🚓 13. Bölüm

110 13 8
                                    

2 gün sonra

Yazardan

İki gün boyunca içtiği ilacın etkisinden dolayı hareket edememişti Felix. Boynundaki iz kendini küçük bir çiziğe bırakırken artık yavaş yavaş hareketlenmeye başlamıştı. Tam anlamıyla hareket edemese de kollarını ve bacaklarını oynatabiliyordu. Gözlerini ise daha bu sabah iki günün ardından ilk defa açabilmişti.

Hyunjin'in evinde kaldığı bu süreçte Seungmin her yerde deli gibi onu arıyordu. Polise gidip kayıp ihbarında bulunmuş, iki gündür olumlu bir haber bekliyordu. Babası polis olduğu için onun da yardımını alıyordu tabii.

Chan ve Jisung ise elinden geldiğince dışarı çıkıp sokaklarda geziyor, bir umut Felix'i görmenin umuduyla etraflarını kolaçan ederek arıyorlardı. Fakat hiçbir sonuç yoktu. Yer yarılmıştı da içine girmişti sanki.

Bulunduğu bodrum kattaki odanın kapısının açılmasıyla kafasını o yöne çevirdi. Tanımadığı bir beden elinde tepsiyle içeri girerek yanına gelmiş ve yatağın yanındaki komodinin üzerine bırakıp Felix'in kelepçeli ellerinden birini çözmüştü yemek yemesi için. Artık hareket etmeye başladığı için ellerini yatağa sabitlemişti Minho.

"Hyunjin neden gelmiyor? Çok mu yoğun yoksa?" Sarı saçlı sesindeki alay tınısıyla konuştuğunda Minho gözlerini devirmiş ve sıkıntılı bir iç çekmişti. Felix'in yüzüne bakacak cesareti olmadığı için çipin takıldığı günün ardından bir daha yanına gelmemişti Hyunjin.

"Evet çok yoğun anlarsın ya ameliyat falan." Minho dalga geçerek yemek tepsisini kucağına koyarken yanına oturmuştu. Felix yemeğini yerken Minho, gömleğinin yakasını çekiştirerek boynunu kontrol etti ve bir sorun olmadığını görünce onu rahat bırakarak yemeğini yemesine izin verdi.

Felix doyduğunu hissettiğinde tepsiyi komodinin üzerine koyarak Minho'ya döndü. Elini kelepçelemesini beklerken aksine diğer elini de çözmüş ve ayağa kalkması için yardım etmişti. Sonunda bu odadan çıkacak olma umuduyla heyecanlanmıştı.

Odasında bilgisayarının başında oturan Hyunjin bodrum kattaki odanın kamerasından ikiliyi izliyordu asık suratıyla. Minho'nun işaretini bekliyordu. Minho Felix'i bir süre yürütüp ayaklarının açılmasını sağladıktan sonra kameraya, Hyunjin'e eliyle işaret yaptı.

Hyunjin iç çekerek laptobuna yönelirken bir şeylerin yanlış gittiğini hissedebiliyordu. Birkaç gün önce Minho'yla yaptığı anlaşmada Felix'in hayatını kurtarmak için bir fikir ileri sürmüştü ancak sonrasında yine Felix'in üzüleceğini hissedebiliyordu.

...

Felix'ten

Yürümem için kolumun altına giren beden benden yavaşça uzaklaştığında anlamını bilmediğim bir şekilde sırıttı. Anlamaz bakışlarla ona bakarken isteğim dışı birkaç gündür kaldığım odadan çıkarak merdivenlere ilerleyip üst kata geldim. Adımlarıma veya herhangi bir hareketime hakim olamıyordum. Ne yaptığım konusunda en ufak bilgim yoktu.

Salonun ortasındaki masanın oraya ilerleyerek masanın üzerinde duran silahı elime aldığımda gözlerim şaşkınlıkla kocaman açılmıştı. Daha önce korktuğum için babamın silahlarına bile elimi sürmeyen ben şimdi bu silahı belime yerleştiriyordum. Ne yaptığım konusunda en ufak bir fikrim yoktu.

Gözlerim kısa bir anlığına duvara yaslanmış beni izleyen adamla göz göze geldi. Ona neler olduğunu sormak istiyordum ancak yine isteğim dışı evden çıkarak sokakta yürümeye başladım. Boynumda garip bir sızı vardı ancak elimi oraya götürüp ne olduğunu anlayamıyordum. Sanki hareketlerim kısıtlanmış gibiydi.

Polisin Oğlu / HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin