otuz yedi 🍀

3.2K 425 531
                                    







dünden beri peçeteleri hazırlayın diyorum ama abartılacak bir şey yok (benim beklentiyi yükseltme şekli şaka mııı)

neyyyyğğse

hadi iyi okumalar 😗












*
*
*








Kim Taehyung hayatının sıradan olmadığının uzun bir süredir farkındaydı.

Bu zaman, yaklaşık 4 seneye tekabül ediyordu. Kurdunun hasta olduğunu öğrendiği güne. O günden sonra Taehyung için her şey değişmişti.

Önce bedeni zayıflamıştı, yüzü çökmüştü, güçten düşmüştü. Kavgacı ebeveynleri bile işi gücü bırakıp üzerine düşmeye başlamıştı. Arkadaşları onun için endişeleniyordu. Herkes, çevresindeki herkes Taehyung için korkmaya başlamıştı.

Çünkü herkes biliyordu ki eğer bir kurt hastaysa, ölüm çok uzakta değildi.

Taehyung kurdunun neden hastalandığını, neyi olduğunu, düzelip düzelemeyeceğini ve daha nice şeyi bilmiyordu. Doktor, psikolojik olabilir demişti. Travmaların olabilir demişti. Onu psikiyatriye bile yönlendirmişti.

Taehyung 4 senedir sadece ilaç kullanıyordu ve artık duygularını da yitirmişti. Aşk, sevgi, arkadaşlık, aile. Hepsi bir zamanlar onun için önemliydi, ancak günden güne eriyen bedeni ve hiç tanışmadığı kurduna olan özlemi, hepsinin önüne geçmişti.

Taehyung önce aşktan umudu kesmişti, sonra ailesinden, en son da arkadaşlarından. Artık kimsenin kendine iyi davranmasını istemiyordu.

Nasıl oldu, yine bilmiyordu fakat bir mucize olmuştu. Yaşı artık kurdunun kızgınlığa girmesini yoksa çok geç olacağını söylüyordu. Doktorun verdiği ilaçlar mı yoksa Jungkook'un kurdunun tükenen sabrı mı onu yeniden yaşama tutundurdu, bilmiyordu.

Tek bildiği Jungkook'a olan minnettarlığıydı.

Şimdi burada, aynı evin, aynı odanın içinde birbirlerine bakarlarken, ruh eşi bizzat Jungkook çıktığı için sessizce şükrediyordu. Biliyordu ki, Jungkook hem iyi bir arkadaş, hem de iyi bir ruh eşiydi. Onu kasten üzecek bir şeyi çok nadir yapardı.

İki gün önceki kavgaları gibi nadir.

Taehyung kırgınlığını ve gururunu bir kenara atarak Jungkook'a karşı hissettiği suçluluğu yok etmeye gelmişti. Burada, içeri girmeyi başarmıştı ve ne yapacağını bilemeyerek ona bakıyordu. Jungkook odada, karşısındaki yatakta soğuk terler atarak acı içinde yarı baygın halde yatıyordu. Kurdunun yanına gelmesi ona pek de iyi hissettirmiş sayılmazdı.

"Jungkook." diye fısıltıdan biraz yüksek bir tonda konuşmuştu omega. "Senin için ne yapabilirim? Ne yapsam iyi hissedersin?"

Jungkook acı içinde Taehyung'a doğru dönmüştü. Omega, alfayı ilk kez bu kadar zayıf ve bitkin görüyordu. Bir hafta önce dört alfayı döven baskın alfa, bugün karşısında kendi kurdu yüzünden titrek nefesler ve terli bedeniyle yatak döşek uzanıyordu.

"Özür dilerim." Taehyung burnunu çekip gözünden akan yaşı silmiş ve yerinden kalkıp Jungkook'a yaklaşmıştı. Alfa onu güçsüzce kaldırdığı eliyle durdurmuştu. "Yaklaşma. Feromonların çok yoğun."

where's my soulmate? [taekook]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin