Éz mırım (ben öldüm)

8.8K 797 140
                                    

Söylesene Elfida neden papatya falı

-Nasıl yani Afran

Neden papatya falı Elfida

Hani neden başka bir çiçek değil de papatya... Yani gül değil bilmiyorum misal neden Gerbera değil.
Neden papatya Elfida?

-Papatya falı bakmak istemiyormusun Afran

Ben hep seni seviyorum Elfida; kahve falı papatya falı nerde ne çıkarsa çıksın ben hep seni seviyorum.

"Biliyor musun Elfida; senden sonra hiç uyumamış hiç hayal kurmamış gibiyim ama hala hayallerime en çok sensin Elfida!

Çılgınca bir şey değil mi?

Hayal kurmuyorsun ama hayâllerime en çok sen yakışıyorsun. "

Ben senden sonra hiç hayal kurmadım. Neyin kime yakıştığını bilmiyorum Afran.

************************************

Gördüğü görüntüye yüreği el vermedi.

Afran sağına baktı soluna baktı. Nereye gideceğini düşündü. Gidecek nefes alıp hüngür hüngür ağlayacağı bir yer aklına gelmiyordu. Gerçi bu saatten sonra nereye gitse... Yürüdüğü her yer yol varamayacağı sevdiğine gitmeyecekti.

Sağına döndü yüreği ona gitmek istedi.

Soluna döndü yine ona gitmek istiyordu.

Yüzünü sıvazlayıp arkasına döndü aklı zihni kalbi her şeyiyle ona gitmek istiyordu.

Lakin o 'git' demişti.

Git'meliydi! Ama o'na git'meli. O'nda git'memeli.

Gidemezdi.

Ona gidemeyip ondan gitmek.

Bir kaybolmuşluk vardı. Akli melekeleri mantığını yitirdi. Ayakları gitmeyi red etti. Lakin gitmesi gerekiyordu. O'na değil O'dan gitmesi gerekti.

Unutma Elfida her aydınlığın sonu karanlık, her karanlığın sonu aydınlıktır.

Arkasına baka baka yürüdü. Mevsim kıştı bedeninin üşümesi gerekirken kalbi üşüyordu. Böyle bir ayaz da gibi, sanki Mardin'de değil de Antartika'daydı.

Soydan konağına bakıyordu. Sevdiğini orada bırakmıştı hem de başka bir adamın karısı olarak.

Düşünceler zihnini öyle bir işgal ediyordu ki kafayayı yemek için tüm benliği ile mücadele ediyordu.

Delirmesi sorun değildi.

Sorun delirip Zeynep'ini unutmaktı. Zihnin de ki kendini telkin edip Zeynep değil diye azarı çekti. O artık Elfida'ydı.

Önüne değil de arkasına bakıyor diye yol yürüdüğü için ayağı taşa takılıp sendelendi. Gökhan onu kolundan tuttuğun da aldığı destekle duvara dayandı. O a'na kadar Gökhan yanında olan varlığından bir haberdi.

Elleri taş duvardan sürtünerek dizlerinin üstüne çöktü. Başını taş duvara dayayıp derin derin defes aldı ama Kadir'in Zeynep'in alnını öperken görüntüsü gözlerinin önünden gitmedi.

Zeynep yok desede adamın ona olan bakışları aşkının farkındaydı.

O evliliğin devamın da olabileceklerini düşündükçe yere göğe sığamıyordu. Nefes alışverişi hızlanırken Gökhan'ın nereden bulup getirdiğini bilmediği suyu kafasına dikti.

Gökhan onu doğrultup sırtını duvara dayadı. Şişe de kalan suyu yüzüne dökerken biraz da olsa kendisine gelmesini umut ediyordu.

Afran'ın açılan gözleri boş bakışları, insanın gözlerinde bile acı olur muydu? Afran'ın bakışları ben ölüyorum der gibiydi.

Zeynep (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin