13. BÖLÜM

5.9K 270 110
                                    

Melis gelince rahat bir nefes alıp işime devam etmeye çalıştım. ' Sen benimsin' deyişi hala kulaklarımda çınlıyordu. Birine ait olmak güzel bir histi. Ama böylesi için aynı şeyi söyleyemeyecektim. Onunla başka türlü hayaller kurmakta zorluk çekiyordum çünkü eğer beni kaçırmasaydı onu tanıyamayacaktım bile. ' Nerede karşılaşabilirdim ? ' diye sordum kendi kendime. Muhtemelen abimle silahla çatışıyorken , korumaların beni güvenli bir yere götürdüğü sırada görürdü. Başka bir karşılaşma elbette bekleyemezdim. Hoş , o şekilde gördüğünde de şuan da olduğu gibi bana karşı bir şey hissetmeyecekti o ayrı mesele.

Bu adama karşı hissettiklerim açıklanabilir türden değildi. Canımı yakan o iken, yarama merhem olacak kişi de o imiş gibi hissediyordum. Onu her gördüğümde kalbimin yerinden fırlayacak gibi atmasını nasıl anlatabilirdim ki ? Veya bana yaptığı onca şeyden sonra bile kendimi onun yanında güvende hissetmemi ? Yeşilin en güzel tonu olan gözlerine bakmak benim için o kadar zordu ki ! Sanki o güzel gözlerde kendimi kaybedecekmişim gibi hissediyordum.

Salatayı yapmıştım. Lakin salata yapmak ilk defa bu kadar zor gelmişti bana. Sandalyede rahat tavrıyla oturan bir Kerem olduğunda herkesin böyle hissedeceğine kalıbımı basabilirdim. Bıçağın elimi kesmediğine dua ediyordum açıkçası. Arkamı dönüp ocağın başında bekleyen Melis'e baktığımda elindeki tahta kaşıkla tencereyi karıştırdığını gördüm. Sanırım o da çorba yapmakla uğraşıyordu. Doğruyu söylemek gerekirse güzel kokular yayılıyordu etrafa. Ana yemek olarak ne yapabiliriz diye düşünürken beni o dertten Melis kurtardı . " Bence tereyağlı pilav ile köfte yapalım. Hem yanına patates de kızartırız. Ha ne dersiniz ?." Belli ki canı istiyordu. Ne kadar istekli olduğu sesinden belliydi. Kalbimin atış ritmini değiştiren adam " Kafanıza göre takılın. " dedi ve oturduğu sandalyeden kalkıp salona geçti. 'Böylesi daha iyi ' diye geçirdim içimden. Melis benden cevap bekliyor olmalıydı. " Bana uyar , yapalım ." dedim ve gülümsedim. "Pilavı sen yapsan ? Ben pek beceremiyorum da " dedi şakayla karışık bir utançla. Elimi omzuna koyup " O iş bende o zaman" dedim ve göz kırptım.

***

Her zamanki gibi yemekte herkes suskundu ve tabağıyla ilgileniyordu. "Yemekler nasıl olmuş abi ?" diye sordu Melis. Aslında benimde cevabını merak ettiğim soruydu bu. Aynı anda ikimizde kafamızı tabaktan kaldırınca göz göze geldik. İstemeyerek de olsa gözümü ondan ayırıp Melis'e baktığımda gülüyordu. Kerem tabağının yanındaki suyu tek dikişte bitirip " Güzel. Güzel olmuş. " dedi. Melis " Pilav gerçekten muhteşem olmuş. Ellerine sağlık Zeynep ." dedi ve göz kırpıp devam etti . " Öyle değil mi abi ? " diye. Kafamı tabağımdan kaldırıp ona baktım. Yutkunup cevap verdi. " Aynen . Çok lezzetli. " dedi. İçimden zafer çığlıkları atarken onlara sadece gülümsemekle yetindim.

Masayı toplamak için kalkacaktık ki Melis " Ya abi senden bir şey isteyeceğim ama izin vermeyeceksin ." dedi. Melis'in ne söyleyeceğini merak etmiyor değildim. Kerem sitemkar şekilde " Ne zaman bir şey istediğinde yapmadım ?" dedi. " Yok ondan demiyorum canım abim. Yani şey... Ne bileyim." Dedi Melis toparlamaya çalışarak. "Hadi hadi çıkar ağzındaki baklayı. " dedi ve gülümsedi Kerem. Cidden ne söyleyecekse artık söylemeliydi. " Ya bak kızma ama meydanda festival gibi bir şey varmış. Bizde gitsek olmaz mı ? " dedi.

Aslında bir bakımdan bu hali bana abimle beni hatırlattı. Bu tarz festivallere gidebilmek için bende hep yalvarırdım abime. Başarılı olabilirsem ne mutlu bana !

Kerem saniyesinde "Hayır." Cevabını yapıştırırken Melis yüzünü düşürmüştü. Ama burada biteceğe benzemiyordu. Melis adeta 5 kadın gücüne sahip bir potansiyelde trip atmaya başladı. Suratını asıp masayı toplamaya başlarken bir yandan da kendi kendine söyleniyordu. "Yanlışı baştan yaptım zaten ! Aptallık bende , ne diye soruyorum ki !" diye fısıltıyla konuşuyordu. Kerem derin bir of çektikten sonra elini Melis 'in omzuna atıp " Surat ifadeni değiştirdikten sonra , Zeynep'i de alıp odana hazırlanmaya gider misin ?" dedi. Melis sevinçten çığlık atarken , kendimi aptal sırıtışlar atarken buldum. Koluma girerek mutfaktan koşar adımlarla giden Melis'in peşinden neredeyse sürüklenerek yukarıya gittim. "Çok eğleneceğiz" diye bağırıyordu bir yandan da . Gerçekten çok neşeli bir kızdı.

BERCESTE//ZEYKER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin