Jisung az önce annesinden aldığı haberle oldukça üzülmüş ve bir yandan da oldukça strese girmişti. Minhoya ne diyeceğini onu böyle bir habere nasıl alıştıracağını bilmiyordu.
Hem annesinden aldığı haberle üzülmüş hem de minhoyu düşününce üzülmüştü. Bu yüzden yatağına yatmış arama bölümündeki sevgilim ismi ile bakışıyordu. Sonunda göz yaşlarını silerek arama tuşuna bastığında telefon bir iki saniye içinde açılmıştı.
"Efendim bebeğim"
"Minho"
"Jisung iyi misin yanına geliyim mi?"
"Minho evime gelebilir misin seninle çok önemli bir şey konuşmam lazım."
"Gelirim tabiki güzelim hatta 10 dakikaya oradayım tamam mı kapatıyorum şimdi telefonu"
"Tamam aşkım bekliyorum"
Geçen 10 dakikanın ardından jisung minhonun birkaç dakika içinde geleceğini hatırladığı için hemen yüzünü yıkamıştı.
Kapı zili çalınca koşarak kapıyı açmış ve minhonun apartmana girmesini beklemişti. Onu gördüğü gibi koşarak üstüne atlamıştı sonra.
Minho onun neye bu kadar üzüldüğünü ve bu kadar ağladığını anlayamamıştı. Oldukça kötü bir şey olduğunu sezebiliyordu fakat bu kötü şeyi duymak istediğinden emin değildi.
Kucağındaki jisungun belini okşayarak eve girdi ve ardından kapıyı kapattı. Aldığı tatlı poşetini hemen mutfağa bırakarak yine kucağındaki jisung ile birlikte bir koltuğa oturdu.
"Jisungie ne olduğunu söyleyecek misin?"
"Minho anneme amerikadan iş teklifi gelmiş"
"Annen gideceği için mi ağlıyorsun"
"Hayır. Ben de onunla beraber gidecekmişim"
"Jisung"
"Minho ben sensiz yapamam ki hem bütün arkadaşlarım bütün anılarım burada"
"Yine tek kalsan evde olmuyor mu"
"Babam da annemle gidecekmiş burada kimsemiz kalmadığı için beni emanet edecek birisini düşünemiyormuş benim de onunla gelmemi istiyor."
"Chan var chanın yanında kalamaz mısın?"
"Söyledim anneme ama teyzem öldüğü için annem onlarda da kalmamı istemiyor"
"Bebeğim"
"Minho ben gerçekten gitmek istemiyorum ki ama annem izin vermiyor. Ben senden ayrılmak senden uzakta durmak istemiyorum"
"Bende senden uzakta durmak istemiyorum sevgilim. Ne zaman gidiyormuşsunuz peki o zamana kadar birbirimizin yanından hiç ayrılmayalım"
"Bir hafta sonra gidicekmişiz"
"Çok erken"
"Ama ben seni hep ararım hep konuşuruz"
"Evet, evet hep konuşuruz ben de seni sürekli ararım"
Minho da jisungun karşısında her ne kadar ağlamak istemese ağlıyordu.
"Birbirimizi unutmak yok tamam mı aşkım? Ben üniversitede gelicem buraya yine sadece 1 sene ayrı kalıcaz."
"Tabiki de birbirimizi unutmak yok bebeğim. Şimdi konuştuğum kişilerden başka birisiyle bile konuşmayacağım ben. Sen gelene kadar yeni insanlarla bile konuşmayacağım. Ama sen orada yeni arkadaşlıklar edin tamam mı?"
"Hm hm. Ama hiçbiri buradaki arkadaşlıklarım gibi olmaz ki. Hem senin yerini de tutamazlar. Ben seni çok özlerim."
"Tabiki birbirimizin yerini kimse tutamaz birtanem ama biz sürekli konuşucaz değil mi. Ben seni görüntülü de arıycam"
"Hm hm. Bir de özür dilerim seni de üzüyorum ama ikna edemedim annemi"
"Özür dileme güzelim. Senin yapabileceğin bir durum değil. Demek ki bir sene ayrı kalmamız gerekiyormuş. Bir sene ayrı kaldıktan sonra tekrar eskisi gibi olabileceğiz."
"Evet, doğru"
"Şimdi gel ikimiz de yüzümüzü yıkayalım sonra tatlılarımızı yiyelim"
"Tatlı mı aldın!?"
"Evet! Hemde en sevdiğinden"
"En çok ben seviyorum seni ya canım minhoşum"
İki gencin kahkahaları odayı doldurduğunda üzüntülerini bir haftalığına unutmuşlardı.
Bu bir hafta boyunca jisung minhonun annesine söyleyerek minhonun onda kalmasını sağlamıştı. Okulda beraber duruyorlar evde sürekli sarılıp öpüşüyorlardı.
Hatta minhoyla bu kadar ilgilendiği için kuzeninden ve arkadaşlarından biraz da azar yemişti ama mutluydu. Bu bir haftanın sonu ise oldukça üzücü.
"Minhoo"
"Bebeğim ne konuştuk ağlamak yok tamam mı? Birbirimizi unutmıyacağız da sadece bir süre sarılamıyacağız."
"Bir de öpüşemiyeceğiz"
"ㅋㅋㅋㅋ aklın hâlâ onda mı senin."
"Hmm kendi dudaklarını öpsen böyle demezdin ama minho!"
"Şhht sessiz ol bebeğim annen duyacak"
"Ben anneme söyledim ki"
"Ne!"
"Minhoş bağırma. Evet ben anneme söyledim başta kızdı biraz neden önce söylememişim diye ama sonra ikna ettim ben onu biliyor yani"
"Oh be"
"Benim annem bana kızmaz ki"
"Sen yine de yaptığımız her şeyi söyleme annene"
"Heralde söylemiyorum akıllım. Mesela senin bir hafta boyunca bende kaldığından haberi yok. Olsa hayatta izin vermezdi."
"Tamam tamam"
"Şimdi öpiyim mi ben seni"
"Herkesin içindeyiz sevgilim sen beni oraya ulaşınca ara ben sana bir fotoğraf yollayacağım"
"Tamam aşkım"
"Evet birbirimizi özlediğimiz zamanlar napıyoruz bakalım"
"Akşam olmasını bekliyoruz sonra yıldızımıza bakıyoruz"
"Evet güzelim"
"Jisung! Gidiyoruz annecim"
"Görüşürüz bebeğim minhoş"
"ㅋㅋㅋㅋ"
"Noldu?"
"Bebeğim diyen dudaklarını yerim ben senin"
"E yee"
"Han jisung beni çıldırtmak mı istiyorsun yoksa"
"Hmm bilmem. Öpemedim yakında üzgünüm bira- A"
Minhonun jisungu binanın diğer tarafına çekmesi ile dudaklarına kapanması bir olmuştu.
"Şimdi mutlu musun peki güzelim"
"Hm hm çok mutluyum"
"Jisung hadi bir tanem annen çağırıyor"
"Görüşürüz aşkım"
"Görüşürüz bebeğim"
---
Bölüm sonuuu
Evet minho ve jisung sevismek icin ayrilmak zorundasiniz
Umarim begenmissinizdirr
Oy vermeyi unutmayiiinn optummm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okul_ifşa ^ Minsung^
FanfictionOkulda yakışıklılığı ile ünlü minho ve ona komik bir shop yapan jisung...