzük almış."
"Ne?"
"Hatta, parası olmadığı için annesinin yüzüğünü almış." dediğimde güldüm ve tekrardan Atlas'a sarıldım. Ne yapalım?" diye sorduğumda gözleri parladı.
"Bilmem, istersen halı sahaya gidip beraber maç yapalım."
"Olur, hatta takım giyinelim."
"Ne takımı?"
"Forma tabi kide."
"Tamam, gel bakalım." dedi ve beni kucağına aldı.
"A-atlas napıyorsun?"
"Seni kucağıma alıyorum."
"Onu görüyorum be adam, neden alıyorsun?"
"Acaba?" dedi ve odadan çıktık.
"Acaba derken?" dedim ve dudaklarıma küçük bir buse kondurdu.
"Bilmem, orasını sen düşün."
"Çok gıcıksın be adam."
"Sende pis kadın."
"Seviyorum seni be." dedim ve ona sarıldım.
Vote+Yorum verin sonra yazasım gelmiyo sanki boş boş yazıyom
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kumralım
Teen FictionBanu: Çok gıcıksın be adam. Atlas: Sende pis kadın. Banu: Seviyorum seni be.