Aurora Ophelia Lexington
Etrafımdan çiçek bahçesi kaybolmuştu ve kendimi eski odamda bulmuştum.
"Hayır, hayır, hayır," sinirle büyükanneme döndüm. "Bunu nasıl yaparsın? Sana dönmek istemediğimi söyledim. Beni neden zorla getirdin?"
"Burası senin evin Orkide. Orada bu kadar uzun süre kalman saçmalıktı zaten."
"Bana yıllarca yalan söyledikten sonra seninle yaşamak isteyeceğime gerçekten inandın mı?" hızla odamın çıkışına yöneldim. Üzerimde hâlâ balo elbisem vardı ve hızlı hareketlerimden dolayı yürümemi zorlaştırıyordu. Yukarı toparladıktan sonra evin kapısından çıktım ve merdivenlere yöneldim.
"Orkide bekle," durup büyükanneme döndüm. "Doğum gününde sana söylediğim şeyi hatırlıyor musun? Sana alt kattaki dairede buluşmak istediğimi söylemiştim," başımı sallayarak onu onayladım. "Gel, biraz geç oldu ama sana şimdi göstermeme izin ver,"
Bunu istemiyordum. Bu kadınla bir dakika bile geçirmek istemiyordum ama gözleri çok üzgün bakıyordu.
"Yalnızca 5 dakikan var," merdivenlerden onun önünde indim ve dairenin kapısının önünde gelmesini bekledim. Elinde anahtarlardan gelen şıngırtı eşliğinde merdivenlerden indi.
"Bu daireyi sana doğum günü hediyesi olarak verecektim. İçeri gir ve göz at," büyükannem anahtarı deliğe taktı ve bir tur çevirip kenara çekildi. "Senin için içini dekore ettim. Umarım beğenirsin."
Büyükannemi kısaca inceledim. Bu konuda hevesli görünüyordu.
"Pekâlâ," hevesini kırmamak adına kısaca bakıp çıkmaya karar verdim. Dairenin içine girip holün ışığını yaktım. O an arkamdaki kapının kapandığını ve 3 kez kilitlendiğini duydum.
"Büyükanne! Ne yapıyorsun?"
"Aklın başına gelene kadar buradan çıkamazsın Orkide. İyice düşün. Uslu bir kız olursan Defne'nin seni ziyaret etmesine izin veririm. Oradan çıkıp çıkamayacağın ise tamamen senin hal ve hareketlerine bağlı."
"Pencereleri açıp bağırırım. Beni burada tutamazsın."
"Onlara akıl sağlığının yerinde olmadığını söylerim, tanıdığım insanlar var Orkide zamanında annende kullanmak için tanıştığım insanlar. Seni şu an bile bir akıl hastanesine kapattırabilirim. İyi niyetimi suiistimal etme. Sana rahatça yaşayabileceğin kendine ait bir ev veriyorum. Sessizce burada yaşa işte."
"Sen bana bir ev falan vermiyorsun, sen beni hapsediyorsun!" öfkeyle kapıya yumruk attım.
"Dolaba senin için yemek bırakmıştım. Açsan onları ısıtıp yiyebilirsin," tekrar sinirle kapıya vurdum.
"Bana şu an sinirlenebilirsin Orkide ama bir gün bana hak vereceksin. Şimdilik iyi geceler çiçeğim,"
*
1 saat sonra
"Senden nefret ediyorum!" çığlık attıktan sonra oturma odasındaki televizyonu yere devirdim. Televizyonun ekranının kasasından ayrıldığını görebiliyordum. Daha sonra sehpanın üzerindeki vazoyu da alıp yere fırlattım.
Ertesi Gün
Gece yarısı olduğunda dolaptaki tüm yiyecekleri topladım ve balkondan aşağı büyükannemin çok sevdiği bahçesine attım. Yiyeceklerle karışan çiçekleri sırıtarak izledim.
1 Hafta Sonra
"Hayır, bu ona benzemiyor," çizdiğim resmi buruşturup kağıdı arkaya doğru savurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kader Madalyonu: Orkide | Tamamlandı
ФентезіOrkide İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyan sıradan bir üniversite öğrencisidir. Tek akrabası olan büyükannesi ile yaşar. Tüm hayatı okulundan ve büyükannesinden ibarettir. Bir gün en yakın arkadaşı ile 22.yaş gününü kutlarken Orkide'nin tüm hayatı değ...