GECE
Halas tuvalete gideceğim demişti ama yarım saattir tuvaletten çıkmıyordu. Babama biraz beklemesini söyledim ve tuvalete gittim. Kapıyı tıklattım. Ama hiç bir ses gelmedi.
"Halas..." dedim bekledim. Gene cevap gelmedi. "iki saat oldu hala çıkmadın bir şey mi oldu? Bir şey mi yaptım yoksa?" gene de cevap gelmedi.
"sen içeride misin yoksa ben tuvalete dalayım mı?" gene cevap gelmeyince kapıyı açtım ve içeri baktım.
Kimse yoktu. Halas yok olmuştu. "ne oldu?" diye sordu babam. "bir şey yok baba. Sadece... Halas da yok. Ben bir dışarı çıkayım belki bulurum onu." dedim. Biraz modum düşmüştü. Babam başıyla "tamam" dedi. Ayakkabılarımı giydim ve evden çıktım.
Kulaklıklarımı taktım ama ne dinleyeceğimi bilemedim. Ona aşık mıyım bilmiyorum İlgisi var mı bilmiyorum. Bana yürüdüğünü bile geç anladım. Evet ben de bazen ona yürüyorum ama ben birine bir şey hissetmiyorum ki. Biliyorum çünkü. Küçüklüğümden beridir bir çok kişiyi gözlemledim. Sınavlar, dersler ve kariyer her şeyin çağresi gibi. Herkes bana yanlışmış gibi geliyor. Erkek olan herkes. Hatta bazen babam bile...
---Sevgili okur lütfen buraya böyle bir durumda siz olsanız hangi şarkıyı dinleyeceğinizi yazınn. Şarkı zevklerinizi inanılmaz merak ediyoruumm--
Halas'ın nereye girmiş olabileceğini düşündüm. Belki market dedim en başta ama sonra arka sokaktaki o yer geldi aklıma. Her türlü suçun işlendiği bir yer. Hani vardır ya bir dönem bütün polislerin baskın yaptığı en sonunda da durduramadıklarını fark edince dosyasını kapattığı yerler, onlardandı. Babam senelerini verdi. Sonra çözülemeyince hiç bir şey olmamış gibi unuttu.
Uyuşturucu kullanımı, Silah kaçakçılığı, adam kaçırma artı yaralama, Kaçak içki gibi işler yapılırdı. Halas da bu tarz yerlere hiç girmeyen birine benzemiyordu.
Ayaklarım beni o tarafa götürdü. Ne kadar tehlikeli olsa da, ben Halas'la konuşuyorum dedim kendime. Bundan daha tehlikeli ne olabilirdi?
Sokağa girdiğim gibi o iğrenç içki kokusu ciğerlerime doldu. Yanımda bir adam vardı. Yaşlıydı. Üstü yırtık pırtıktı. Ama buna rağmen elinde bir koca şişe viski ve pahalı marka bir sigara vardı. Yanında da uyuşturucudan kafası uçmuş her tarafı estetik dolu mini etekli kızlar vardı.
Biraz daha ilerledim. Her türden insan vardı. Ünlü iş adamları bile vardı. Çünkü hiç kimse elindekinden memnun olmaz. Hemen saçma bir yere harcar. Veya kendini kötü bir yere sürüklemekten, orada yaşayacakları hazlardan keyif alırlar. Aynı azıcık parası olmadığı için kendini içkiye veren, uyuşturucuya veren insanlar gibi. Hem onları aşağılarlar. Hem de onlarla aynı olurlar.
Kendimi gizlemeye çalışarak yürümeye devam ettim. Ve yolda küçük bir kız gördüm. Hem ağlıyordu, hem de elindeki uyuşturucuyla bakışıyordu. Yapmamam gerekirdi. Vicdanımı susturmalıydım. O insanların ne yapacağı belli olmazdı. Ama yapamadım işte.
"istemiyorsan içmeyebilirsin." dedim kıza tatlı ve kısık bir sesle.
"ilk içişim değil. Sadece bu gün sabah bir tane almıştım. Ve bana o günü hatırlattı. Şimdiyse üşüyorum. Ve o günü hatırlıyorum. Ve bir daha almamı söylediler. Ama bunu da alırsam aynı anları hatırlamaktan korkuyorum."
"o gün diye neyden bahsettiğini bilmiyorum ama yanakların kıpkırmızı ateşin olabilir. Bakmama izin verir misin?"
Kafasıyla onayladı. Ona yaklaşıp elimi alnına koydum. "evet var. Bak buradaki herkesden korkuyorum. Tiksiniyorum hatta. Ama sen bana sıcak geldin. Bir süre seni evimde ağırlayabilirim. Yani... En azından ateşin düşene kadar."
"yüzsüz gibi olacak ama çok iyi olur."
"bu yüzsüzlük değil saçmalama. Bir yuvan olmadı muhtemelen hiç. Buraya bir insanın nasıl ve neden düştüğünü bilirim. Ama bana bir söz ver. Ben sana iyi bakayım sen de bana kendini anlat. Mesela "o gün" diye neyden bahsediyordun anlat."
"bana uyar. Zaten bu güne kadar kime konuştuysam sağırdı."
Zaten hepimiz sevgisi olana, yüreği temiz olana, konuşmak isteyene, seni düşünene hep sağır ve dilsiz olmadık mı? Hep kör olmadık mı? Hep yok saymadık mı?
Hep kötü olana, seni boğacak olana, acılar yaşatacak olana koşmadık mı? Bir umut... Beklemedik mi hep olmayacağını bile bile...
Kızı kolumun altına aldım. Ve evimin yolunu tuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Dilek
Gizem / Gerilimkendisini tanrının görevlendirdiğini söyleyen, simsiyah giyinmiş, kapüşonlu ve kapüşonundan yüzü görünmeyen bir adam... tanrının seçtiğini söylediği insanlara son 3 gününün kaldığını söyleyip onlara bir dilek hakkı sunar. seçtikleri dileği ise ne ol...