kırk iki 🍀

3.5K 428 300
                                    








selam

biraz kötüyüm ve iş yerinde yoğunum da, yeni bölüm hemen gelmeyecek

bir de, fic hakkında endişelerim var, batırmaya başlamışım gibi hissettiriyor. bu bölüm aslında daha uzundu ama 1k kadarını sildim çünkü güzel gitmiyormuş gibi geldi.

sınavlarım geçene kadar böyle dursun, biraz kafamı toparladıktan sonra fici de toparlamış bir şekilde geri döneceğim.

iyi okumalar 🌟











*
*
*







"Pazardan aldım bir tane, parka geldim sıfır tane. Orospu çocukları insan bize de çekirdek bırakır değil mi?" Jin söylene söylene paketlerin içinde çekirdek ararken Taehyung ve Jimin kahkaha atmıştı.

Chae Jin'e yargılayıcı bir tavırla bakıp, "İnsan içinde düzgün konuşmayı bi' öğrenemedin." demişti.

Taehyung, "Biz onu ahıra kapatsak, hayvanlarla iletişim kurmayı hızlı öğrenir ama insanlarla iletişimi yine öğrenemez. Boşa uğraşma Chae noona." demişti gülerek. Hoseok'un sevgilisi de kıkırdadığında Jungkook ve Taehyung'un dip dibe olan bedenlerine bakmıştı.

"Siz şimdi sevgili misiniz? Hoseok bir şeylerden bahsetti ama, bir de sizden dinlemek isterim."

Taehyung gülümsemiş, "Birlikteyiz." demişti elini alfasının elinden geçirirken. "Jin daha fazla bana alıcı gözle bakamasın diye hemen sevgili olduk." diye dalga da geçmişti.

Jin homurdanarak Taehyung'a dönmüştü. "Oğlum senin kaderin bu." demişti. "Ömrünün sonuna kadar Kim Seokjin'in radarından çıkamayacaksın."

"Ben o gözleri oyarsam ortada radar diye bir şey kalmaz." Jungkook tehditkar bir tavırla konuştuğunda Jin Jungkook'a inanamaz gibi bakmıştı. "Bir şey diyeceğim, şu adamı alın artık mağarasına falan götürün. Bunun bu saatte dışarıda olması insanlık için tehlikeli. Dağ ayısı!"

"Sikerim seni." Jungkook Jin'e oturduğu yerden tekme savurduğunda Taehyung onu durdurmaya çalışmıştı.

Jimin, "Of, ben Jin'e çok gülüyorum ama." demişti. "Kişisel soytarımız olarak yanımızda gezdiriyoruz resmen."

"Ben daha önce çok kez aşağılandım Jimin." Jin kırık bir bakış atmıştı yalandan. "Ama daha önce hiç senin kadar aşağılayanını görmedim."

Jimin bir kez daha kahkaha attığında Chae yeniden dikkatlerini toplamıştı. "Mezuniyete geleceksiniz değil mi?"

"Mezuniyet balonuza gelemiyoruz." Jin üzülerek konuşmuştu. "Bugün de saplığımıza ağlayacağım."

Jimin şımarık bir tavırla saçlarını geriye taramış, "Ağla ezik." demişti. "Ben gidiyorum!"

"Nasıl gidiyorsun?" Taehyung Jimin'e sorduğunda Jimin Yoongi'nin arkasında, bankın tepesinde oturduğundan, alfanın boynuna sarılmıştı. "Yoongi'min escortu olacağım."

"Escort diyince şimdi olmadı sanki." Jin mırıldandığında Yoongi'den kafasına bir şaplak yemişti. "Göt, o anlamda değil. Jimin bana eşlik edecek işte. Bir kişiyi götürme hakkımız var."

where's my soulmate? [taekook]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin