3.Bölüm

1.3K 109 147
                                    

Çocuklar en çok uçurtma uçurtmayı sever.peki ya her uçurtmanın bir avcısı varsa nasıl uçar özgürce bulutların arasında?

★★★★

Alparslan odanın içerisinde bir sağa bir sola gidip geliyordu.farklı yörüngelerde çizdiği dairelerin haddi hesabı yoktu.Öfkesini nasıl atacağını bilmeden duyduklarını hazmetmeye çalışıyordu.

-Alp dur artık yerinde başım döndü. Daha ne kadar böyle dolanacaksın?

Ertuğrulun söylediklerini hiç duymamış gibi ezberlediği gidiş gelişleri yapmaya devam etti Alparslan.Biraz daha böyle sürdü.Artık daha fazla dayanamayan Ertuğrul kardeşinin sırtı ona dönünce ayağa kalkıp karşında durdu.Yolu biten Alparslan tam dönüp tekrar yürümeye devam edecekken, kardeşini karşında buldu.

-Ertu napıyosun?Çekil önümden ritmim bozulacak.

-Başlatma ritmine Alp otur şuraya konuşalım.Ateşin etrafında dönen kelebekler gibi tur atınca sorunumuz çözülmeyecek.

-Nasıl çözeceğiz peki sorunumuzu?Bir dakika doğru ya!Sen dahiyane bir fikir bulmuştun zaten değil mi?

-Neden bu kadar katı davranıyorsun?
Alp, öfken duygularının önüne geçiyor farkında değilsin.

-Asıl sen hiç bir şeyin farkında değilsin,diye bağırdı birden alparslan.

Öfkesi iyice tazelenmişti.Kardeşinin bu ani yükselişi ertuğrul'un irkilmesine ve bir adım geri gitmesine neden olmuştu.Hep böyleydi o, kardeşinin aksine çok daha  duygusal ve kırılgan bir yapıya sahipti.Üstelik kardeşinin bu sert çıkışlarına pek alışkın değildi.

Alparslan yaptığı hatanın hemen farkına varmıştı.O asla kardeşini üzmek istemezdi. Ertuğrul'un canının yanmasına asla dayanamazdı. Bu hayatta değer verdiği iki kişi vardı, her ikisi de kardeşleriydi.

Alp Bakışlarını yumuşatarak sesini alçalttı.

-Özür dilerim, bağırmak istemedim. Ertu, bak  bu hayatta en son isteyeceğim şey seni üzmek.Lütfen başkaları yüzünden aramız bozulmasın.

-Başkaları dediğin bizim Kardeşimiz alparslan.

Çok nadir kardeşinin adını tam olarak telafuz ederdi.Her zaman Alp derdi ona.Kızdığı ya da kırıldığı zamanlar alparslan derdi.

Biraz bekledi,ardından arkasını dönüp odadaki siyah uzun koltuğun üzerine oturdu Ertuğrul.

-Harika! Gerçekten müthiş!En sonunda Alparslan da olduk iyi mi!

-İsmin bu değil mi niye bozuluyorsun ?

-Değil, dedi Alparslan ve ardında kardeşinin yanına oturup kafasını ona doğru çevirip devam etti.

- Senin için Alparslan değilim ertu.

Bir sessizlik odaya hakim olmuştu.İkiside ne söyleyeceğini ve  nerden başlayacağını bilemiyordu.Ertuğrul elerini birbirine kenetledi ve  sırtını koltuktan ayırdı. Ardından karşısında duran bej renginde ki duvara baktı.

-Şu anda ne düşünüyorsun  bilmiyorum.Ama ben yanlış bir şey yapmıyorum.Biraz sakin kafayla düşünürsen sende bana hak vereceksin.

-Şimdi sakinim ama yine de sana hak veremiyorum.Sanırım ilk defa aynı fikirde olamayacağız.dedi Alparslan

Kafasını salladı Ertuğrul ve tekrar konuştu.

-Anlıyorum,yaşadıklarımız yüzünden böyle davranıyorsun.

Alparslana dönerek konuşmaya devam etti:

-Ama bunun sorumlusu o çocuk değil.Tek bir sorumlusu vardı, o da öldü.

EREN:PEŞİMDEKİ KORKULUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin