Turan Şengül - Li Xwe Baş Binere 🎶🎶
"En sevdiği yere veda etmiş herkes beni anlar."
Rojhat Zemheroğlu
"Bazı evlere ve insanlara dönülmesi imkansızdır."
Giray Tekiner
Her gecenin bir sabahı vardı. Tıpkı Baturalp'in yumruklarını sıka sıka karanlıkları avuçlarında tutmaya çalıştığı o gecenin, dağların ardından inadına parlaklığıyla gökyüzünü sarıya boyadığı güneşin doğuşu gibi.
Şafak vaktine kadar Rojhat eli elleri arasında Baturalp'in güzel yüzünü izlemiş ama mutluluğun huzuru o kadar ağır gelmişti ki daha fazla dayanamayıp uykuya teslim olmuştu. Fakat Baturalp, o uyuduktan sonra bile onun kıvrım kıvrım kirpiklerini, esmer teninde yılların çizgilerini taşıyan yüzünü ve ürkek bir ceylana benzeyen bedenini izlemeye devam etmişti.
Tatlı bir acı boğazana bir düğüm gibi oturmuş, saatler sonra gidecek adamın yasını yüreğinin her zerresine işlemiş, damarlarında gezinen kanda ve yenildiği adamın ruhunda zehirli sarmaşıklara sarmalanmıştı.
Baturalp, onu rahatsız etmemek için uzandığı sert zeminden kalktığı sırada Rojhat uyku esnasında onun elinin uzaklaştığını hissedip korkuyla uzaklaşan eli sıkıca tuttu.
"Bırakma beni."
Baturalp kalkmak üzere olduğu sert zemine kendini atıp eline sarılan adamın saçlarını okşayarak "Şş uyumaya devam et, bırakmıyorum" dediğinde Rojhat gülümseyerek yastığına daha da yerleşip uyumaya devam etti.
İki eli birleştiren kader çok geç kalmıştı. Baturalp'i bir gün daha sadece bir gün daha kalsın diye yalvartacak kadar acımasız, Rojhat'ın dindiremediği özlemleri kadar büyüktü o kader. İki adam, geç kalan kaderin ellerinde savrulan bir aşkın kurbanı olmuşlardı.
Saatler sonra odaya gelen Giray kahvaltı yapması için Rojhat'ı ikna ederek odadan götürmüştü. Çünkü herkes gibi o da Rojhat'ın teslim edileceğini öğrenmişti ve Baturalp'in bunu sindirebilmesi için yalnız bırakmıştı. Çünkü Rojhat'a her baktığında acısından birazdan odayı birbirine katacak adamın gözlerinde saf acıyı görmüştü.
Onlar gittikten sonra Baturalp dakikalarca kapalı kapıya öylece bakakalmıştı, sanki az önce bir düşman Rojhat'ı elleri arasından çekip almıştı. Oysa asıl düşmanın kafasının içindeki korkular, öfke ve hırs olduğunu biliyordu ve bu düşman onu yerden yere vuruyordu.
Yumruklarını sıkarak demir dolabına yumruğunu öfkeyle indirip "Allah belasını versin" diye bağırdı ve ard arda yumruklarını dolaba indirdi. Odada yankılanan metal seslerine odaya giren Arman arkadaşını öfkenin kucağında bulduğunda dolaba yumruk atmaya devam eden elinin bileğinden tuttu.
"YETER BATURALP, ELİNİ KIRACAKSIN."
Baturalp uzaklardan gelen sesi algıladığında bas bas bağıran sesi bir fısıltı gibi duymuştu, kafasının içindeki binlerce sesin arasında Arman'ın sesi yok denecek kadar silikti.
Bir anda histerik bir gülüşle Arman'a baktı.
"Susmuyorlar amına koyayım, susmuyor. Ben yaptım Arman, ben. Kendi ellerimle ona vurdum, kendi ellerimle onu yerin dibine soktum. Orospu çocuğunun tekiyim ben. Nasıl kıydım onun güzel yüzüne, açlıktan bir deri bir kemik kalan bedenine ben zarar verdim, acı çektirdim. Ben yaptım lan, ben, ben, ben. Bu ellerimle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADRAJ - BxB
Fiksi UmumAskeri eşcinsel kurgu. #sınırkarakolu #dağ #savaştimi #komutan #muhabir #asker #muhbir #sırlar #aşk #intikam #kaos HİKAYEDE YER ALAN KİŞİ, KURUM VE KURULUŞLAR GERÇEĞİ YANSITMAMAKTADIR, TAMAMEN KURGU ÜRÜNÜDÜR!!!