(Delfin'in giydiği kıyafet)
Arabayı park ettikten sonra çantamı alarak aşağıya indim. Bugün Barlas'a verdiğim sözü tutmak için onu en sevdiğim yemekçiye yani tavuk pilavcıya getirmiştim. Evet biraz odunca olabilirdi ancak şık kıyafetler giyip restorana gidecek kadar da samimi değildik.
Yavaş adımlarla küçük işletmenin kapısını açarak içeri girdim ve Barlas'ı aradım. Cam kenarında ki masada gördüğüm Barlas ile onun yanına doğru adımladım. Maşşallah adamın yan profili de güzeldi. Kendi düşünceme sırıtarak masaya yaklaştım ve sandalyeyi çekip oturdum.
Oturduğum gibi bakışları beni buldu ve hafifçe gülümsedi.
"Merhaba"
"Merhaba"
Küçük selamlaşmamızın ardından yanımıza gelen Cengiz'e gülümsedim. Cengiz burada çalışan 17 yaşında genç bir garsondu. Ailesine destek amaçlı burada çalışıyordu ve zaten bu bir aile dükkanıydı. Nerdeyse burada çalışan herkes birbiri ile akrabaydı.
Beni gören Cengiz gülümseyerek,
"Nasılsın abla" diye sordu.
"İyiyim asıl sen nasılsın?"
"Bende iyiyim abla, çalışıyoruz öyle"
Onunla kısa bir sohbet ettikten sonra siparişleri alıp gitmişti. Barlas merakla bana dönerek,
"Tanışıyor musunuz?" diye sorunca gülümseyerek anlattım.
"Biz Bulutlarla beraber lise zamanı buraya çok geliyorduk. O kadar gidip gelmeyle beraber haliyle burada çalışan herkesle haşır neşir olduk. Ben Cengiz'i çocukluğundan beri tanıyorum o yüzden"
"Ne kadar güzel, iyi bir gençlik anın olmuş o zaman"
Tebessümle söyledikleri ile kıkırdadım. Lise zamanları eksikleri olsa da haliyle çok güzel zamanlardı.
"Öyle, arkadaşların da olunca daha keyifli geçiyor"
Biz sohbet ederken yemeklerimiz de gelmişti. Cengiz'e teşekkür edip aldım ve gelen ayranı bir iki kez sallayarak açtım. Barlas da benim gibi yaptı ve bir kaşık yemeğinden aldı. İlk başta tepki vermese de sonradan kafasını kaldırıp,
"Baya iyiymiş" diyerek ikinci kaşığını aldı.
Beğenmesine karşı sevinerek bende yemeğimi yemeye başladım. Gerçekten tadı yıllardır olduğu gibi mükemmeldi. Sessiz. sedasız yemeklerimizi yedikten sonra içecek olarak kahve aldık. Kahvelerimizi içerken hatırladığım kitap ile çantamdan çıkarttıp Barlas'a uzattım.
"Kaç seferdir denk geliyoruz ama bir türlü veremedim. Geri bana vermene gerek yok o günkü kahve parasına sayarsın"
Gülümseyerek kitabı elimden aldı ve bana bakarak,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beklenmedik Avukat
ChickLitTesadüfen tanıdığı ve ona yardımcı olan avukatın, hayatının tam merkezine oturacağını nerden bilebilirdi Delfin. --------------------------- "Avukatın var mı? Avukat olmadan mahkemeye çıkamazsın" Gözlerimi devirdim tekrardan. "Hayır yok" Bir iki d...