22.Bölüm

807 107 72
                                    



Yarını merak etmiyor musun?
Dünü yaşamayı bırak artık...


            Ertuğrul Gökbulut 


Arabayı mezarlığın biraz ilerisine park edip indim.Etrafı ağaçlarla çevrili olan uzun yolu yürümeye başladım.

Alpin burada olması gerekiyordu.Şu an bu durumdayken başka kimseye gitmezdi o.

Eminim yaşadıklarını anneme anlatmaya gelmiştir.Üzgün olduğu zaman ondan başka kimseyle konuşmazdı.Bunu çok iyi biliyorum.
Bu yüzden ilk aklıma gelen yer burasıydı.

Mezarlığın içerisine doğru giden yolu hiç durmadan yürüdüm.

Annemin mezarı biraz daha orta kısımlarda bulunuyordu.Girişteki bütün mezarları geçip ilerledim.

Biraz daha yürüdükten sonra annemin mezarının başında oturan alp'i gördüm.Gözleri kapalı bir şekilde kafasını mezar taşına yaslamış öylece oturuyordu.

Bugün yaşadıklarımdan sonra onu canlı kanlı karşımda görmek bana çok iyi gelmişti.O bunu bilmiyor ama ben bugün hayatımın en berbat gününü yaşamıştım.Ve sanırım bugünü hayatım boyunca unutmayacağım.

Yavaş yavaş ilerledim.Tam karşısına geçip durdum.Hala gözlerini açmamıştı.

Muhtemelen düşündüğü şeylerden dolayı etrafındaki sesleri duyacak kadar ayık değildi.

 - Alp!

Ona seslendiğim an gözlerini hızlıca açtı ve tuhaf bir şekilde bana baktı.
Burada olmamı asla beklemediği için anlamsız bakışlarla kalakaldı.

Daha sonra ellerinden destek alarak doğrulup ayağa kalktı.

Elleriyle üstünü başını silkeledikten sonra karşıma geçti ve sorgularcasına bakmaya başladı.

- Ertu neden bura....

Cümlesini tamamlamasına izin vermeden hızlıca bir adım daha atıp sıkıca sarıldım.

Alp öylece ellerini havaya kaldırıp kasıldı.Şu an Neden böyle yaptığımı asla anlayamıyordu.

Tekrar hakim olamadığım gözyaşlarım akmaya başladı.Hem kardeşime sarıldım hem de sesli bir şekilde hıçkırarak ağlamaya başladım.

Hala ellerini yana açmış bekleyen kardeşim, benim davranışlarımdaki garipliği çözmeye çalışıyordu.

Alp en sonunda daha fazla dayanamadı ve o da bana sarılarak karşılık verdi.Beni sakinleştirmek için alçak bir sesle konuşmaya başladı.

- Ertu tamam sakin ol.Niye ağlıyorsun? Çocuklara bir şey mi oldu?Korkutuyorsun beni.

Hala tek düşündüğü bizdik.Bu acımı daha da katlamıştı.Sen neden böyle bir insansın? Her koşulda bizi önemsiyordu.Ona ne yaparsak yapalım bizden vazgeçmiyordu.

Alparslan'dan ayrıldım ve devam eden gözyaşlarımla yüzüne baktım.

Kaşlarını havalandırmış şaşkın bir şekilde bana bakıyordu.

Usulca ellerimi kaldırdım ve yüzünü avuçlarımın içine aldım.Yüzünün her tarafını mercek altına aldım.İyi olduğunda emin olmak istedim.

 - Sen yaşıyorsun.Yüzünde yara izleri yok.Karşımda ayakta duruyorsun.Allahım şükürler olsun.Çok korktum.Sesini bir daha duyamam diye, kardeşim dediğimde cevap veremezsin diye çok korktum.Alp sen iyisin değil mi?

EREN:PEŞİMDEKİ KORKULUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin