4.Bölüm

356 39 15
                                    

Bölüm Şarkısı: Taylor Swift: Enchanted

Aurora Ophelia Swan

Etrafımda sesler vardı. Birilerinin konuştuğunu duyuyordum. Gözlerimi açmak istedim ama sanki göz kapaklarımın üstünde tonlarca kilo ağırlık varmış gibiydi. Bir anlığına alnımda bir sıcaklık belirdi. Nereden geldiğini bilmediğim bu dokunuşa aşina hissettim kendimi.

"Ateşin düşmüş," cümlenin sonunun gelmesiyle birlikte sıcaklık hissi de kayboldu.

"George, uyandığında içmesi için su getirebilir misin?"

"Tabii, nasıl istersen," alaycı bir erkek sesiydi bu.

Bir kapının açılıp kapanmasını duydum.

Gözlerimi açmak için kendimi tekrar zorladım. Açık perdelerden sızan güneş ışığı gözlerimi kamaştırmıştı. Işığa alışana kadar gözlerimi birkaç kez kapatıp açmam gerekmişti.

Yatağımın yanında bir sandalyede yüzünü ellerinin içine almış bir adam oturuyordu. Görebildiğim kadarıyla dönem kıyafetleri giyiyordu. Yani hâlâ bu lanet yerdeydim. Gözlerim dolarken burnumun direği sızladı. Uyandığımda evde olmayı o kadar istemiştim ki şu an hayal kırıklığı yaşıyordum. Hafifçe burnumu çektiğimde adam ellerini yüzünden aceleyle indirip bana baktı.

"Uyandınız. İyi misiniz? Ağrınız var mı?"

Adam konuşuyordu ama odaklanabildiğim tek şey ne kadar mükemmel göründüğüydü. Göz altları bütün gece uyumadığını ele verirken koyu kahve gözleri yüzüne vuran güneşin de etkisiyle ışıldıyordu. Ellerini iyice dağılmış siyah saçlarından geçirmesini izledim. Burnunda hafif bir kemeri vardı ama kusur gibi gelmiyordu gözüme. Sanırım hayatımda gördüğün en yakışıklı erkekti.

"Hanımefendi, lütfen bir şey söyleyin. Doktoru çağırmamı ister misiniz?" tekrar konuştuğunda girdiğim transtan çıkmıştım. Yüz hatları ne kadar da güzeldi.

"Ben-" öksürdüm. Sesim o kadar kısık çıkmıştı ki. Etrafıma bakarak su aradım. Bayılmadan önce de su aramak için dışarı çıktığımı hatırladım.

"Su mu arıyorsunuz? Kuzenime söyledim her an getirebilir," o an George isimli birine verdiği talimatı hatırladım. Başımla onayladım.

"İyiyim. Sadece yorgun hissediyorum."

"Hastalanmıştınız, ateşiniz oldukça yükselmişti ama düşürmeyi başardık," başımla onayladım. Bir yandan da adamı incelemeye devam ediyordum. Gözlerinin altında uyumadığının işareti olan torbalar vardı. Yüz ifadesi yorgun görünse de gözlerinde sıcak bir bakış vardı. İnsanın içini ısıtacak türde bir bakış.

"Lütfen kabalığımı mazur görün. Kendimi tanıtmayı unuttum. Christopher Adrien Williams."

"Aurora Ophelia Swan."

"İsminiz size yakışıyor," iltifatı karşısında utandığımı hissettim. Neden böyle basit bir şeyin beni utandırdığını anlayamamıştım. Ve beyaz tenli olmanın en kötü yanı utandığımda domatese dönüşebilmemdi. Yüzümü saklayabilmek için etrafıma bakınarak yatakta doğrulmaya karar verdim. Oturur pozisyona gelip sırtımı yatak başlığına yasladım. Tanrım bu benim kendi ismim bile değildi ki.

"Tekrar ateşiniz mi çıktı? Yanaklarınız," hay lanet! Fark etmişti ve şimdi daha çok utanıyordum.

"Hayır, sadece sıcakladım. Oysaki dün çok soğuktu."

"Evet dün sanırım bu yılın en yağışlı günüydü."

"Şansıma," diye mırıldandım.

"Nasıl yani?"

Kader Madalyonu: Orkide | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin