Eren olmak zordu bu düzensizliğin içinde.
Yalnızlığın gardiyanlarına göğüs germek gerekirdi.
Hakkıyla sevmeyi bilene,adaletsiz bir öfke reva değildi!
Gönül kırılmaya gelmez.Eren olmayı kim istemez?
Nefret zor iş pîr'im,tebessüm etmek dururken...★★★★★
Akşam üzeri aydınlığın giderek azaldığı gökyüzünde,yuvalarına konan kuşların sesleri sokaklar boyunca yankılanıyordu.
Gri otomobil villanın dış kapısından garaja doğru yol almıştı.
Uygun açıyı bulan ertuğrulun arabayı durdurup park etmesiyle,ikiside arabadan indi.Yan yana yürüyerek evin yolunu tuttular.
"Alp,çocuklar seni görünce muhtemelen epey soru soracaklardır.Hiç bir şeyden haberleri yok.Aman diyeyim ağzından bir kaçırma"
Alparslan solundaki kardeşine kafasını çevirdi.
"Bilseler ne olacak ki oğlum?Alt tarafı sen benim öldüğümü düşünüp yasımı tuttun.Sonra da yaşadığımı öğrenip beni buldun.Ha birde ben az kalsın kaza geçiyordum.Bunlar herkesin başına gelebilecek küçük aksilikler."
Kapının önüne geldiklerinde ikiside durdu. Ertuğrul, alparslan'a göz devirip kafasını olumsuz anlamda salladı.
"Hala dalga geçiyorsun.Bu arsızlığın kaçıncı seviyesi acaba? Sen dua et çocuklar daha fazla meraklanmasın diye uzatmayacağım. Ama hala sana sinirim geçmedi.Elimden abi dayağını yemeden akıllanmayacaksın belliki."
Alp geniş bir gülümsemesiyle kolunu Ertuğrul'un omzuna attı.
"Ya bırak Allah aşkına!Seninle biz olsa olsa ikiz oluruz.Annem küçükken hep bizi aynı giydirirdi hatırlamıyor musun?Oda anlamıştı bizim farklı yılların ikizi olduğumuzu.Biz seninle aynı günün, gecesiyle gündüzü gibiyiz kardeşim."
Bıkkın bir şekilde göz ucuyla yanındaki esmer kardeşine baktı.
"Farkındaysan ben senden 2 yaş büyüğüm Alp.Yani senin de ağabeyin oluyorum.Zaten sana abiliğimi göstersem sözümü dinlerdin belki.Böyle başını belaya sokup durmazdın."
Huysuzca omuz silkti Alp.
"Hayır ertu biz ikiziz.Bu gerçeği değiştiremezsin.O kadar yıl hukukumuz var ya 2 yaşın lafı mı olur!Ayrıca çok istiyorsan sözünü dinleriz."
"Sen mi?"aniden kardeşine dönen Ertu kaşlarını havalandırmış şaşkın şaşkın bakıyordu."Sen benim sözümü dinleyip uslu duracaksın yani öyle mi?"
"Evet,Yani her konuda söz veremem tabi ama olabildiğince sözünü dinlerim."
Ertuğrul'u biraz saha omzunun altına alan Alp,sırıtarak konuşmaya devam etti.
"Ben seni üzermiyim hiç canımın içi!"Ertuğrul,Gülümseyerek hiç bir şey olmamız gibi davranan kardeşine ciddi bir bakış atıp zili çaldı.
"Tabi canım sen bana hiç kıyamazsın.Sen direk öldürmeye çalışırsın beni.Ya da kafayı sıyırmama sebep olursun.""Ertuu Deme şöyle ya!Lan gerçekten ölmedim diye özür mü dileyeyim?Ne yapayım anlamadım ki!".
Alp beklemediği bir anda ensesine sağlam bir tokat yemişti.
"Saçma sapan konuşma Alparslan!Ben onu mu diyorum?Başına buyruk hareket edip bir sürü tahlikeye attın kendini.Sana bir şey oldu mu diye devamlı diken üstünde olmak istemiyorum.Şimdi anladın mı?"
![](https://img.wattpad.com/cover/370794825-288-k255544.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EREN:PEŞİMDEKİ KORKULUK
Novela Juvenil"Herkes gibi olmaya çalışmak bu hayattaki en acımasız kabullenişti belkide. Farklı doğmak ve yaşamak zorunda olmak herkes için aynı şartları taşımazdı.Onlar gibi konuşamamak , onlar gibi davranmamak,onlar gibi sevmemek yadırganırdı.Çünkü acımasız bi...