Medyada Okan var ^^
Arkadaşlar merhaba. Hepinizden bir özür borçluyum. Uzun zamandır yeni bölüm getiremedim. Problemler yaşıyorum. Size bunu yansıtmamalıydım; bunun için gerçekten özür dilerim. Daha çabuk yeni bölüm getirmeye çalışacağım.son olarak wattys2015 yarışmasına katıldım. Ne düşünüyorsunuz? Bu arada bu bölümü devill_72 ithaf etmek istiyorum. Beni yazmaya ittiği için ona çok teşekkür ediyorum. Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın! Öpüldünüz!
Atakan, beni kollarımdan tutup kendine çekmişti. Beni sürüklüyordu resmen!
"Hop, hop. Orada dur bakalım babalık."
Ben bu sesi tanıyordum! Okan! Atakan, arkasına döndü ve beni de döndürdü. Okan'la göz göze geldik. Şu an onu gördüğüm için ciddi anlamda çok sevinmiştim. Silah sesleri bize iyice yaklaşmıştı.
"Bu kız seninle gitmek istemiyor sanırım? Ha? Ne dersin?"
Atakan'nın yeşil gözleri çakmak çakmak olmuştu. Allahım... Ne kadar da Dolunay'ın gözlerine benziyordu böyle! Atakan, beni yavaşça yere bıraktı. Okan, hızlı adımlarla yanıma geldi.
"Buradan çıkmalıyız. Hemen!"
Okan, elimden tutmuş beni sürüklüyordu. Arkama dönüp Atakan'a baktım. Yoktu! Gitmişti! Olumsuzca kafa sallayıp Okan'la gittim.
"Dolunay nerede?"
Okan'ın yüzünde hâlâ o ukala surat ifadesi vardı.
"Senin burada olacağını bilmiyordum yenge."
Yenge mi? Yok artık! Buna takılmadım. Bu durumda Okan'la tartışmayacaktım.
"Soruna gelirsek; Dolunay, bizi bekliyor. Çatışma çıkınca Dolunay beni sana gönderdi."
"O adamlar kim? Dolunay'dan ne istiyorlar?"
Okan, bana bir bakış attı. Söylemek yada söylememek arasında kalmıştı.
"Okan. Ne saklıyorsunuz benden?"
Kordidorda koşmaya devam ediyorduk. Başım zonkluyordu. Lanet olsun. Migrenim tutmuştu.
"Elisa, bak. Dolunay'a şu an bir şey demeni tavsiye etmem. Ve o adamlar..."
"Uyuşturucu ile alakalı değil mi?"
Olumluca kafa salladı.
"Sandığımdan daha zekisin."
Sırıttım. 'Çıkış' yazısını görmemizle kendimizi dışarı attık. Dolunay, arabanın içinde bekliyordu. Koşarak arabaya gittik. Atakan... O içeri de kalmıştı. Merakıma yenik düşüyordum öne doğru bir atak yaptığımda Dolunay arabadan inip belimden yakaladı ve beni arabaya bindirdi. Okan da öne binmiş, bana bakmıştı. Dolunay'ın sinirli olduğunu fark etmiştim. Okan'da susmamı söylüyordu. Evde pek iyi şeyler olmayacağı kesindi, çünkü Dolunay'la kavga edeceğimi biliyordum. O adam 'Dolunay Güler' diye bağırmıştı. Bunun sebebi ise belliydi. Uyuşturucu. Başına bir iş geleceği belliydi. Dolunay'la dikiz aynasında göz göze geldik. Yeşil gözleri çakmak çakmak'tı. Şimdi sussan iyi olur Elisa, dedi iç sesim. Okan'la Dolunay ilk defa bu kadar sessizdi. Okan bile susuyorsa ciddi bir şeyler var demekti. Uyku yavaş yavaş bastırmıştı. Biraz uyusam iyi olacaktı. Yolumuz uzundu.
_____________________________________________Soğuk rüzgâr bedenimi esir almıştı. Bir iç çektim ama gözlerimi açmadım. Nasırlı ellerin bacaklarıma dokunduğunu hissettim. Bir kez daha mırıldandım. Beni kucağına aldığını hissettim. Başımı omzuna koydum ve beni taşımasına izin verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Nefes
RomanceBU KİTAP +18 İÇERMEKTEDİR! Uyuşturucuya bağlı bir adam. Üniversite tıp öğrencisi olan bir kız. Hayatları kesişirse ne olur? Elisa, her gece o adamı rüyasında görür, artık gerçek ve rüyayı ayırt edemez. Bu rüyaların artık birer kurbanı haline gelir...