19.Bölüm

929 106 115
                                    

Birisine ölümüne bağlanırsın.
Sonra zamanla o kişi, bu bağlılığının karşılığında ömrünü istila etmekle meşgul olur...


               Eren Gökbulut 

Benim bu hayattaki tek engelim insanlardı.Geçmek istediğim bütün yollara diken serperlerdi.
Görmek istediğim manzaraların önüne geçerlerdi.

Duymak istediğim güzel sözleri bıçak gibi keserlerdi.Sevmek istediğim her şeyi benden uzak tutmaya çalışırlardı.

Yeşertmek istediğim bütün umutlarımı, kurutup rüzgarda savururlardı.

Hayal kurmak istesem, gerçekleşmeyeceğine inandırırlardı beni. 

Galiba onlar için ben bunların hiç birisini hak etmiyordum.

Sadece tek bir şeyi yakıştırırlardı bana;yalnızlığı...

Sanki bende onlardan biri değilmişim gibi bakıyorlardı.Evet, bakışlarında bile beni istemediklerini hissettiriyorlardı.Hiç anlamıyorum! Sadece onlar gibi sarılmayı dokunmayı sevmediğim için,ya da kendi kurallarım olduğu için beni neden sevmiyorlardı?

Denizli'deyken mahalledeki arkadaşlarımla oynamak istediğimde, beni yanlarına almazlardı.Hatta birgün bir arkadaşım annesinin benimle oynamasını istemediğini söylemişti.

Annesi arkadaşıma"o çocukla oynamanı istemiyorum.Tuhaf tuhaf hareketleri var. Seni de kendine benzetir.Hem hasta diyorlar ona.Çocuğa bir şey olursa başına kalır."demiş.

Bunu arkadaşım söylemişti.O gün gerçekten içimin acıdığını hissetmiştim.İyi de ben hasta değildim ki.Benim her yerim sapasağlam.

Ben de onlar gibi yürüyebiliyorum,
koşabiliyorum,konuşabiliyorum,
anlayabiliyorum hatta hızlı öğreniyorum.

Ama onlar bunu görmüyordu. Hiçbir olumlu tarafım onların ilgisini çekmiyordu.Sadece yapamadıklarımla ilgileniyorlardı.

Gökkuşağında o kadar renk varken, bir tek benim rengimi uygun göremediler gökyüzüne..

Oysa ki benim elimde olan bir şey değildi.Ben bir başkasına sarılınca kendimi  kapanda kısılmış gibi hissediyordum.Ama onlar için bu sıradan bir şeydi.

Yüksek sesler benim için,kelimelerin büyüyüp üzerime doğru gelmesi gibi kafamın içinde yankılanıyordu.Ama kimse böyle düşünmezdi.

Parlak ışıklarla karşılaştığımda ,beni içine çeken dev beyaz bir küreyi görüyor gibi oluyordum. Ama normal olan herkes sadece aydınlık bir lamba görürdü.

Sahi ben anormal miydim?

Annem bana hep,sen de onlar gibisin ama kendine özel farklılıkların var derdi.

Aslında herkes birbirinden farklıydı.Hiç kimse birbirinin aynısı değildi.

Peki beni neden kendilerine benzetmeye çalışıyorlardı?

Bir gece uyumadan önce Allah'a dua etmiştim.Sabah kalktığımda normal bir çocuk olarak uyanmayı dilemiştim.

Belki o zaman her şey bu kadar zor olmazdı. Arkadaşlarım benimle de oyun oynarlardı. İnsanlar diğer çocuklara baktıkları gibi bana bakarlardı.Hatta daha kolay anlardım her şeyi. Onların istediği gibi korkmadan sarılabilirdim.İşte o zaman severlerdi beni.

Ama annem o gün bunu duyduğu için bana biraz kızmıştı. 
Böyle düşünmeyi bana yasaklamıştı. 

Bunun için Allah'a teşekkür etmem gerekiyormuş,öyle dedi annem.

EREN:PEŞİMDEKİ KORKULUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin