22. Bölüm

68 10 17
                                    

"Minho, ilkyardım çantası nerede?"

"Mutfakta lavabonun üstündeki dolapta."

"Tamam ben alıp geliyorum"

Jisung malzemeleri alıp koltuğa serdikten sonra annesinin ona küçükken yaptığı gibi pansuman yapıyordu minhoya.

Ara sıra açık yaraların üstüne üflüyor böylece canının daha az yanacağına inandırıyordu minhoyu.

Sahi minho canı felaket derecede yansa bile dizleri üstünde yere çökmüş eline pansuman yapan jisungdan ayıramıyordu gözlerini.

Hatta öylesine odaklanmıştı ki o masum yüze jisungun cımbızla teninin içinde kalan cam parçasını çektiğini bile fark etmemişti.

Yere oturan beden bir şeyler söylüyordu tatlı tatlı ama minho hiçbirini duyamıyordu.

Öylesine odaklanmıştı.

Sonunda kendine gelip kafasını iki yana salladığında jisungun onu azarladığını anlamıştı.

"Hayır zaten neden hastaneye gitmezsin ki? Cam kalmış işte ben açıp bakmasaydım derin öyle kapanacaktı ve cam da içinde kalacaktı. O zaman amilyat tarzı bir şeye girmen gerekirdi ya! Hey sen beni dinliyor musun?"

"Hm hm dinliyorum dinliyorum"

"Tamam o zaman. Bir daha böyle bir şey olursa hastaneye falan git çünkü küçücük bir cam parçası falan kalırsa etinin ya da kasının içinde hareket ederek daha derine gider. Öyle olunca da zarar gelir ve elini kullanamayabilirsin bile"

"Oha o kadar ileri seviyeye gidiyor mu?"

"Tabikide gidiyor o yüzden hafife alma böyle şeyleri tamam mı?"

"Tamam"

"Aferin"

"Beni azarlayan bir adet Jisung da oldukça tatlıymış sanki."

"Ben her zaman tatlıyım şekerim sen görememişsindir."

"Oh be özgüvenli jisunga ulaşabildik sonunda"

"Ay dimi. Her neyse yarın okula geleceksen yanına sargı bezi falan al okulda da tazeleyeceğim çünkü."

"Tamam tamam getiririm ben kullandıklarını."

"Peki o zaman sen odana git yatağına yat ben çorbayı yapıp getireyim sana."

"Jisung dediğim gibi hiç gerek yoktu aslında."

"Olsun"

Minho jisungun dediği gibi odasına giderken aklından onun boşu boşuna uğraştığını düşünüyordu. Çünkü hasta falan değildi ama jisungun yanında hasta numarası yapacaktı.

Bir süre sonra minhonun başı ağrımaya başladığında söylediği yalanın gerçek olduğunu düşünmeye başlamıştı.

Bir yandan da o kadar masum birine yalan söylediği için başına bunların geldiğini düşünüyordu.

Baş ağrısının ardından jisunga söylemediği fakat kolunda da olan kesik sızlamaya başlamıştı.

Alçısı yeni çıkan kolu sızlamaya başlamıştı.

Başının ağrısı gittikçe artarken üşüdüğünü hissediyordu. Soğuk inceden inceye tenine işliyordu sanki.

Yorganına biraz daha fazla sarıldığında tek isteği jisung gelene kadar omzundaki sızının ve başındaki felaket ağrının geçmesiydi.

Jisung ise bu sırada mutfakta çorbanın içine baharatlarını katmış karıştırıyordu.

Dış kapının açılıp kapanma sesi ile içeri giren bedene bir gülümseme sunmuştu. Gelen minhonun annesiydi.

Okul_ifşa ^ Minsung^Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin