15. Bölüm ( Kaçış )

18.7K 285 31
                                    

Yeni kitabım "Ejderlerin Kıyameti" bakarsanız sevinirim. Fantastik severlerin hoşuna gidebilir. Vote ve yorum yapmayı unutmayın.

Nefesi yüzüme vururken ondan kaçmak istedim ama yapamadım. Dudaklarımız tekrardan birleşecekken kapının sertçe vurulmasıyla yerimizden sıçradık. Dolunay hızla beni kolumdan çekip arka odaya götürdü.

"Sakın sesini çıkarma. Eğer 10 dakikaya dönmezsem buradan kaç duydun mu?"

Hızla kafamı salladım ve Dolunay'ın hızlıca odadan çıkmasını izledim. Sanırım olaylar baya karışacaktı. Sakin ol Eli. Yüreğim ağzımda beklemeye başladım. Saniyeler geçtikçe kendimi daha kötü hissediyordum. Sabırlı ol. Elimi bile hareket ettiremiyordum o dereceydi! Tıkırtılar duymaya başladığımda iyice gerildim. 8 dakika olmuştu ve sanırım bu Dolunay'dı. Yine de yerimden çıkmamalıydım. Yavaşça başımı uzattığımda bir kadınla karşılaştım. Ah hayır! Bu ablamdı! Gözlerim dehşetle açılırken ablam bana sırıtıyordu. Dolunay yakalanmıştı ve ablamın arkasından gelen adamlar hiç iyi gözle bakmıyordu. Panik beni ele geçirmişti. Ne yapacaktım şimdi? Adamlar üstüme doğru gelirken arkama dönüp hızla koşmaya başladım. Camdan atlamam gerekiyordu başka şansım yoktu. Kapıyı kapatıp kitlerken kilidin çok fazla tutmayacağını fark etmiştim. Arkasına masayı iterken tüm gücümü kullanıyordum fakat çok zordu. Ev çok büyüktü ve resmen gizli geçitler gibi arka arkaya odalar vardı. Ayağım takılıp duvara çarpmıştım ama duvar beni içine almış ve duvarın içinde kaybolmuştum. Ah gerçekten gizli bir geçit varmış. Sonra da şaşırabilirdim. Dolunay çok ama çok akıllı bir adamdı. Beni bu odaya getirmesinin sebebi buydu. Gizli bir geçit vardı çünkü. Belki de her oda da vardı. Bu da olabilir elbet. Daha fazla beklemeden gizli geçitin içinde yürümeye başladım. Uzunca merdivenler aynı bir filmi andıryordu. Bu adam resmen filmlerden fırlamıştı. Merdivenlerin sonuna yaklaştığımda bir yatak, buzdolabı, koltuklar, kıyafetler ve yiyecekler olduğunu gördüm. Burası bir sığınma yeriydi. Gözüme çarpan telefonla hızla yürüdüm. Ah olamaz. Okan'ın numarasını ezbere bilmiyordum ki! Kızları arasam onlar da bulamazdı. Acilen Okan'ı aramam gerekiyordu. Tek çare Atakan'dı. Allah'a şükür onun numarası aklımda kalmıştı. Hiç sormayın aklımda Nasıl kaldığını. Titreyen elimle numarasını tuşlarken nefesimi düzene koymaya çalışıyordum. İkinci çalışta açılmıştı.

"Alo?"

"A-Atakan?"

"Elisa?"

"Atakan, şu an çok zor bir durumdayım ve bana bir numara bulman gerekiyor."

"Tabi ki."

Şimdi diyeceksiniz biliyorum o. Nasıl bulsun diye ama o da bir şirkete ortak sayılırdı ve kesinlikle bağlantıları olduğuna emindim.

"Okan Güven. Dolunay'la aynı şirkettler. Gerçekten çok acil lazım."

"Pekala ama seni geri arayansam bu gizli bir numara."

Akıllı adamdı Dolunay gerçekten.

"Ben seni ararım."

"Tamam 10 dakikaya ara."

"Tamam."

Hızla telefonu kapatıp oda da volta atmaya başladım. Dolunay bu hamleme kızacaktı biliyordum fakat başka çarem yoktu. Volta atmaya devam ediyordum ve Zaman bir türlü geçmek bilmiyordu. Bir asır gibi gelen süreden sonra çabucak telefona yapıştım ve Atakan'ı aradım.

"Hadi aç."

Oflayarak aramaya devam ederken sonunda açmıştı.

"Elisa?"

"Buldun mu numarayı?"

"Evet. Elisa eğer yardıma ihtiyacın varsa gel..."

"Hayır hayır, numarayı ver sen sadece."

Siyah NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin