14.Bölüm

952 94 80
                                    

Gelmek isterdim yüreğine.
Merhamet çizgilerine dokunmak isterdim. 
Kabaran şefkat damarlarının yerini bilmek isterdim.
En çok da benden esirgediğin sevgini görmek isterdim.
Neden bana hayalet olduğunu öğrenmek isterdim..

★★★★★★

Bugün sonbahar ayına inat güneş sarılarını etrafa saçmıştı.Sanki kaldığı yerden firar edip, hükmünü
sürdürmek için gelen bir yaz günü ile karşılaşmıştı gökyüzü.Sabahın erken saatlerinde var olan taze hava yayılmıştı her yere.Villanın etrafı yeşil çimlerle ve çeşit çeşit adı bile zor bilinen çiçeklerle donatılmıştı.

Semra hanım mutfakta kahvaltı için hazırlık yapıyordu.Omlet yapmak için eline aldığı malzemeleri bir kaba koyup iyice karıştırmaya başladı.

Biraz sonra uyanmış ve işine hazır bir şekilde gelen şükrü bey,elinde gazetesiyle sandalyeyi çekip oturdu.

-Günaydın semra kızım.

Duyduğu sesle arkasını dönmeden başını çevirdi kadın.

-Günaydın şükrü abi.

Etrafı inceyen adam gözlerini gezdirdi.

-Çay var mıydı kızım?Ben sabahları çay içmeden kendine gelemiyorum biliyorsun.

Gülümseyerek ocağın üzerindeki demliği işaret etti Semra hanım. 

-Var var merak etme.Dur bir bardak vereyim sana hemen.

Eline aldığı ince belli bardağa demli olacak şekilde çay koyup, bir sandalye çekti ve oturdu.Çayı adamın önüne koydu.

-Sağol kızım

-Afiyet olsun abi.

Masayı inceleyen kadın en sonunda dayanamayıp ağzındaki baklayı çıkardı. 

-Şükrü abi sen bu yeni gelen Küçük kardeş hakkında ne düşünüyorsun?

Adam cayından bir yudum alıp kadına döndü.

-Vallahi bende ilk duyunca çok şaşırdım.Birden bire Onları terk eden babalarının yıllar sonra bir çocuğu ortaya çıktı.Sonra O kadar şey yaşanmasına rağmen onlar yine de çocuğu sahipsiz bırakmadılar.Helal olsun çocuklara, yaptıkları büyük hareket doğrusu.

Kadın kollarını masaya koyup biraz daha öne doğru eğilerek fısıltıyla konuştu.

-Bana soracak olursan Alparslan bey hiç istemiyor.
Çocuğu ilk gördüğünde öyle pek sevinmiş gibi gözükmüyordu.Ama Ertuğrul bey sahip çıkıyor belli. Vallahi ne yalan söyleyeyim bence hata yaptılar.Gerek varmıydı bunca yıl sonra yabancı bir çocuğu getirip eve koymaya?Ertuğrul bey pişman olmasa bari.

Adam yudumladığı çayını bıraktı ve havalanan kaşlarıyla kadına yöneldi.

-Bu konular bize düşmez boş ver çok kurcalamayalım.Bu onların aile meselesi.Bu yüzden nasıl biliyorlarsa öyle yapsınlar.Sen de bunu çok
dillendirme bak duyarlarsa kızarlar haberin olsun. 

Kadın tekrar ayağa kalktı ve yarım bıraktığı işine geri döndü. 

-Yok ya ben niye karışayım.Öylesine söyledim zaten.Ama bak demedi deme, büyük olaylar yaşanacak yakında ben sana söyleyeyim.

Şükrü bey gazetesini eline aldı ve daha fazla bu konuya müdahil olmak istemediği için okumaya başladı.

★★★★

Camdan odaya gelen güneş ışınları ile birlikte Ertuğrul gözlerini yavaş yavaş açtı.Uykuyla uyanıklık arasında gidip geliyordu.En sonunda  kendine gelip gözlerini tamamen açtı ve iyice bir gerindi. 

EREN:PEŞİMDEKİ KORKULUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin