Fatma: gece saat 2di Mehmet hala gelmemişti. Evet sevmiyordum ama endişe ediyordum. Ya başına birşey geldiyse,ya birşey olduysa. Ama neden öyle hızlı hızlı giditdi ki. Neyse. Odada pencerenin önündeki koltukta oturmuş Mehmetin gelmesini bekliyordu. Birden Mehmetin arabası geldi. Bende hemen aşağı indim. Kapıyı açtım. Mehmet ayakta dahi duramıyordu. Leş gibi içki kokuyordu. Ama neden nolmuştuda içmişti.
Mehmet leş gibi içki kokuyorsu.neden bu kadar içtin ki
Mehmet: umrumda deyil. İçmek istedim içtim.
(Sarhoş şekilde)Fatma: çok açıklayıcı oldu.peki bu saate kadar nerdeydin.
Mehmet: biliyorum. Benim nerde olup olmamam seni neden bu kadar ilgilendiriyor.
Fatma: ne demek neden ilgilendiriyor. Sabah acele geldin acele çıktın. Arabayı öyle kullanman.ya birşey olsaydı.
Mehmet: benim için endişelenmemen gerek. Nede olsa hiç birşeyimsin öyle diyilmi.
Fatma: evet hiç birşeyinim ama yinede öyle gitmen kuşkulandım.
Mehmet: Merak etme iyiyim kuşkulanacak,endişelenecek birşey yok. Yani şimdilik. Sonrasını bilmiyorum.
Fatma: o ne demek. Sonra nolucak ki.
Bana düzgün cevap ver.Mehmet: sonra sonradır. Olduğunda öreniceksin.....Birşey sorucam.
Fatma: sor
Mehmet: beni neden sevmiyorsun.
Fatma: ben...Bildiyin soruları sormasan.
Mehmet: ben bu sorunun cevabını biliyorum. Ama yinede bir şansım yokmu.
Fatma: benden olsa yok. Zamanı bilmiyorum. Belki zamanla ola bilir.bilmiyorum.
Mehmet: yani şansım var.
Fatma: bilmiyorum.
Mehmet:anladım.
(Dedikten sonra sızıp kaldı)Fatma: üzerini örtdüm. Bende yerime geçip uyudum.
Sabah
Mehmet: sabah uyandığımda başım çatlıyordu. Yana baktığımda Fatma yüzü diyer tarafta, saçları ben taraftaydı. Saçlarını elime alıp kokladım. Bu koku aşık olduğum koku, ömrümün sonuna kadar soluya biliceyim, ciyerlerime bıkmadan çekebiliceyim, bir koku. Açları yumuşacıktı aynı en nadir ipek gibi. Sap sarıydı güneşin en parlak sarısıydı. Gözleri. Mavi deniz gibi sonsuz. Yeşil orman gibi bakan sonsuzluğa kaybolmuş gibi. Oraya bir kez baktığımda başka birşey görmek dahi istemiyorum. Son nefesime kadar o gözlere dalıp bakabilirim. Benbeyaz teni, pembe yanakları,utandığında kızaran kıp kırmısı yanakları, kiraz gibi kıp kırmızı dolgun dudakları. Bu kadın herşeyiyle beni deli ediyordu. Ama bunun farkında dahi deyildi. Farkında olsa bile beni sevmeyeceyini söyleyen bir kadına sevdalandım ben. İmkansız bir aşk benimkisi belkide. Ama ilk ve son sevdiyim. Sonsuzluğum. Her zaman seveceyim hatunum kadınım. Tam benim olmasa bile ben onu tüm herşeyiyle ruhuyla kabul etdim. Benim karım,benim hatunum,benim eşim. Herşeyiyle istemese dahi benim olan kadın. Ben seni tüm benliyimle seviyorum.Meleyim. Herşeyim
Fatma birden kımıldamaya başladığında hemen gözlerimi kapadım.Fatma: uyandığımda Mehmet hala uyuyordu. Gerçi normaldi. O kadar içince olucağı buydu. Yüzüne baktığımda. İnsan nasıl uyurken masum olup uyanında başka biri oluyor anlamıyorum. Evet hayatımı çaldı. Ama onun suçu diyildi ki. Hepsi abim olucak o adi herif yüzünden. Başka birşey isteseydi. Sevdası için onuda yapacak bir şerefsiz o. Benim hayatımı mahv ede bilicek. Gözünü kırpmadan yok edebilicek biri. Ona o teklifi yapanda Sendin. Mehmet. Ama kabul eden o. İkinizde hatalısınız.hemde fazlasıyla.
Ama sanki dün gece seni öyle görünce. Neden endişelendim.neden seni bekledim,neden seni düşündüyümden o saate kadar uyuyamadım. Neden.
Belki başka şekilde karşılaşsaydık herşey farklı ola bilirdi. Yada zorla olmasaydı,hayatımı mahv ederek deyil,severek olsaydı o zaman farklı olurdu. Ama olmadı. Belki zamanla alışır,severim.belkide hiç birzaman sevemem. Bildiyim tek şey abiminasla aff etmiyceyimdir.
Birden kalkıp banyoya gitdim.özel işlerimi yapıp çıktım.giyinme odasına gitdiyimde Mehmet uyanmış kıyafet seçiyordu. Bende yandaki dolaptan kendime kıyafet seçmeye başladım.
Mehmet çıktığında giyinmeye başladım.
Çıktığımda Mehmet hazırdı. Koltukta oturmuş başını ellerininarasına almış sıkıyordu.
Başınmı ağrıyor.2Mehmet: evet başım fena halde çatlıyor.
Fatma: o kadar içince olucağı bu
Mehmet: dün geç geldim eve diyilmi
Fatma: evet gece yarısı hem içkili halde geldin
Mehmet: saçmalamamışımdır umarım
Fatma: hayır ama sana neden içtiyini sorduğumda sonra öreniceksin dedin. Neden içtin. O kadar içmeyin sebebi neydi.
Mehmet: nasıl söyleye bilirim ki. İçmemin sebebi senken. Nasıl söylerim böyle şeyi. Sevdiyim kadının bana olan nefreti yüzünden içtiyimi nasıl söylerim.
Önemli bişiy diyil dün işte bir sorun oldu ona sinirlenip içtim.Fatma: hiç inandırıcı diyil ama neyse. Eninde sonunda çıkar ortaya. Neyse aşağı inelim. Kahve yapayım sana. Yoksa kafan daha fazla ağrıyıcak.
Mehmet: tamam hadi.
Aşağı indiklerinde. Saadet sedirde oturmuş kahve içiyordu. Nilüfer hem kahve içip hem kitap okuyordu. Mehmet koltuğa geçip oturduğunda bende mutfağa gitdim acı kahve yapıp Mehmete götürdüm. Mehmet kahveyi içmeye başladı.
Herkes kahvaltısını yapıp bitirdiyinde masa toplanmaya başlandı.
Mehmet ve Yakup baba şirkete gitdi. Ben ve Nilüfer sedirde oturmuş konuşuyorduk. Saadet anne odasında dinleniyordu.Nilüfer: şey abim gece geç geldi diyilmi
Fatma: evet baya geç geldi. Sen nerden biliyorsun
Nilüfer: abim her içtiyinde ya geç geliyor yada hiç gelmiyor.
Fatma: bilsen bilsen sen bilirsin. Neden bu kadar çok içiyor. Bir sebebi olmalı. Şirkete sorun oldu ona kızıp içtim diyo ama ben pek inanmadım.
Nilüfer: aslında şey...abim...sinirlendiyinde,yada üzüldüyünde içer...yani acısını içine gömer.pek yansıtmaz.yada yansıtmayı sevmez. Sebebini sana kendi söylemesi daha doğru olur ben karışmıyim.
Fatma: anladım. Ama ona söylediyimde söylemiyo. Napmalıyım.
Nilüfer: sen neden bu kadar kafayı taktın.
Fatma: bilmiyorum. İnana bilmiyorum.
Nilüfer: yoksa sende abimimi sevmeye başlıyorsun.
Fatma: NE!. asla. Asla sevemem.
Nilüfer: neden sevemezsin. Sende insansın aşık olmak. Sevmek sevilmek seninde hakkın.
Fatma: ben pek alışık diyilim be Nilüfer. Beni ailem abim sevmemiş başkası nasıl sevsin.ben nasıl seveyim. O duyguları bilmiyorum ki.
Nilüfer: ya kıyamam. Evet ama sende zamanı geldiyinde seviliceksin seviceksin. Abim inan bana seni seviyor. Ben onun gözlerinden tanırım
Ama sen ondan nefret ediyorsun.Fatma: aslında benim nefretim abine deyil. Kendi abime. Sırf sevdası için beni satan insana nefret ediyorum. Ya böyle birşey deyil başka birşey teklif edilseydi. Onuda kabul edicekmiş. Evet söyleyen teklif eden Mehmet. Kabul edende Alaaddin bey. Kabul etmeye bilirdi,karşı çıka bilirdi.ama yapmadı. O beni yakmayı seçti. Tüm kızgınlığım bu.
Nilüfer: yani abime kızgın diyilsin.
Fatma: onada kızgınım. Ama eskisi kadar deyil.
Nilüfer: peki.
Saadet: kızlar hazırlanın akşam düyün var ora hazırlanıcaz.
Nilüfer: kimin düyünü ana
Saadet: arkadaşımın kızı evleniyor. Ora gidicez.
Fatma: ben gelmesem
Saadet: olmaz kırma beni kızım sende gel.
Fatma: peki.
_________________________________________
Bölüm sonu
Yeni bölümde görüşmek üzre💙😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİMSİN
Teen FictionMehmetin bir düyünde Fatmayı görüp ona aşık olmasıyla başlar Mehmet o günden beri Fatmaya fazla takıntılı hale getirmiştir. Onun hakkındaki tüm herşeyi araştırmıştır. Mehmet: ben sana sevdalandım hatun. Sen benim karım, gelecekteki çocuklarımın ana...