Siyah Nefes

17. Bölüm ( Sırlar )

Arkadaşlar merhaba bölüm fazlasıyla uzun bir zamandan sonra geldi biliyorum. Ancak hiç yazasım yoktu. Wattpad'e girdiğimde 20 bin olduğumuzu gördüm ve hayretler içerisinde kaldım. Beğenen yorum yapan herkese çok teşekkürler ve hani yorum yaparken biraz dikkat edelim lütfen orada uyarı işaretini koymuşum ben benim kurgum benim hikayem size iğrenç geliyorsa okumayın lütfen. Lafım herkes için değil yanlış anlaşılmasın. Hepinizi öpüyorum iyi okumalar.

Dolunay üstümdeyken duraksamış ve bir anda üstümden kalkmıştı.

"Ne oldu?"

Bana bakmıyor sadece yere bakıyordu. Bir an da ne olmuştu ki? Ona yaklaştım fakat biraz geri çekildi.

"Bekâretini böyle almayacaktım. Lanet olsun. Lanet olsun. Çok güzel bir şekilde olacaktı fakat..."

Allahım olay bu muydu? Tamam pek iyi bir şekilde gelişmemişti ama ilkim için gayrette iyiydi. Bence. Memnun kaldığımı söylemem gerekti.

"Dolunay... Evet pek iyi bir şekilde olmadı ama ben o gün..."

Sustum. Dolunay o an bana baktı ve gözlerini kıstı. Dudakları çarpık bir gülümseme aldı.

"O gün ne?"

"Iıı şey..."

"Ney?"

Ya çok pislikti gerçekten. Derin bir nefes alıp ona baktım.

"Uçtum."

Bir kahkaha atarken hafiften bana yaklaştı.

"Nasıl uçtun?"

Bana iyice yaklaşırken geri çekilmeye başladım-şakasına-

"Çok..."

Bekleyen gözlerle bana bakarken kanım kaynamaya başlamıştı bile.

"Azdım."

Gülerken bana iyice sokuldu.

"Bir daha söyle."

"Azdım."

Saçlarımı tutup çekerken kafam geriye doğru gitmişti.

"Bir daha."

Allahım...

"Azdım."

Dilini boynumda gezdirdi.

"Çok mu?"

Nefesim kesilirken saçlarımı daha çok çekiştiriyor tahrik olmama sebep oluyordu.

"E-evet."

Dişlerini boynumda hissetmemle bir mırıltı çıkardım. Kalçalarımdan tuttuğu gibi yatağa yatırmıştı beni. Tişörtümün yırtıldığını duymamla şaşkınca ona baktım. Sütyenimi fırlatıp atarken hırlamıştım. Hoşuna gitmişti. Göğüslerime yumulduğu anda gözlerim kaydı. Çırılçıplakken parmaklarını içimde hissetmemle inlemelerime engel olamadım. Müthişti.

"Dolunay..."

Ağzı göbeğimde yol alırken yanıp kavruluyordum. Vajinama geldiği anda kasıldım. Dişleri ve dili beni öldürüyordu. Dudaklarını ısırırken yay gibi gerildim. Dili daireler yaparken iyice kıvama gelmiştim.

"Dolunay..."

İçime nazikçe girerken tısladım.

"Bir daha söyle."

Gel gitlere başlamışken konuşmak zor oluyordu.

"Dolunay."

"Bir daha."