otuz sekiz 🍀

3K 438 464
                                    










selam selamm😗
bugün erken geldim bakın🫵🏻








*
*
*








1 hafta sonra





"Onu geberteceğim. O kim oluyor da sana böyle şeyler söyleyebiliyor! Pislik! Alfa gururunu iki okşadık diye götü kalkmış. Şerefsiz."

Jimin bir hafta sonra, kızgınlığı biten Taehyung'tan olanları ancak dinleyebiliyordu. Duyduklarından sonra sakin olmak, omega için pek mümkün olmamıştı.

Taehyung işkence gibi geçen bir haftanın sonunda, bir ara hastaneye gitmek zorunda kalmıştı ve bu kadarını hak etmediğini düşünüyordu, sonunda bu kızgınlığı da atlatmış ve günlük hayatına geri dönmüştü. Bir kez daha kızgınlığa lanet etmeyi ihmal etmemişti.

Jungkook'a çok kırgındı.

Alfa çektiği acının farkındaydı ve kendisinin kızgınlığı Taehyung'tan önce bitmişti. Ancak o zaman bile Taehyung'a ulaşmaya çalışmamıştı. Her şeyi yanlış anlamıştı ve Taehyung'a hiç açıklama şansı vermemişti. Omegaya işkence gibi bir hafta hediye etmişti.

Bunu yaparken, kendisinin de yara aldığını söylemek, elbette yanlış olmazdı.

Taehyung, ne olursa olsun Jimin'in Jungkook'a ettiği hakaretlerden rahatsızlık duymuş ve onu durdurmuştu. "Böyle konuşma. O Jungkook. Onu tanıyorum. Eninde sonunda benimle yeniden konuşacak."

Taehyung'un kızgınlığının bitimi haftasonuna denk geldiğinden, Jimin her şeyi duyar duymaz, onun evine gelmişti. Omega henüz alfayla iletişime geçmemişti. "Yoongi de anlatıyor." demişti Jimin, Taehyung'un son söylediklerini görmezden gelerek. "Jungkook felaket acı çekmiş. Neredeyse onu da hastaneye kaldıracaklarmış."

"Bana mı anlatıyorsun bunu?" Taehyung alay eder gibi buruk bir gülümsemeyle arkadaşına bakmıştı. "Çektiği acıyı en iyi ben biliyorum." Elini hala hafifçe sızlayan göğsüne götürmüştü. "İkimizin acısını da ben çekiyorum."

Jimin arkadaşına üzgün bir bakış atmıştı. "Jungkook'un böyle yapması kulağa çok saçma geliyor. Bu adam seni ikna edene kadar kılı kırk yarmadı mı? Şimdi neden kızgınlığında böyle birine dönüştü?"

Taehyung 'Bilmiyorum.' dercesine omuz silkti. "Onu ilaçları almayı gerçekten unuttuğuma ikna etmek bile çok zordu. Bunun üstüne beraber olmaya bu kadar yakınken birdenbire her şeyin tersine dönmesi beni mahvetti."

"Hakaret edince kızıyorsun ama piç kurusu işte!" Jimin bağırmıştı aniden yükselerek. Taehyung ona kötü bir bakış attığında sakinleşmişti. "Ben Yoongi'ye de küfür ediyorum. Sevgi dilim bu."

Taehyung onu görmezden gelmişti. "Ben mi yazsam?"

"Ne? Hayır." Jimin kesinlikle karşı çıkmıştı. "Her şeyi yanlış anlayan o, sana açıklama şansı vermeyen o, ikinizi de acı içinde bırakmaya karar veren o. Bu sefer o özür dileyecek Taehyung. Yeter bu kadar yumuşaklık. Bu ilişkide ipler senin elinde olmalı!"

"Ne ipi Jimin?" Taehyung somurtarak arkadaşına bakmıştı. "İp falan yok bu ilişkide. Bizim ilişkimiz bile yok."

"Sen Jungkook'tan gerçekten hoşlanmaya başlamışsın." Jimin şok ve üzüntü dolu bir ifadeyle konuşmuştu. Hemen ardından gözleri dolan Taehyung'a sıkı bir sarılma vermişti. "Çok üzgünüm Taehyung." diye mırıldanmıştı. "Seni Jungkook'u kızgınlığında çağırmaya zorlamamalıydım. O fikirleri aklına ben soktum ve bu olayı yaşadınız. Yalnızca sakince kızgınlığı geçirecekti ve bitecekti. Böyle olmamalıydı. Gerçekten üzgünüm."

where's my soulmate? [taekook]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin