BÖLÜM 24

29 4 3
                                    

İlayda Efseryan

Bir süredir odanın kapısında Arel'i izliyordum. Ara sıra elindekileri bırakıp saçlarını karıştırıyor ve tam bana dönecekken vazgeçip önüne dönüyordu. Burada olduğumun farkındaydı tabii ki. Uykusunda bile her şeye hazır olan bir adamın bunu fark etmemesi garip olurdu.

En sonunda bir nefes verip masaya ellerini koyarak kendini geriye doğru itti. Sonra dönen koltuğunda dönerek bana baktı.

"Neden beni izliyorsun?"

Yorgun ve soğuk çıkan sesi ile yutkundum. "Bir şey sormuştun ya..." dedim bakışlarımı kaçırarak. Elim istemsizce enseme gitti ve kaşıdım.

"Ee?" dedi koltukta dönüp tekrar masaya kaydığı sırada. Yutkundum tekrar. Neden bu kadar çekiniyordum ben ya!?

"Gitmem." dedim birden. Elini uzattığı kalemi almadan önce duraksadı. Tekrar döndü ve bana baktı. "Ben senden gitmem Arel." dedim. Yutkunduğunu fark ettim. "Ben bir şeyler mi saçmaladım?" dedi. Düşünceli bakışlarını üzerimde gezdirdi.

"İlayda, titriyorsun." dedi ayağa kalkarken. "Umurumda değil." dedim ancak sonra çok şiddetli titrediğimi fark ettim. Yanıma geldi ve elimi tuttu. "Hadi, odaya dönelim." dedi beni yönlendirmek isterken. Ancak o an bacaklarımdaki güç boşalmış gibi yere yığıldım.

"İlayda!?"

O adımı bağırırken koluna sarıldım sıkıca. "Tamam..." dedim ama sonra öksürmeye başladım. Öksürüklerim durduğu sırada "Ne?.." dediğini duydum.

Önüme bakıyordu. Yorgunlukla bakışlarım kayarken sıkıca tutundum ona. O da belimden destekledi. "Tamam, odaya gidelim hemen!" dedi endişeyle. Sonra beni kucaklaması ile sıkıca sarıldım.

"Sen yanıyorsun!" dedi ve odaya girdikten sonra yatağa yatırmak yerine başka bir yere gitti. Kapıyı açıp içeri girdiğinde etrafa bakmaya çalıştım. Gözlerim bulanık görse de banyo olduğumu anlamıştım.

Beni bir şeyin üzerine koydu. Soğuk zemini her yerimde hissettiğim sırada  gözlerim kısa süreliğine düzeldiğinde küvet olduğunu görmüştüm.

Yapacağı şeyi anlayınca gözlerim kocaman açıldı. "Hayır!" dedim ve kalkmaya çalıştım. Ancak omuzlarımdan tutarak itti ve beni adeta küvetin içine yapıştırdı.

"Uslu dur." dedi fısıltıyla gözlerimin içine bakarken. "İstemiyorum." dedim. Konuşmam ile gözleri yavaşça kapandı. "Ben de sana istemediğin bir şeyi yapmak istemem İlayda ama... Ateşini düşürmemiz gerek, anlıyor musun?" dedi yavaş yavaş. Bir süre onu izledim.

Elleri hâlâ omuzlarımda olduğu için üzerime eğilmişti. Titrek bir nefes verdi. Bir elini omuzumdan çektiğini hissettim ve ona baktım. Duş başlığını eline aldı ve suyu açtı.

Üzerime gelen soğuk su ile yutkundum. Bağırmamak için alt dudağımı ısırdım. Bağırırsam su akışı dururdu, Arel'e zorluk çıkarmak istemiyordum. Zaten yeterince zorlanıyor gibiydi.

Bir anda yüzüme tutması ile kendimi iyice sıktım ve kollarımı yüzüme kaldırdım. Gözlerimi yeni kapatmıştım ki sonra bileklerime hissettiğim eli ile açtım. Bileklerimi nazikçe tutup birleştirdi,geriye çekti ve suyu yüzüme tuttu.

Midem bulanıyordu ve aynı zamanda başım dönüyordu. Daha fazla karşı gelmedim ve arkama yaslandım. Başımı da yasladığımda yüzüme tuttuğu su boynuma gelmişti.

Bileklerimi bıraktığında karnımın üzerinde birleştirdim. Sonra elini boynumda hissettim. Yavaşça dokunduğunda yutkundum. Bu garip hissettirmişti ama amacının ne olduğunu biliyordum neyseki.

EFSERYAN AİLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin