26. Bölüm

55 8 14
                                    

"Evet burda dur minho"

"Oh burası mı?"

"Hm hm, sen beni özel yerine getirmiştin ya burası da benim özel yerim"

"Uçurum kenarı mı?"

"Hey sanki seninkinin çok farkı vardı?"

"Beninkinde kumlar falan vardı ama"

"Off nolcak bak benim burayı seçmemin nedeni orası"

İleride çimenlerin ortasında bir ağaç gövdesi yatak şekilde duruyordu. Hoş bir görüntüsü vardı. Jisung koşarak oraya gittiğinde ağaç gövdesinin üzerine oturmuş ve gelirken minhoya aldırdığı bazı atıştırnalıkları poşetten çıkartmıştı. Minho da jisungun yanına vardığında önce rüzgarda uçuşan saçlarına bir buse kondurmuş ardından yanına oturmuştu.

Jisungun yüzü gülümseme ile kaplanırken atıştırmalık paketlerini açmış ve tatlı tatlı konuşarak hem minhoya yedirmeye kem de kendisi yemeye başlamıştı.

"Popom acıdı yere oturalım mı?"

"ㅋㅋㅋㅋㅋ popon mu acıdı? İyi yere oturalım bari"

"Gülme... öpersen geçermiş ama"

Jisung son cünleyi söylerken baya bir düşünmüştü ve şuan aşırı utanıyordu fakat minhonun kahkahasını duyması içini rahatlatmıştı. 

Yine de bu kadar fazla adım atmışken geri durmayı düşünmüyordu. Bu yüzden kendini ağacın gövdesine yaslanan minhonun kucağına bırakmıştı.

Minhonun bu yüzden yutkunmasını da gözleriyle izlemişti. Minhoda bundan hoşnut olmuş olacak ki ellerini kucağındaki bedenin ince beline sarmıştı. Bir süre daha öyle atıştırmalık yiyip konuşurken jisung havanın kırmızı ve mor arasını olduğunu görünce konuşmuştu.

Minhoyla ilk defa böyle vir havada öpüşmek istiyordu.

"Minho"

"Hmm"

"Biliyor musun ben seni çok seviyorum. Ama böyle seviyorum değil yani çok çok çok seviyorum"

"Biliyorumm, bende seni çok çok çok seviyorum"

Jisungun yüzünü minhonun yüzüyle aynı hizaya getirmesi ve dizledi üzerinde hafifçe havalanarak tekrar minhonun kucağına oturması ile minhonun sesi kısık kısık çıkıyordu. Bu hareketten oldukça etkilenmişti. Elleri altındaki beli daha da sıkıca kavrayıp kendisine doğru çektiğinde sıcak nefesleri ikinci kez birbirlerinin dudaklarına çarpmaya başlamıştı.

Bu sefer ilk atağı jisung yaparak kendi dudaklarını minhonun dudaklarına sürtmüştü. İkisinin de nefesi kesilecekmiş gibiydi.

Minhonun bir eli belinden aşağıya kayarak jisungun çıplak bacağını bulduğunda parmaklarıyla biraz orayı okşamıştı daha sonra dayanamayarak dudaklarını jisungun dudakları ile birleştirdi.

Gözleri kapalıydı ve kulakları tıkalıydı. Ne bir şey duyuyorlar ne bir şey görüyorlardı.

Bu küçük öpücük tam da jisungun istediği gibi minhonun jisungun alt dudağını dudakları arasına almasıyla öpüşmeye dönmüştü.

Sıcak nefesleri birbirlerine karışıyor. Kendi pemvelikleriyle bir diğerinin dudaklarını boyuyorlardı.

Nefeslenmek için geri çekildiklerinde minho gözünü araladı hafifçe. Karşısında yanakları al al olmuş öpüşmekten dolayı dudakları şişmiş çocuğa baktı bir süre. Sonra dayanamayarak çenesini aşağıya çekerek dudaklarını aralttı ve kendi dudaklarını da oraya konumladı.

Okul_ifşa ^ Minsung^Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin