1.BÖLÜM

13.9K 364 18
                                    

Yalnızlık gerçekten zor bir şey.

Ben bunu babam ve annem öldükten sonra derin derin yaşadım. Annem ve babam, babamın karıştığı pis işler yüzünden ölmüştü.

Onların ölümünden sonra bir daha kendimi toparlayamadım. Bu hayatta kimsesiz kaldım.Tabi abim Aksel'i saymazsak (!) Beni annem ve babamın ölümünden sonra eve kapattı.

O da babamın yolundan ilerliyor. Ve bu beni aşırı korkutuyor. Ne kadar fazla konuşmasakta o benim hayattaki kan bağım olan tek insan. Ne kadar beni eve kapatsa da o benim abimdi.

Abime neden beni burada tutuyorsun diye sorduğumda aldığım cevap her aynıydı... " Seni korumaya çalışıyorum Zeynep ! Daha kaç kere söylemem gerekiyor bunu !"

Tamamda abi neyden, kimden, niye koruyorsun beni ? Benim de bilmeye hakkım var bunları. Her gün bu evde tıkılıp kalmak insanı o kadar çok sıkıyor ki.

Bu lanet olası evde bir tek ben ve yardımcımız Yağmur var. Yağmur demişken bahsedeyim. Ben doğduğumdan beri bizim evimizde . O da benimle aynı yaşta . Bazen düşünüyorumda iyi ki iyi ki... var.Bu zamana kadar ondan hiç bir şey saklamadım. O da benden elbette.

Tabi annem ve babam öldükten sonra pek anlatabileceğim bir şeyim kalmadı ama olsun.Biz birbirimize her zaman destek çıktık. Onu her zaman kız kardeşim gibi gördüm. Hiç ayrılmadık biz.Her birlikteydik. Bir parçam olmuştu adeta.

Son zamanlardan iyice kendimi kötü hissetmeye başlamıştı. Abimden izin isteyip dışarı çıksam diye düşünüyor, izin vermeyeceği aklıma gelince geri vazgeçiyordum.

Böyle dalgın dalgın düşünürken Yağmur yanıma gelip fısıltıyla " Naber fıstık, ne düşünüyosun böyle? " diye sordu.
Ben " Allah canını almasın Yağmur. Ödümü koparttın resmen. Sessiz sessiz gelip... Tövbe tövbe. " deyip yerimden hızla zıpladım.

Oturacak yerlerim. zemin ile yeniden temas haline geçince Yağmur'a dönüp baktım. Hunharca kahkaha atıyodu.

Beraber bi süre güldükten sonra " Yağmur, ben çok bunaldım. Dışarı çıkamaz mıyız?" diye umutsuzsa sordum. Yağmur "Bi düşünelim. Aslında bi yolu var." diye gülümsemeye başladı. " Nasıl ? " diye sordum." Aksel Abi'ye kızsal almamız gereken şeyler var dersek izin verir bence. Hem epeydir evden dışarı adım atmıyoruz." dedikten sonra göz kırptı.

Mantıklıydı. Gerçekten de epeydir dışarı çıkmıyorduk ve abimin suyuna gidiyordum hep. Yağmur' a "Hadi o zaman git izin al" dememle Yağmur yerinden fırladı.

*

Aradan 10 dk geçtikten sonra Yağmur üzgün bi ifadeyle yanıma geldi. Hah! Kesin izin vermedi.

"İzin vermedi değil mi? Hayvan ya. Suç bizde zaten! Kimden izin istiyoruz. Vermeyeceği belliy... " diye söylenmeye başladım ki Yağmur sözümü kesti. "Dur kız dur sakin ol. Hemen de müdafaya geçtin. Verdi abin izin. O kadar günahını aldın boşuna." diye gülmeye başladı.

Duyar duymaz seviçten çığlık atmaya başladım. Çünkü gerçekten ihtiyacım vardı. "Nasıl izin aldın?" diye sordum heyecanla Yağmur 'a. "Ya ne yapacaksın nasıl izin aldığımı git hazırlan bende hazırlanmaya gidiyorum. " dedi.

Aylar sonra dışarı çıkmanın verdiği mutluluk ve heyecanıyla ne giyeceğime çok zor karar verdim. Üzerime siyah bi tayt ve üzerine mavi renk bi' gömlek giydim. Saçımı açık bırakıp, gözlerime eyeliner çektikten sonra tam anlamıyla hazır olduğumu hissettim.

Tam o sırada içeriye Yağmur da girdi. " Oo Yağmur Hanım ne bu şıklık ?" diye kıkırdım.Yağmur önce gözlerini devirdikten sonra o da kıkırdamaya başladı.

Abimden iznimiz olduğu için evden salına salına çıktık.İlk önce AVM'ye gidecektik. Bir kaç parça bir şeyler almak fena olmazdı.

Avm'ye geldiğimizde Yağmur bir pantolon beğendi. Denemek için kabine girdiğinde bende etrafı süzüyordum. Yağmur "Nasıl olmuş ?" diye cıvıldayarak çıktı kabinden."Çok hoş olmuş bitanem." dedim. Gerçekten de güzel olmuştu. Pantolonu alıp mağazadan çıktık ve alışverişe devam ettik.

AVM 'de işimiz bittikten sonra Yağmur'a "Buralarda bi pasaj varmış oraya gidelim." dedim. " Tamam." dedi gülerek. Taksiye atlayıp pasajın olduğu yere gitmeye koyulduk.

Pasaja vardığımızda her yer mis gibi tarçın kokuyordu. Baharat kısmına yakındık çünkü . Yağmur'la birlikte tarihi şeylerin bulunduğu bi standa geldik. Yağmur bi tane tablo beğendi ve adamla birlikte içeri girip parasını konuşmaya başladılar.

Bense artık insanların azalmaya başladığı yöne doğru ilerleyip sonlarda bulunan baharat standına doğru yaklaştım. Adam gösterdiğim baharatın devamının içeride olduğunu söyledi ve beni içeri çağırdı. Ben içerde otururken kendisi arka tarafa doğru, lavabo diye düşündüğüm yere gitti ve kapıyı örttü.

O sırada içeri bi adam girdi. Çok karanlık giyinmişti. Saçları turuncunun en güzel tonlarında biriydi görebildiğim kadarıyla. O kadar ciddi duruyorduki çene kasları belli oluyodu.

Adam bana doğru yaklaştı ve birden burnumu bir mendil ile kapattı. Ben çırpınırken kulağıma bir şeyler fısıldadığını hayal meyal hatırlıyorum.
"Oyun bitti." gibi bir şeyler söyledi gerisinde zaten gözlerim kapanmıştı çoktan.

*Bakalım ileri ki bölümlerde neler olacak. Bol bol yorum bekliyorum.Fikirleriniz önemli. Sizi seviyorum ♥

BERCESTE//ZEYKER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin