36. bölüm

5.8K 564 155
                                    

"  Kavuşamayacağımızı bile bile neden beni sevdin Afran.

Bilmem o aralar gün farklıydı. Böyle sana aşık olasım vardı. Yediğim içtiğimden tat alıyordum. Tatlı olan çikolata değilde senmiş gibiydi. Sana aşık olmamak için hiçbir mazeretim yok karşıma çıktın ve sevdim.

Ama çok acı çektik ve kavuşamıyoruz Afran.

Ahh Elfida konu sen olunca çöle düşmeden serap göresim geliyor, sen kalkıp kavuşamıyoruz diyorsun. Ben gördüğüm serapta elini tutmaya razıyım.

O zaman bu sefer elini sen uzat Afran

Tutacak mısın Elfida

Serap görüyoruz Afran ben orada elini hiç bırakmıyorum
 

              *************

Saatler sonra başında hissettiği ağrı ve gözlerini yakan bir sancıyla hastane odasında kendisine geldi.

Gözlerini açıp tavanla bakıştığın da hissettiği ağrı yüzünden gözleri çıkacak gibiydi. Elini başına koyup şakaklarını sıktığın da hissettiği acıyla kolunda ki serumu  fark etti. Elinin üzerinde hissettiği dokunuşla kafasını çevirdi.

Hilal endişeyle ona bakıyordu. Yüzünde ki tebessümle " dikkatli ol kolunda serum var" diye genç kız söze girdi.

Çölde kalmış gibi kuruyan bir boğaza sahipti. Kuruyan dudaklarını aralayıp hırıltılı bir sesle " ne oldu bana " dedi.

Hilal doldurduğu bir bardak suyu dudaklarına uzatıp " bayılmışsın şimdi hastanedeyiz kaç saattir uyanmanı bekledik hepimizin aklı çıktı iyi misin?" Endişeli bir sesle konuşurken sorularını arka arkaya sıraladı.

Zeynep bir yudum su içip yüzünü buruşturarak "iyiyim bir şeyim yok merak etme " dedi ve başını duvara dayayıp ona ne olduğunu hatırlamaya çalıştı. Şakakların da bıçak darbesi gibi bir sancı saplandığın da eli başına gitti ve acıyla inledi.

Hilal koşup elini tuttuğunda kızarmış gözlerle "başıma aniden bir ağrı girdi ve bana ne olduğunu hatırlamıyorum" konuşurken iki eliyle şakaklarını sıkıyordu.

Hilal endişeyle yatağın başında ki düğmeyi bastıktan birkaç dakika sonra doktor ve hemşireler telaşla içeri girdiler.

Zeynep gözlerini yummuş iki elinin arasına aldığı başını sıkarak acı içinde inliyordu. Hilal'in geri çekilmesiyle genç doktor gerekli müdahaleyi yapıp dışarı çıktı. Yapılan ağrı kesici ile biraz rahatladı ve gözlerini açtı. Kadir'in endişeli bakışlarıyla kafasını olumsuzca sallayıp " korkacak bir şey yok başıma birden ağrı girdi" dedi ama tarazlı çıkan sesinden bile yalan söylediği belliydi.

Kadir hastane yatağının başındaydı. Yatağa oturdu ve göğsüne çekip " iyisin değil mi? Şirkette ne oldu. Niye bayıldın " diye endişeyle konuşup asıl merak ettiği konuyu dile getirdi.

Birden bire ne olmuştu da Zeynep bayılmıştı.

Hilal bakışlarını Kadir'e çevirip "üsteleme biraz önce hatırlamaya çalışırken başına ağrı girdi. Kendisini zorlamasın tetkikleri çıksın ondan sonra ne olduğunu çözeriz " dediğin de artık kimsenin Zeynep'i darlamasını istemiyordu. Arkadaşı gözlerinin önünde eriyordu.

Kadir tereddütlü bir şekilde bakışlarını Zeynep'in üstünde gezdirdi. Gözle görülen bir şeyi yoktu.  Yutkunarak " çok korktum, sana bir şey oldu diye ödüm koptu" dedi.

Zeynep (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin