Huzurum

70 5 1
                                    

SABAH
Mehmet:uyandığımda göğsümde uyuyan güzelime baktım. Eli karnında,diyer elide bana sarılıyordu. Bende alnını öptüm. Elimi karnına koydum okşadım. Karnı baya büyümüştü. Bebeyimizin gelişine az kalmıştı. 2 aya bebeyimiz bizimle olucaktı. Bazen korkuyordum. Ya yapamazsam,ya ona istediyi sevgiyi veremessem,diye bir çok düşünce vardı aklımda. Onu seviyordum ama korkuyordumda.
Kızım,Meleyim,prensesim.
Dediyimde tekmelemeye başladı.
Gülümsedim.
Baba seni çok seviyor. Her zamanda sevicem,son nefesime kadar.sonsuza kadar. Ama korkuyorum. Ya yapamassam diye,ya sana istediyini veremessem diye,ve başka.
Çünki benim babam olsa bile o sevgiyi ondan alamadım. Bunun için sevginin ne olduğunu,baba demeyin ne olduğunu bilmiyorum. Benim yaşadıöımı senin yaşamanı istemiyorum,yaşamaman içinde elimden gelenin en iyisini yapıcam.
Sana söz seninle baba kız diyil. Abi kardeş,en yakın arkadaş olucaz.tüm sırlarını bana anlata biliceksin,hiç birşey saklamamı,babana güvene biliceyini,zor zamanında benim her zaman senin yanında olduğumu,kalbinden geçen herşeyi korkmadan,çekinmeden anlata bilirsin.
Hiç bieşeyi içinde saklamanı istemiyorum. Bunun için herşeyi yapıcam. Güvene biliceyin bir baban olduğunu,her zaman hatırla.
Benden kokmanı diyil,güvenmeni,herşeyini benimle paylaşmanı istiyorum.
Seni seviyorum Bebeyim.

Fatma: bizde seni seviyoruz hayatım.

Mehmet: seni uyandırdımmı.

Fatma: hayır kızının tekmelerine uyandım.
Sen gerçekten dünyanın en iyi,en güvenilir,en sevgi dolu,çok güzel bir babasın. Hiç bir şüpem yok. Bebeyimize her zaman kanatlarının altında saklıycağına ona zarar gelmesine izin vermiyceyini çok iyi biliyorum.
Biz baba sevgisi ne bilmiyoruz. Ama bebeyimiz öyle olmuycağına öyle eminim ki. Senin gibi bir babaya sahip olduğu için gerçekten çok şanslı.
Evet kızlar babalarını,ailelerini seçemiyo,ama sevdiyi adamları seçe biliyolar. Bende Seni seçtim,sevdiyim için senin gibi muhteşem bir adamın karısı olduğum, kızımıza muhteşem bir baba seçtiyim içinde çok şanslıyım.
İyiki sen iyiki. Hep sen,sonsuza kadar sen,yalnızca sen, bu dünyadada,öbürü dünyadada sen. İlk ve tek sen.

Mehmet: haklısın ailelerimizi seçemiyoruz. Ama ben seçtim. En güzelini seçtim. Seni seçtim. Ben seninle ailenin ne olduğunu,nasıl duygu olduğunu anladım. Benim ailem sensin. Kızımız ve gelecekteki çocuklarımız. Hayatımı siz deyiştirdiniz. Sevmeyi sevilmeyi siz öretdiniz bana. İyikide öretdiniz. Ben bu duyguyu çok sevdim. Birine deli divane aşık olmayı,onsuz yaşayamamayı,onsuz nefes alamamayı,onsuz bir dünya düşünememeyi,o olmadan bir hiç olmayı,yalnız onun adı, yalnız onun için yaşamayı. Ben bunları çok sevdim. İyikide sevdim. Böylece gerçek ailenin ne demek olduğunu anladım.
Asıl iyiki sen,iyiki siz,iyiki biz.
Seni seviyorum. Sana tapıyorum kadınım.

Fatma: bende seni seviyorum hayatımın anlamı.

Kalktık ve aşağı kahvaltıya indik. Nilüfer aşağıda bilgisayarla ilgileniyordu bizde yanına gitdik.

Mehmet: Neye bakıyorsun.

Nilüfer: yeğenim için muhteşem kombinler hazırladım. Bi an önce doğsa da onları giydire bilsem.

Mehmet: benim kızımı kendine benzetmeye çalışma. O senin gibi süslü püslü giymiycek. Annesi gibi sade ve şık giyicek.

Nilüfer: aşk olsun abi. Bir görsen çok tatlı.

Fatma: sen abine bakma canım. Doğsun birlikte giydiririz onu.

Nilüfer: yaşa be yenge. Bu abimi yola getire bilen ilk ve tek insan sensin.

Fatma: ilk evet ama tek diyilim.

Nilüfer: nasıl.

Fatma: kızımız. O istiyor diye gece saat 3te bana dondurma,erik bulup gelmişti.

Nilüfer: öylemi.ben istesem almaz.

Mehmet: o benim kızım. O ne isterse başım gözüm üstüne

Nilüfer: neyse cimcime doğsun ben senden neler istiycem neler.

Mehmet: sakın kızımı bana karşı kullanmayı aklından geçirme.

Nilüfer: çoktan geçti bile.

Kahvaltı bitmişti. Fatma yorulduğu için odasına çıkmıştı. Mehmet ona yardım ediyordu. Karnı burnunda karısının penguen gibi gezmesine gülmek istesede gülmemeye çalıştı. Ve belinden tutup kucağına aldı.

Fatma: Mehmet bırak belin ağrıycak.

Mehmet: ağrımaz. Sen hala kuş gibi hafifsin.

Fatma: bak gerçekten belin ağrıycak. Hem ben çok ağırım. Bırak lütfen

Mehmet: olmaz küçük hanımlar. Ben sizi odaya kadar taşıycam.

Odalarının önüne geldiler kapıyı açıp içeri girdiler. Mehmet yavaşça Fatmayı yatağa yatırdı. Sonra kendi yatağın diyer tarafına geçti. Oda sıçak olduğu için tişörtünü çıkardı.
Fatma başını Mehmetin göğsüne koydu. Bir eli karnında diyer elide Mehmetin kalbinin üzerindeydi. Mehmet elini Fatmanın karnındaki eline koydu.

Mehmet: yorgunsan uyu güzelim.

Fatma: hayır yorgun diyilim. Kalbinin sesini dinlemek bana huzur veriyo.

Mehmet: öylemi. Senin oysa herşeyin  bana huzur veriyo.

Fatma: seni seviyoruz

Mehmet: bende sizi seviyorum.

_______________________________________
Yeni bölümde görüşmek üzre🙂💙

BENİMSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin