Düşes Aurora Ophelia Williams
Birkaç saat önce gelin odamda ağlayan annemi sakinleştirdikten sonra babamın koluna girerek mihraba yürümüş ve Dük Christopher Adrien Williams'ı eşim olarak kabul etmiştim.
Sarsılarak ilerleyen arabanın içinde elini tuttuğum kocama baktım. Yüzünde bir gülümseme ile yolu izliyordu. Ona baktığımı hissetmiş olacak ki dönüp bana gülümsedi.
Ben de camdan dışarı bakarak mavi gökyüzünü ve önümüzde uzayıp giden yemyeşil çayırları izlemeye başladım. Hava çok güzeldi. Düğünümüz için nisan ayını beklediğimize seviniyordum. Wilmot sarayında kamelyada evlenmiştik. Düğüne yalnızca çok yakın çevremizi çağırmak istemiştim. Daha sonra bir balo düzenleyerek evliliğimizi diğer insanlarla kutlayacaktık.
Şimdi ise balayımız için Reeseyla'ya gidiyorduk. Christopher bir süreliğine işleri ve Wilmot'u babasına bırakmıştı. Eski Dük ve Düşes orada kalırken biz Reeseyla'da tatil yapacaktık. Duyduklarıma göre orası denizin kenarında çok güzel bir evdi. Tabii ondan ev diye bahseden Christopher olduğu için yine bir saray ya da malikane bekliyordum. Wilmot'tan evi olarak bahsettiği o ilk günü hatırladığımda gülmeden edemedim.
"Bugün neşelisiniz Düşes Williams," kocamın sesiyle sırıtarak ona baktım.
"Neşeli olmamam için hiçbir nedenim yok Dük Williams. Tüm ailemin katıldığı rüya gibi bir düğün ile evlendim. Hiçbir aksaklık olmadı. Büyükannem bile katılmak için geldi ve annemle aralarındaki buzları eritmeye çalışıyorlar. Şimdi ise kocamla balayına gidiyorum. Evet hayatım mükemmel,"
"Büyükannenin gelmesine ilk başta yanaşmadığım için üzgünüm," elini tutup sıktım ve başımı iki yana salladım.
"Sorun değil, kimse onun gelmesini istemedi ama o her şeye rağmen benim büyükannem. Beni o büyüttü. Düğünüme katılmak hakkı. Ayrıca büyükbabam da katılmasından memnun görünüyordu," Christopher sırıttı.
"Yakında katılacağımız birden fazla düğün olacağını düşünüyorum sevgili karıcığım," gülerek onayladım.
"Geçen ay George ve Lizzy evlendi, önümüzdeki ay Oliver ve Mary evlenecek. Araya bir yerlere büyükbabam ve büyükannem de sıkışırsa mükemmel olur."
"İnsanları birleştirici bir etkin olduğunu düşünüyorum, herkesin yörüngesinde döndüğü güneş gibisin. Kalplerimizi ısıtıyorsun," bunu bir süre düşündüm. Bir süre de astronominin bu zaman diliminde ne kadar geliştiğini merak ettim. Düşüncelerim birbirine karışırken konudan uzaklaştığımı fark ettim ve tekrar aileme odaklandım.
"Ah, sana söyledim mi? Leydi Amelia hamileymiş. Tekrar hala oluyorum," elimi çırptığımda Christopher gülümseyerek yüzümü inceledi.
"Elowyn bu konu hakkında ne düşünüyor?"
"Winnie çok heyecanlı. Büyük abla olmaktan bahsedip duruyor," son 5 aydır anne ve babamla yaşıyordum. Elbette abim ve ailesi de sık sık ziyarete geliyorlardı. Neredeyse her gün. Her ne kadar Christopher'ı özlesem de sonunda ailemi tanıma fırsatını elde etmiştim. Annemle mutfaktaki çalışanlara izin vermiş çeşitli pastalar ve Türk yemekleri yapmıştık. Babamla gezintilere çıkmıştık.
Abimle de yakınlaşmıştık. Sanırım burada yakınlaşırken en zorlandığım kişi abim olmuştu. Yıllarca ölü bildiği kız kardeşinin ortaya çıkışı onu önce şaşırtmıştı. Zamanla varlığımı kabul etmişti ve eve döndüğümde bana iyi davranmıştı ama bir gece çok içtiğinde çocukken öldüğüm için benden nefret ettiğini söylemişti. Bir kardeş için çok hevesliydi ve öldüğümde o sadece hayalini kurduğu kız kardeşi değil aynı zamanda annesinin bir parçasını da kaybettiğini söylemişti. Annemin depresyonu abimi kötü etkilemişti. Bu yüzden küçüklüğünde beni suçladığını bana itiraf etmişti. Bu itirafından sonra yakınlaşmıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kader Madalyonu: Orkide | Tamamlandı
FantasiaOrkide İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyan sıradan bir üniversite öğrencisidir. Tek akrabası olan büyükannesi ile yaşar. Tüm hayatı okulundan ve büyükannesinden ibarettir. Bir gün en yakın arkadaşı ile 22.yaş gününü kutlarken Orkide'nin tüm hayatı değ...