"Al bakıyım kızım, şunları da Ahu Teyzen'lere ver oradan"
Yıldız Teyze'nin elime tutuşturduğu sütlaçı sıkıca tuttum. Dedikleri ile başımı olumlu anlamda sallayarak,
"Tamamdır Yıldız'ım, sen bana oranın konumunu at yeter" diyerek vedalaştım ve aşağıya doğru indim.
Bugün Yıldız Teyze kafasına estiği için konu komşuya sütlaç yapıp dağıtıyordu. Nedenini kimse bilmiyordu ama. Yani bir insan neden onlarca sütlaç yaparak komşulara dağıtırdı ki?
Düşüncelerime karşı omuz silktim ve arabaya bindim. Sütlaçları yan koltuğa güzlece koyarak Yıldız Teyze'nin attığı konumu açtım ve arabayı çalıştırdım. Ahu Teyze'nin kim olduğunu bilmiyordum ve şuan ona sütlaç götürmem ise işin cabasıydı.
On dakikalık bir yolun ardından konum atılan evin önünde arabayı park ettim ve aşağı indim. İki sütlaçı aldığımda diğerini tutamamıştım. Neyse olmadı bir tur daha yaparım diyerekten sütlaçları aldım ve kapıyı kapattım. Elimdeki iki tane sütlaçı düşürmeden kapı ziline basmayı başardığımda kapıyı kırklı yaşlarında bir kadın açtı, sanırım bu Ahu Teyze'ydi. Gülümseyen yüzü ile bana bakarken,
"Buyur kızım ne istemiştin?" diye sorduğunda ister istemez bu sıcak tavrına bende gülümsedim.
Elimdeki sütlaçları göstererek,
"Yıldız Teyze bunları size götürmemi istedi de, o yüzden geldim" dedim.
Ahu Teyze yüzündeki gülüşü bozmadan elimdekileri aldı.
"Yıldız'a ne oldu yine, bayram değil seyran değil?"
Sorduğu soru ile dudağımı büzerek omzumu bilmiyorum manasında kaldırdım.
"Valla onu daha biz bile çözemedik Ahu Teyze, gene mutlu gününde sanırım"
İkimizde birlikte kıkırdadık. Biraz daha sohbet ederken içeriden küçük cadı yani Masal çıktı.
"Anne oyuncağımı bulamıyorum!"
Beni gördüğünde küçük kaşlarını çattı ve yanımıza geldi hızlıca. Ben ise olayın şokundaydım, eğer Masal Ahu Teyze'ye anne diyorsa demek ki Barlas Ahu Teyze'nin çocuğuydu. İçimden vay be dünya gerçekten küçük diye geçirdiğimde Masal çoktan yanımıza gelmişti.
"Anne niye kötü abla ile konuşuyorsun?"
Söyledikleri ile sinirlensem de çaktırmadan yalandan güldüm. Ahu Teyze şaşırarak,
"Kızım niye ablaya öyle diyorsun, ayıp" dediğinde Masal mızmızlandı.
"Ama anne-"
"İçeri geç meleğim ben geleceğim tamam mı?"
Ahu abla zorla da olsa onu içeri gönerdiğinde mahçupça bana baktı.
"Kusura bakma kızım çocuk daha ne dediğini bilmiyor"
Sanki Masal doğruyu söylemiyormuş gibi bende ona gülümseyerek,
"Sorun değil Ahu Teyze, dediğin gibi çocuk daha" diyerek kendimi iyiye çıkarttım.
"Yıldız'a teşekkürümü ilet kızım"
"İletirim de bir tane daha sütlaç var arabada onu da getiriyim hemen"
Arkamı dönmüş sütlaçı almaya gidecekken Ahu Teyze,
"Kızım sana zahmet olmazsa onu karşıdaki eve götürebilir misin?" dediğinde ona doğru döndüm.
"Tabi de kimin için?"
"Oğlum var orada onun için. Daire numarası sekiz"
Oğlum dediği kişinin Barlas olduğunu bildiğim işin zorlada olsa gülümsememi yüzümde tutarak,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beklenmedik Avukat
ChickLitTesadüfen tanıdığı ve ona yardımcı olan avukatın, hayatının tam merkezine oturacağını nerden bilebilirdi Delfin. --------------------------- "Avukatın var mı? Avukat olmadan mahkemeye çıkamazsın" Gözlerimi devirdim tekrardan. "Hayır yok" Bir iki d...