Kizlarin istediği menüyü yapmistim. Corba, Pilav ve karnıyarik, dolma, profiterol.
Üzerime rahat kısa sortlardan giydim. Hava çok sicakti. Birde kız kizaydik zaten. Olmasakta bir sorun yoktu.
(Ayakkabı ve gözlük yok)
Masayı kurunca sandalye çekip oturdum. Ardından hemen kapı çaldı. Bari 10 saniye otursaydim.
Kapiya actigimda Filiz ve Dicle vardı.
"Heloo"
Ikisininde ayni anda dediği şeye guldum. Sırayla sarıldım.
'Hosgeldiniz canlarım'
"Hosbulduk yavrum ne güzel kokular geliyor oyle"
Diclenin dediği şeye göz kirptim. Hamaratlik zirve.
Beraber mutfağa gectik. 5 dakika ardindsn tekrar kapı çaldı. Onlar arkada ben onde olmak üzere kapiya gittik. Gozde elinde bir kutuyla gozuktu.
'Hosgeldinn'
"Hosbuldum"
Onla sarildim. Elindeki kutuyu bana verdi. Kızlarla sarilip tanisti.
'Direkt yemege gecelim'
Hep beraber masaya gectik. Ben Filizle yan yana oturuyordum. Dicle ve Gozdede yan yana oturmustu.
"Dokturmussun yine"
Gozdenin Dediği şeye guldum.
'Hamaratim diyorum inanmiosunuz'
Dedigim şeye gulduler.
"Yavrum ben makarna salatası getirdim onuda koy"
Diclenin dediği şeyle kafamı salladım. Onuda bir tabağa koyarak ortaya koydum. İsteyen alsın daha ne yapayim.
Sohbet ederek yemeklerimizi yedik. Bu sohbet daha çok birbirimizi tanımaya yönelikti.
Yemeklerimizin sonunda ise dedikoduya gecmistik. Birbirimize unlulerin dedikodularini anlatiyorduk.
Gozde ve Filiz dedikodu babasiydi.
Bu yüzden çok iyi anlasmislardi. Dicle ile ben dedikleri şeylere sasirip yorum yapiyorduk. Bizde çok dedikodu yoktu.
"Masayi toplayalim içeri gecelim"
Hep beraber masayı topladik. Dedikodu burda devam ediyordu tabiki.
Kahve ve tatlilarimizi alarak salona oturduk.
Mert Hakan ne yapıyordu acaba. Konusali 3 saat olmustu. Oda takımdaki bazı arkadaslariyla yemege gidecekti.
"Bu kadın işte adamın evini basmış bir bakmış adam yakın arkadaşım dediği kızla sarmaş dolas"
"Vay şerefsiz"
"Ne anlıyoruz burdan"
"Manitanin yakın kız arkadaşı olamaz"
"Bu sözün altına imzami atıyorum"
"Dimi elis"
Bakislarim kızlara dondu. Sohbetin sonunu duymuştum sadece. Konunun ne olduğunu anlamamistim.
"Elis bacim nereye daldin"
'Hic'
"Mertoyu mu düşünüyorsun?"
Diclenin sorduğu soruya goz devirdim.
"Net"
Gozdenin Dediği şeyle tekrar göz devirdim.
'Beni niye bu kadar iyi tanıyorsunuz?'
Dediğim şey onları guldurmustu.
"Bu kadar merak ettiysen git ara"
Filizin dediği şeyle telefonumu alarak ayaklandim. Hızlıca salondan çıktım. Onlar bu halime gulerken ben kendi odama girdim.
Mert Hakan'ı aradim. Çaldı çaldı açmadı.
Aklımdan bin bir türlü düşünce gecmisti. Aldatıyor muydu beni.?Telefonumun calmasiyla dusuncelerimden siyrildim.
"Guzelim açmaya yetişemedim"
'Sorun değil hayatım napiyorsun diye merak ettim'
"Bizim cocuklarla yemek yiyoruz. Sen napiyorsun?"
'Bizde yemek yedik kahve içiyoruz seni merak ettim'
"Bende arayacaktim ama kız kıza oturuyorsunuz diye rahatsız etmek istemedim"
'Anladım sıkıntı yok'
"Ee naptiniz bakalım"
'Yemek yedik kahve içiyorduk seni merak ettim arayayim dedim'
"Kurban olurum sana,ara her zaman beni"
'Yerimyou'
"Bende seni, neyse bir şey diyor musun yavrum?"
'Yok demiyorum gorusuruz'
"Gorusuruz seni seviyorum"
'Bende seni seviyorum'
Kizlarin yanina dondugumde koyu bir sohbette olduklarını gördüm.
Bende hemen sohbete dahil oldum.
@filizcnsvr: kız kıza ❤
@elissezen @dicleyavuz @gozdekahveci☆
Soyle bir ortamda ne dert kalır ne tasa 🤭
Instayada girilmio buarada noluo
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Odnoliub- Mert Hakan Yandaş
Fanfiction-TAMAMLANDI- Rusça bir kelime olan "Odnoliub". Hayatı boyunca tek bir kişiyi sevmiş olan, aşkı bir kere tatmış, kalbini sevdiğine açmış olan kişiye denir. Fan kurgusudur. Yazılan hersey hayal ürünüdür. 14.07.24.♡