Böyle biri olmayı sen öğrettin bana.
Şimdi neden ben kötü birine dönüşüyorken sen kahraman oldun?Alparslan Gökbulut
Hala merdivenlerin ortasında ayakta bekliyordum.Olan biteni anlamaya çalışıyordum.Sadece iki saat yoktum.Bu evde ne yaşandı da İlker bu kadar ağladı?Kardeşimi Kim bu kadar üzmüştü?
Tuttuğum merdiven kenarlarını sinirle sıktım.İlkerin üzülmesini asla kabul edemezdim.Zaten yeterince eksik büyüyordu.Annemin olmayışı onu çok etkiliyordu.Biz en azından annemizle büyümüştük.Ama o daha çok küçükken hem annesiz hem de babasız büyümüştü.
Biz çekeceğimiz kadar acı çektik.Ama bunu İlker yaşamayacak.Hiç kimsenin ilkeri ağlatmasına izin vermeyeceğim.Onun üzülmesine sebep olan herkes karşısında beni bulacak.
Daha fazla burada kendi kendime düşünmenin bir anlamı yoktu.
Vakit kaybetmeden yarıda bıraktığım merdivenlerden tekrar yukarıya çıkıp,İlkerin odasına doğru yürüdüm.
Kapıya gelir gelmez hiç beklemeden açmak için yeltendim.Ama omzum kapıya değdiği an durmak zorunda kalmıştım.Çünkü Kapı kilitliydi. Birkaç defa daha çevirdiğim kolu kurcaladım ama açılmıyordu.
Hiç böyle şeyler yapmazdı bu çocuk.Aklıma türlü türlü şeyler geliyordu.Onu o odada yalnız bırakamam.Ya kendine bir zarar verirse.Böyle bir şeyi ondan beklemiyorum ama yaşadıkları kolay değil.Çocuk aklıyla yanlış bir şey yapabilirdi.
Ellerimle saçlarımı geriye doğru ittim ve sakin bir ses tonuyla kapıyı iki defa tıklattım.
-İlker,abim aç kapıyı benim Alparslan.Böyle olmaz hadi izin ver konuşalım.
Ses gelmemişti,iyiyce panik olmaya başladım.Allahım ne yapacağım ben?Ya bir şey olduysa.Aklıma yedek anahtar gelmişti.Eğer yine ses çıkarmazsa anahtarı almaya gidecektim.
İkinci kez tıklattığım kapıyla birlikte sesimi yükselterek sert bir tonda uyarımı yaptım.
-İlker bak son defa söylüyorum aç şu kapıyı.Eğer açmazsan ben zorla açmak için, anahtar bulmaya gideceğim.Üstelik beni şu an korkutuyorsun.Küsersem bir daha barışmam seninle haberin olsun.
Çok geçmeden adım sesleri kapıya doğru yaklaştı. En azından bir ses duyduğum için rahatlamıştım.
İlker kapının arkasına gelmişti çünkü iç çekme sesleri daha yakından geliyordu.
Biraz sonra anahtarı çevirdi ve kapıyı açtı.
Aralık olan kapının arkasında, bir iki adım geride duran ilkeri gördüm.
Başını eğmiş ayaklarına bakıyordu.Koluyla kirpiğinde biriken gözyaşlarını sildi.
Onu böyle görmek canımı çok açıtıyordu.İçeriye geçip kapıyı kapattım. Ona doğru yaklaşıp dizlerimin üzerine çöktüm.
-İlker...
Konuşmama müsaade etmeden boynuna atlayıp sarıldı.Ellerimle başını tutup boynuma yasladım.Hem bana sıkıca sarılıyor hem de sesli bir şekilde hıçkırarak ağlıyordu.Saçlarını okşayarak sakinleştirmeye çalıştım.
-Tamam abim burdayım,yanındayım sakin ol.Geçti bak abin seni yalnız bırakmayacak.İlker ben var olduğum sürece senin çaresiz hissettiğin tek bir gün bile olmayacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EREN:PEŞİMDEKİ KORKULUK
Dla nastolatków"Herkes gibi olmaya çalışmak bu hayattaki en acımasız kabullenişti belkide. Farklı doğmak ve yaşamak zorunda olmak herkes için aynı şartları taşımazdı.Onlar gibi konuşamamak , onlar gibi davranmamak,onlar gibi sevmemek yadırganırdı.Çünkü acımasız bi...