EFSERYAN AİLESİ

BÖLÜM 2

İlayda Akça (Efseryan)

Tam konuşmaya başlayacakken bizimkiler içeri girdi. Hepimize bakıp salak gibi kaldılar. Hemen sonrasında Oğuz ortaya atladı.

Dosyayı aldı ve fotoğraflara baktı. Ardından güldü. "Benim yaptığım fotoğrafları mı buldunuz!?" dedi. Anlamazca ona baktık.

"Bizi kandıramazsınız." dedi Akay abi. Göz devirdim. Çok da umurumdaydı sanki.

Gerçeği söyleyecektim. Bir şey olursa da hepsini yok ederdim.

Su ile havaya atmam ve yere çakılmaları yeterliydi. Ya da İzel Ateş ile yakabilirdi. Eliz toprağa gömebilir,Oğuz soğuk hava ile dondurabilirdi.

"Evet hepimizin güçleri var." dedim birden bire. Oğuz,Eliz ve İzel bana şaşkınca baktı. Bunu kendilerinden beklerlerdi ama benim söylememi beklemezlerdi.

"Ben su perisiyim. Oğuz,İzel ve Eliz'in bir türü yok. Oğuz Havayı,İzel Ateşi ve Eliz Doğa'yı daha çok toprağı kontrol edebiliyor. Bu kadarını bilmeniz yeterli bence." dedim.

"Sizin kanatlarınız nerede?" dedi Aleyna Hanım. "Biraz önce o kadarının yeterli olduğunu söyledim. Size kendi hakkımızda bilgi vermeyeceğiz. Bir şey yapmaya çalışırsanız sizi yok ederiz." dedim.

Batu abi güldü. "Nasıl olacakmış o? Siz kim katil olmak kim?" dedi. Gülümsedim.

Elimi havaya kaldırdım. Çok geçmeden etraftan gelen su parçacıkları elimin üzerinde yuvarlak oldu. Parmaklarımı oynatarak bıçak şekline getirdim.

Oğuz elini ona uzattı. Soğuk hava gelip su bıçağa çarptı ve bıçak dondu. Elime aldım ve Batu abinin arkasına fırlattım.

Bıçak arkasındaki duvara saplanırken Batu abi korkarak babasının yanına kaçmıştı. Dördümüzde güldük.

"Kendimizi korumak için gerekirse o bıçaktan milyonlarca yaparım ve bu defa hedef duvar olmaz." dedim.

Oğuz ve ben elimizi bıçağa uzattık. Ben suyu, Oğuz soğuk havayı geri çekti. Suyu kenarıda duran neredeyse solacak çiçeklerle dolu vazonun üstüne götürdüm. Şu vazonun içine girerken Eliz elini uzatmıştı.

Çiçekler çok geçmeden canlanırken Efseryan ailesine döndüm. Hepsi şaşkınlıkla bize bakıyordu. Arkadaşlarıma döndüm.

İzel ateşten yaptığı bir törpü ile tırnaklarını törpülüyordu.

Eliz elinde çiçek figürleri yaparken Oğuz eldivenini takmaya çalışıyordu.

Güçleri kontrolden çıkarsa diye ne olur ne olmaz yapmıştı o eldiveni. Bilmediğimiz sihir formülleri vardı zihninde. Ve bunları karıştırarak başka formüller yaptığı oluyordu.

"Herneyse. Yemek hazırmış?" dedim. Aleyna Hanım duruşunu düzeltti. Boğazını temizledi ve "Evet! Sizin için ellerimle yaptım." dedi.

Umursamadım ve omuz silktim.

O salondan çıkarken diğerlerinin ayaklandığını gördüm. Arkadaşlarıma döndüm ve başımla işaret ettim. Beraber salondan çıktık.

Arkamızdan onların sesleri geliyordu.

"O neydi lan öyle!? Bir an öyle dedim diye beni öldürecek sandım." dedi Batu abi. Oflaz abi güldü. "Bulaşırsan böyle korkuturlar işte." dedi.

Akay abi "Batu sen de ne korkak çıktın ha!" dedi. Batu "Korkmayıp dikelseydim o şey beni ortadan ikiye ayırırdı!" dedi.

Haklıydı.

"Abi Batu da haklı şimdi. Bıçağın duvara nasıl saplandığını gördük." dedi Oflaz abi. "Batu'ya bir şey olsa yaptıkları gibi iyileştirirlerdi." dedi Akay abi.