Îdir - A Vava Inouva (Medya öneridir)Aşk, bir çift gözdeki nurda, çırpınan kocaman kalplerde ve küçücük bir müjdede...
Karan'ın komuta edeceği altı kişilik ekibi dağlara keşif ve devriye için gönderen Arman ortada kaybolan Giray'la onun da sözünü dinlemeden onlarla beraber gittiğini düşünerek karakolun içini aradı ama bulamayınca telsizden mevzide ve gözcü kulesinde nöbet tutan askerlerine seslendi.
"Küçük mercekli adam oralarda mı?"
Telsizlerden sırayla "Burada değil komutanım" cevaplarını aldığında telsizi sıkarak ofladı.
Arkasında duyduğu ses "Kaçmadım yüzbaşı korkma" dediğinde yemekhane kapısında gördüğü adamla başını iki yana salladı.
"Benden haberiz ortadan kaybolma" derken yanına doğru yürüdü.
Giray omuz silkerek tekrar yemekhaneye girip ocakta demlenen çaydanlığı alarak masaya götürdü.
"Bu dağlarda kaybolacak yer yok komutan, hem kaybolsam bile anında yanımda bitersin, bilirim."
Arman ellerini beline koyup termoslara çay dolduran adama bakarak kaşlarını çattı.
"O kadar da değil muhabir, kaybolmak senin işin değil mi?"
Giray göz devirerek doldurduğu termosları tepsiye koyarak eline aldı.
"Tek kaybolabilen ve kamufle olanlar komandolar değildir komutan, kaybolmam gerekirse ben istemediğim sürece bulunmam."
O tepsiyle beraber yemekhaneden çıkarken onu takip eden Arman "Onu anladık zaten" diye ağzında mırıldanarak karakol binasındam çıktı.
Giray elinde tepsiyle mevzilere giderek silah başında nöbet tutan Kozan'a tepsiyi uzattı.
"Al kardeşim sıcak çay, için ısınsın."
Kozan kum torbalarının üzerindeki tüfeği bıraktı, ellerini birbirine sürtere ısıtıp yanındaki adama döndü ama onları izleyen Arman'ı görünce selam vererek izin ister gibi bekledi. Arman gözlerini açıp kapattığında tepsideki termosunu aldı.
"Eyvallah küçük adam."
Giray mevziden "Rica ederim" diyerek uzaklaşırken elleri belinde onu izleyen Arman'ın yanından geçerken "İzinsiz nefes bile almıyorlar heralde" dedi.
Arman başını yan yatırıp göz devirerek yanından geçen adamın arkasından yürümeye başladı.
"Olması gerektiği gibi."
Giray onun yaptığı şeyin elbette normal olduğunu biliyordu ama sanki özellikle bugün Arman'a sinir oluyordu.
Diğer mevziye ulaştığında onların gelişini gören Uruç selam verip hazır olda beklemeye başladı. Giray'ın uzattığı tepsiye bakarak "Çay getirdim kardeşim" demesine gülümsedi ama Arman'ın hafif öksürmesiyle "Komutanım" diyerek izin istedi. Arman ona da baş sallamayla izin verdiğinde kendi termosunu alarak "Eyvallah kardeşim" dedi.
Giray bu defada gözüne gözcü kulesini kestirip patikaya yönelince arkasından gelen Arman "Sen yürüme oraya kadar hava soğuk, ben götürürüm" dediğinde Giray bıyık altından gülerek üstündeki ince hırkaya baktı. Arman'ın onu güçsüz ve nahif sanması komik geliyordu, ben soğuklar gördüm komutan demek istese de "Az kaldı zaten" diyerek küçük tepeyi tırmandı.
Gözcü kulesinin merdivenlerini çıkıp demir kapıyı iterek açtı. Onların geldiğini çoktan gören Baturalp, Giray'ın masanın üzerine koyduğu tepsiyle beraber "Evett şimdi de buradayız eski eniştemin abisiii" diyerek sandalyeyi çekip oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADRAJ - BxB
Tiểu Thuyết ChungAskeri eşcinsel kurgu. #sınırkarakolu #dağ #savaştimi #komutan #muhabir #asker #muhbir #sırlar #aşk #intikam #kaos HİKAYEDE YER ALAN KİŞİ, KURUM VE KURULUŞLAR GERÇEĞİ YANSITMAMAKTADIR, TAMAMEN KURGU ÜRÜNÜDÜR!!!