where's my soulmate? [taekook]

elli dört 🍀

BUGÜÜN BENİİİM DOĞUM GÜNÜMM
HEM SARHOŞUMM HEM YASTAYIM
BİR BAR TABURESİİ ÜSTÜNDE BABAMIN ÖLDÜĞÜ YAŞTAYIMMM

abla slay prensesiniz doğdu bugün tşk tşk ✨

ve
doğum günümde de wms finalini yayınlamak bana yakışır bir hareket✊🏻
sürpriiz
final vakti 🙂‍↔️

bölüm sonu notuna gelin orada konuşalım, öncesinde ficimizi bitirelim hadi bakalım.

iyi okumalar 🫶🏻

*
*
*

FİNAL

6 yıl sonra;

Sabahın erken saatleriydi. Küçük bir el tarafından dürtüldüğünü hissedince homurdanmış ve ağzına gelen saçlarını geriye çekip ağzını şapırdattıktan sonra uykusuna kaldığı yerden devam etmeye çalışmıştı.

"Mina, uyan."

Dokunarak uyandırılamayacak kadar ağır bir uykusu olduğu için kardeşine seslenerek şansını denemişti küçük oğlan çocuğu. "Mina, sana diyorum." Bir yandan kardeşini dürtmeye devam ediyordu. Mina saçlarını geriye atmış ve yastıktan kısa bir süreliğine başını kaldırıp, elindeki oyuncağına sarılarak uykusuna dönmüştü. Onu uyandırmak için çabalayan kardeşi artık sinirleniyordu.

Bakışları kararan oğlan çocuğu yatağa tırmanmış ve kız kardeşinin kulağına eğilip, "Geçen gün tezgahın üzerindeki tüm şekerleri yediğini babama söyleyeceğim." diye fısıldamıştı.

Bu fısıltı ise Mina'yı yerinden kaldırmaya yetmişti de artmıştı da. "Ne?" diye cırlayarak uyanmıştı küçük kız. Uzun, kumral saçlarını geriye doğru atarken gözlerini ovuşturmaya çalışmıştı. "Sana bildiğim bütün kötü kelimeleri söylerim şimdi Minho. Beni ispiyonlamaya nasıl cüret edersin!"

"Şşşh! Sessiz ol." Erkek çocuğu, kardeşini çabucak susturmuştu. "Uyanacaklar. Sen uykundan kalk diye öyle dedim, kimseye şikayet etmeyeceğim seni."

Kız sonunda sakinleşirken, "Benim çok uykum vardı." diye mırıldanmıştı. "Ne diye uyandırdın beni?"

"Gel benimle. Sana bir şey göstereceğim."

Meraklı erkek kardeşinin gizemli tavırlarıyla en az onun kadar meraklanan küçük kız yataktan çıkmıştı hemen. Çıplak ayaklarına yatağının yanında duran terliklerini geçirmiş, erkek kardeşiyle beraber odadan sessiz adımlarla ayrılmıştı.

Evin içinde arka bahçeye yürümelerinin ardından Minho elini açmak üzere kapı koluna atmıştı. "Minho!" Mina onu durdurmuştu çabucak. "Babam tek başımıza dışarı çıkmanın tehlikeli olduğunu söylemişti. Havuza düşebilirmişiz."

"Havuzun yakınına gitmeyeceğiz ki." Minho ustaca kendisini savunmuştu. "Gel, hadi."

Kapıyı açan çocuğun ardından, kardeşi de beraberinde dışarı çıkmıştı. Minho dediği gibi havuzun yakınına gitmeden evin verandasına açılan döşemeli taş zeminin üzerinden yürüyerek kardeşiyle beraber geçmişti.