İlayda Efseryan
"Tamam, durumun şuan gayet iyi. Ben biraz geç kaldım ama yine de ilacı yaptım. Arel'in seni suya sokması iyi olmuş." dedi Duman abi. Önündeki deftere yazdıklarını inceledi.
"Burnunun kanaması anlık olan bir şey gibi görünüyor, tehlikeli değil. Birileri senin için fazla endişelenmiş ama cidden tehlikeli değil." dedi. En sonunu Arel'e bakarak ve sinsice gülümseyerek söylemişti.
Arel'e baktığımda başını yanına doğru eğmiş, kaşlarını kaldırmış öylece Duman abiye bakıyordu. Duman abiye baktığımda gülümsemesi soldu ve önüne döndü. Bir şeyler söylenmişti. Sonra Arel "Korkma kardeşim ya, benden zarar gelmez. En azından şimdilik." dedi Arel. Anlamsız bakışlarımız onu bulduğunda umursamaz bir şekilde elini salladı.
"Şakaydı, benden cidden zarar gelmez." dedi ve gülümsedi. Şu an kendi durumumu unutup gülümsemesine takılacak kadar aptal hissediyordum kendimi. Bir nefes aldım ve karşımda oturan Duman abiye baktım.
"Endişelenme İlayda. Daha önce hastalık atlattığın için hafif geçiyor. Yani hafif geçtiği içinde ara ara ateşin çok yükselebiliyor. Ama iyisin, iyi olacaksın."
Güven verici şekilde konuşması ile gülümsedim. Biraz daha önündeki defteri inceleyip bir şeyler yazdı ve sonra ayağa kalktı.
"Bugün sırf Arel istedi diye izin aldım, Eylem'e de aldırdım. Ancak sistem cidden hatalı olduğundan Eylem de içeri giremedi. Daha fazla beklemesin kız, gideyim." dedi. Sonra aklına gelen şey ile gülümsedi.
"Daha kalırdım ama erken gitsek daha iyi olur, dosya inceledikten sonra beraber dinleneceğiz zaten."
Arel onun gibi ayağa kalkarken kısık sesle güldü. "Anladık Duman, hadi yallah." dedi kendi yanına gelen Duman'ı çekip sırtına vurarak kapıya iteklerken. Duman abi savrulduğu sırada kendini güçlükle durdurup ters ters Arel'e baktı. "Bu arada sen mal mısın Arel? Kızın ailesi giremiyor da telefonunu niye almıyorsun ki? Zaten kapının önünde beklemesinler diye ikna ettin bari telefonunu getirttir Oğuz ile falan da ailesini arasın." dedi. Arel aydınlanmış gibi ona baktı ama bu sahte bir aydınlanmaydı.
"Sen içeri telefonla mı girdin Duman?" dedi Arel. Duman abi bir süre durdu ve sonra "Gerizekalı!" diye bağırdı. "Ben de sana bunu soracaktım ha! İçeri sadece Arel Yılmaz ve kardeşlerinin telefonu alınacak ne demek!? Girişte telefonum var diye kırk kontrolden geçtim, kaç silahtan kurtuldum ya!" dedi sitemle. Arel güldü ve "Sen mal mısın Duman? Telefonuna el koyulduğu hâlde onun telefonunu içeri almamı öneriyorsun. Sanki biz düşünmedik ha! Sistem arızalı işte otu boku birbirine girdi." dedi.
"Arel, sistemi sen tamir etsene." dedi Duman abi. "Bu durumda bir de sistemle uğraşacak değilim." dedi Arel omuz silkerek.
"Ya hangi durumda uğraşacaksın!? Şimdi lazım o sistem Arel. Sen..."
Duman abi sona doğru duraksayıp şaşkın bir şekilde Arel'e baktı. O neyi anlamıştı ve de konuşmanın konusu neydi anlayamıyordum.
"Arel sen baya değiştin ha! Kaç kişi seni öldürmek istiyor bilmiyor musun sen!? Daha bugün birisi içeri sızmış, hem de yasaklı. Git şu sistemi düzelt!" dedi Duman abi endişe dolu bir şekilde. Arel başını iki yana salladı.
"Hallediyorlar zaten Duman, ben de buradan müdahale ediyorum gerektiğinde. Ben ayrılmam buradan." dedi. O an anladım.
Arel, öldürülme riski olmasına, binanın güvenlik sistemi arızalı olmasına rağmen buradan ayrılmak istemiyordu. Çünkü ben buradaydım, onun sorumluluğundaydım.
O an bir patlama sesi geldi dışarıdan. İkisi de kapalı olan kapıya baktı ve Arel hızla koşarak kapıyı yana ittirdi. Kapıyı gözleyen dolabı da ittirdi ve gözden kayboldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFSERYAN AİLESİ
ChickLitİlayda... Yedi yaşında deney için çocuk kaçıran bir çete tarafından ailesinden koparılmış genç kız. Deneylere olumlu sonuç veren gençlerden biri. Kamufle olabilen bir peri. İsminin anlamı gibi bir su perisi... 17 yaşında çetenin elinden kaçtıktan so...