elli iki 🍀

2.1K 272 301
                                    









istanbul diyarının bal gibi trafiğinden herkese merhabalar.

ölüyorum lan kim beni tekirdağa gitmeye ikna etti amk

yolda yapacak daha iyi bir şeyim yok, o yüzden ben de bölüm atacağım.










*
*
*







7 yıl sonra;

Evin kapısı yavaşça aralanırken, siyah saçlı, yorgun bir adam bulanık zihniyle girmişti içeri. Kapıyı kapatmış ve üzerindeki montu ağır ağır çıkartıp portmantoya asmıştı.

Ağır adımlarla üst kata ulaşmış, sessiz olmaya özen göstererek yatak odasının kapısını aralamıştı. İçeride yanık olan masa lambası ve çalışma masasının ucundaki beden anında dikkatini çekmişti.

"Uyumadın mı hala?"

Odanın ışıklarını yaktığında, sandalye başındaki adam kendisine yasladığı dizlerini açıp yere indirmiş, sırtını esnetmişti. "Seni bekliyordum. Uyuyamadım." diye yanıtlamıştı.

Siyah saçlı, sandalye üzerindeki bedene yaklaşıp özlem dolu bir öpücük bırakmıştı dudaklarına. Sandalyedeki beden şirince gülümserken, "İçki kokuyorsun." demişti. "Mesai yapacağını sanıyordum?"

"İçkili mesai." diyip gülmüştü. "Mesaj atmıştım, mesai bitiminde iş yemeğine götürdüler. Görmedin mi yoksa?"

"Gördüm. Dalga geçiyordum."

"Sen ne ile uğraşıyorsun?" İlgiyle masaya yaklaşıp eşinin ne yaptığına bakmıştı. Açık olan büyük bir kitaptı bu. Üzerinde tonlarca yazı ve birkaç resim bulunuyordu. Bir ansiklopediye benzeyen bu defteri, ayaktaki beden hemen tanımış ve gülümsemişti. "Anıları yad ediyorsun demek?" Eşine dönüp saçlarına elini atmıştı.

"Bu aralar fazla duygusalım, neden bilmem. Omegam yine hisler konusunda arşa çıkmış durumda." Kendisi ve kurduyla dalga geçerek konuştuğunda eşi ona sarılmış ve yavaşça kucaklayıp yatağa taşımıştı omegayı.

"Hayır, henüz bitirmedim. Daha çocukluk anılarımıza bakıyordum." Dudak büzerek defteri geri istemişti omega. Eşi ona kıkırdamış, alnına öpücük kondurduktan sonra defteri alıp yatağa getirmiş, önüne koymuştu.

"Duygulanmak istiyorsan bensiz yapamazsın. Bekle burada, üstümü değişip geliyorum."

"Çıplak olmanı tercih ederim ama." Omega arsızlık yaptığında kıkırdamıştı ayaktaki beden.

"Daha kızgınlıktan yeni çıktın Taehyung, bu kadar arsız olman normal mi?"

"Bilmem. Söz konusu sensen işler değişiyor." Taehyung alfasına omuz silkip cevaplamış ve onu güldürmüştü. "Her neyse. Gel artık, hadi!" Ellerini kaldırıp alfasını yanına çağırdığında Jungkook ona gülümsemiş ve hızlıca üzerini değiştirdikten sonra yanına yerleşmişti.

"Hadi, aç bakalım. Ama biraz ilerilere git. Yakın zamanlara." Jungkook, ansiklopedi şeklindeki koca defteri kaldırıp kucağına koymuş, omegasını da kendisine yaslamıştı.

where's my soulmate? [taekook]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin