Vote+Yorum Yapmayı Unutmayınnn. İyi okumalarr<33
Herkes mesajı görmüş olacak ki 'GEZİ' grubunda konuşmaya başladık. Herkes ne yapacağımızı konuşuyordu.
Bende onların yazdığı mesajları okuyordum. Hani gruplarda hiç birşeyi umursamayan eleman olur ya. O benim işte.
Atlas'ta konuşmayı pek sevmediği için İsa kısa cevaplar yazıyordu(oda sadece ona soru sorulduğunda).
Saat 22.34 gibi herkes kapattı. Sude'de odasına geçti. Ben telefonumla uğraşıyordum ve Atlas'ta eski maçları izliyordu.
Bende Quaresma'nın hayatı ile ilgili bir şey izlemeye başladım ve Atlas bunu duyunca beni yanına çağırdı. Ürkek adımlarla ona doğru gittim ve yanına oturdum.
"Sende mi futbolla ilgileniyorsun?"
"Evet, neden ki?"
"Peki... Ne olmak istiyorsun?"
Atlas ardı ardınca sorunca ve bu kadar güzel sesiyle sorunca büyüleniyordum ve cevap veremiyordum.
"Ben..." Dedim tereddütle ve devam ettim.
"Ben futbolcu olmak istiyorum." Dedim.Burnundan güldü ve başka hiç birşey yapmadı. Ona kaşlarımı çattım ve "Ne oldu?" Dedim.
"Hiç birşey." dedi ve kalın parmaklarıyla telefonunu açtı. Bir süre onu izledim ve ne yaptığını görmek istedim. Instagram'a girince kalkmak için doğruldum ama "Burada kal." Dedi.
Hiç birşey demeden onun dediğini yaptım ve bağdaş yaparak yanına tekrardan oturdum.
Bir süre benim yaptıklarımı izledi ve bende ona baktım ve şaşkın gibi kaşlarımı çattım ve alt dudağımı sarkıttım.
Aslında bilerek dudağımı sarkıtmamıştım. Şaşkın olduğum zamanlar böyle yapıyordum.
Atlas bana gülerek elini uzattı ve elini sağ omzuna koydu. Yaptıklarına şaşırarak ona baktım.
"Neden şaşırdın?" Dedi ve gözlerime baktı. Doğrudan gözlerime bakıyordu ve ben bir aptal olduğum için asla göz teması kuramıyordum.
Bu yüzden gözlerime telefonuna diktim ve "Hiç birşey." Dedim. Sesi üzgün bir şekilde "Göz teması kuramıyorsun değil mi?" Dedi.
Bende kafamı evet anlamında salladım. Omzumu tuttuğu elini omzumla beraber kendine çekti ve tam karşıya baktı.
"Ailenle aran nasıl?"
"İyi..."
"Yalan söylüyorsun." Kimsenin duymaması için fısıldayarak konuşuyorduk."Evet... Yalan söylüyorum."
"Çok mu kötü?"
"Evet..."
"Onları seviyor musun?"
"Bilmiyorum. Peki... Senin ailenle aran nasıl?"
"Annemle iyi de, babamla çok kötü."
"Neden? Benim Emir hariç herkesle çok kötü. Neden sadece baban?"
"Boşver." Dedi hüzünlü sesi.Ona destek olmak istercesine sarıldım. Oda bana döndü ve sarıldı. Bu dostça bir sarılmamıydı bilmiyorum ama bana pek öyle gelmiyor.
"Biliyor musun?" Dedi Atlas bana. Çok daha sıkı sarılmıştı bana. "Efendim?" Dedim ve kafamı ona döndürdüm.
Oda bana baktı ve "Aslında bize geldiğinden beri senden hoşlanmaya başladım." Dedi ve devam etti. "Hareketlerin, konuşma tarzın. Bunlar beni benden alıyor Banu."
"Yani buna ne demem gerekiyor bilmiyorum ama bu zamana kadar bizde kaldığın için çok teşekkür ederim." Dedi ve saçlarımın kokusunu içine çekip saçlarımın üzerinden öptü.
Cidden mı yani? Şaka mı yapıyordu gerçek mi? Evet, bende hoşlanıyordum ve belli etmiyordum (kesinlikle).
Ya şaka yapıyorsa? Belki de benim duygularımı öğrenip dalga geçecekti. Ama, ama hayır! Atlas böyle şeylerden nefret ederdi.
Öğrenirdi ama asla yaymazdı. "Merak etme. Yalan değil." Dedi sakin bir sesle. Ben bir odun olduğum için utançtan ne yapacağımı bilmiyordum.
Sadece daha sıkı sarıldım ve yüzümü onun göğsüne gömdüm. Bir süre daha öyle kaldıktan sonra ayrıldık. Benim yüzümde aptal bir gülümseme varken Atlas gayet ciddiydi.
"Gayet ciddiyim." Dedi ve ben çok ses çıkarmamaya çalışırken kahkaha attım. "Off, sen hep güler misin? Hadi gel sanada çanta ayarlayalım."
Dedi ve iki elide koltuk altından tuttuğu anda beni havaya kaldırdı.
"Ben kedi değilim bırak beni ya. Yürüyebilirim!" Evet, ben kedi değildim ve yeniden evet, beni bir kediymişim gibi tutuyodu. Bende daha ağır olmak için bağdaş yaptım.
Atlas'ta bu yaptığımı neden yaptığımı görerek "İnan hiç ağır değilsin." Dedi ve beni odasına götürdü. Beni yatağa attı ve dolabına yönelip iki tane çanta çıkardı.
"Evet, benden ne verebilirim ki sana?" Bende biraz dolaba bakarken yan yana dizilmiş bir sürü forma gördüm.
"Formaaa!" Bana anında döndü ve güldü. "Sen hepsini yıratarsın."
"Ne alaka ya." Dedim ve tamamen bana döndü ve yanıma geldi. "Hep ben koşmuyorum ya çocuk gibi."
"O zaman sende koş." Dedim ve üste çıkmaya çalıştım. "Tamam, gelince istediğin kadar giyebilirsin."
"Tamam. Ama gelince giyerim!" Dedim ve bende bana yaptığı gibi ona kaldırdım.
Düşündüğüm gibi bunu beceremedim çünkü Atlas benim iki katım.
-
Berber çantalarımızı hazırlayıp koridora koyduk. Ben çoğunlukla Sude'den aldım. Beraber çantaları koyup Atlas beni yatırdı.
Beni yatırdıktan sonra alnından öptü ve odasına gitti. O gittikten sonra da gözlerimi tarım uyanmak için tekrardan kapattım.
SeLeMeee ben karakter tanıtım bölümünde Emir ve Sude'yi unutmuşum(çünkü süper zekayım) neyse, ben onlar ekledimm bu arada en sevdiğiniz hangisi olduu. Bu arada Atlas ve Banu uymuş mu? Onlara karar veremedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kumralım
Teen FictionBanu: Çok gıcıksın be adam. Atlas: Sende pis kadın. Banu: Seviyorum seni be.