GECE
Önümde duran ve iki saattir bakıştığım sandalyeye bağlı kızı çözme kararı aldım. "sakın yaklaşma." dedim önümdeki kapüşonlu adama. Silahımı ona doğru tutarken kadının ellerini ve ayaklarını tek elimle çözmeye başladım.
"hadi git. Ve bu adamla derdin her neyse sakın korkma. Ben hallederim." dedim kadına.
Kafasını salladı ve koşarak dışarı çıktı.
"şimdi sen-" dedim tıslayarak ama o sözümü kesti.
"sen halledeceksen sorun yok güzelim." dedi flörtöz bir sesle. Sesi bir erkek sesiydi.
"bir saniye... ne!?" dedim.
"ben hallederim dedin ya kadına. Sen hallet diyorum ben de."
"şu silahı alırım, senin-"
"hop hop hop tamam. Demedim say. Ama bu kadar seksi bir bebeğin elinde bir silah doğrultuyor olması ve o silahı bana doğrultuyor olması beni hem şaşırtıyor hem de ürkütüyor açıkçası." dedi.
O BENİMLE CİDDİ CİDDİ FLÖRT MÜ EDİYORDU?!
MİLLETE NE TAŞLAR DÜŞER BANA DA YILLARDIR CİNAYET İŞLEYEN BİR KATİL! NE BU WATTPAD HİKAYESİ Mİ. EVET TAMAM ÇOK SEVERİM AMA ŞUAN İÇİN ÇOK ÜRKÜTÜCÜ!
Elindeki silahı yavaşça yere bıraktı. "bak artık silahım da yok hadi sen de bırak da konuşalım yavrum."
Yavrum mu? Ay bayılırım. Çok çekici bir kelimedir. Ama hayır bu adamda değil. Kendimi gerçekten çocuğu gibi hissediyorum.
Tamam peki yargılamayacağım. Onun yerine bununla flört edeceğim. Ay hayır belki de flört bana göre değil. Ama en azından onu terslemeyebilirim. Ve bunun sonunda onu konuştururum ve babamın "aslan kızı" olurum.
"peki tamamm" dedim ve silahımı geri cebime koydum. Elimle saçımın bir tutamını kulağımın arkasına attım. Evet şu an kendimden iğreniyorum.
Yanıma yaklaştı. Kulaklığımda hala şarkı çalıyordu. Bacalarımın titremesinden şarkıyı unutmuştum bile. Bir katille flörtleşiyordum. İşin sonunda ölme ihtimalim de vardı. Ve ben sırf babam için bunu yapıyordum.
"hey yanlış şarkı." dedi. Yanıma gelip cebimden telefonumu aldı. Spotify arama yerine Scream&Shout yazdı ve şarkıyı açtı. "evet senin vibe'ını veriyor" dedi.
"yıllardır bütün cinayetleri böyle mi işliyorsun?" dedim.
"ne? yıllardır mı? cinayet mi? Ben cinayet falan işlemiyorum."
"aynen canım aynen. O yüzden az önce içeri girdiğimde bir kadına silah doğrultmuştun."
"canım mı?" dedi. Sırıtmaya başladı.
"ya bak sana dayanmaya çalışıyorum ama bana bak kapüşon kafa-"
"kapüşon kafa ne ya?" dedi yakınarak.
"ne diyim? yüzünü de görmüyorum zaten. Dua et siyah yüz demedim. Her neyse bana bak. Canım lafın gelişi söylenen bir şey ve yıllardır kapanmamış bir cinayet dosyasını incelemek için buraya geldim-"
"bir saniye oha! Sen polis misin?" dedi hoşuna gitmiş bir şekilde.
"peki ya sen psikopat mısın? Lan bana polis misin diye soruyorsun ama az önce suç işliyordun."
"Ama işlemedim. Ve her zaman filmlerde suçlu ve polis mükemmel bir ikilidir. Kader ağlarını örüyor."
"tanrım bana sabır ver. "
"peki tamam ben senin derdini anladım. Her gün buraya gelmeye ne dersin?"
"yaşamak istiyorum derim."
"aaaa ama sen bir polissin. Benim kalbim sende tutuklu kaldı galiba."
"peki şöyle yapalım ilk tanıştığımız zamana dönelim. Ben bu silahı alır-"
"aman be tamam. Böyle bir şeyden bahsetmiyordum zaten. Anlaşma yapalım. Sen her gün buraya gel. Ben de senin gibi bir güzelliği görmüş olayım. Sen de istediğini al. Sana işlediğim cinayetleri anlatayım. Veya işlenen cinayetleri."
İşte şimdi hoşuma gitmişti. Sırıttım.
"peki tamam bana uyar."
arkamı döndüm. Tam çıkarken hatırladım ve "bu arada şarkı güzelmiş" dedim.
dışarı bir adım attım ve kendi kendime "manyak mıyım ben? Niye 155'i aramadım?" dedim...
------------
Bu bölümü yazarken klasik bir amerikan wattpad kurgusu havasında yazdığımın farkındayım. Tabii ki diğer bölümlerim böyle olmayacak. Ama yazması çok keyifliydi. Ve bütün flört yeteneklerimi şu kitaba döktüm dkjdn. Neyse çok klasik olmasına rağmen gene de düştüyseniz bir oyunuzu alırımm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Dilek
Mystery / Thrillerkendisini tanrının görevlendirdiğini söyleyen, simsiyah giyinmiş, kapüşonlu ve kapüşonundan yüzü görünmeyen bir adam... tanrının seçtiğini söylediği insanlara son 3 gününün kaldığını söyleyip onlara bir dilek hakkı sunar. seçtikleri dileği ise ne ol...