49

479 31 67
                                    

Hazırladığım makarnayı yerken karşımdaki videodaya odaklanamiyordum. Zaten Ses olsun diye acmistim.

Saat 6'ya geliyordu. Ben sonunda karnımı doyuruyordum. Telefonumu kapatmış kenara koymustum. Kimseyle konuşmak istemiyordum.

Tabagimin yarisina gelince daha fazla yiyemeyecegimi anladim. Midem bulaniyordu.

Onu hızlıca makinaya yerlestirdim. O sırada kapı çaldı. Delikten baktim. Mert Hakanı gorunce kısa süreli bir şok gecirmistim.

Ne isi vardi evimde? Yüzünü görmek, sesini duymak yada kokusunu solumak istemiyordum.

"Elis bitanem orda olduğunu biliyorum lütfen aç bilmediğin şeyler var. Yargısız infaz etme beni"

Cevap vermedim. Gözlerim dolmaya baslamisti.

"Yemin ediyorum haberlerin hepsi yalan. O kız gozdenin kuzeni. İlk kez gördüm o akşam. Aynı yerde oturuyoruz diye benimle geldi. Ac kapiyi detaylı anlatayım elisim"

Gerçekleri ogrenmistim ama bu beni tatmin etmemisti. Cevap vermeden delikten izlemeye devam ettim. Oflayarak, kafasini ellerinin arasına aldi.

Yüzünü incelerken gözlerinin dolduğunu gördüm. Sonrasinda gozunden bir damla yas akmisti. Bunun goz yanilgisini olduğunu dusunmustum ama burun cekme sesiyle gercek oldugunu anlamistim. Yüzünü kapattı elleriyle.

Sessiz sessiz aglamaya baslamistim bende. Ağzımı actim fakat geri kapattim.

Cesaretimi toplayarak ağlarken konustum.

'Nerdeydin kac gundur? Aklin basina yeni mi geldi?'

Sesimi duyunca hızlıca ellerini çekip saskinca kapiya bakmaya başladı. Acmamistim kapiyi, ardindan sesleniyordum.

"Dicle ve Filiz yuzumu görmek istemedigini soyledi. Bir ton hakaret ettiler. Ama dayanamadim geldim. Sensizliğe dayanamıyorum."

Dediği şeyle hıçkıra hıçkıra aglamaya basladim. Kapinin ucuna oturdum.

"Elisim guzelim nolur aglama nolur. Aç kapıyı konuşalım düzgünce. Bize bunu yapma"

'Git istemiyorum git'

"Lütfen aç kapiyi"

'Hayır. Git diyorum sana.'

Bir süre ses gelmedi. Bende biraz sessizlestim. Merdivenden inme sesi duyunca gittiğini anladim.

Ayağa kalkıp delikten baktim cidden gittmisti.

Uzun koridorumda yurumeye basladim. Odama giderken midemin bulanmasiyla tuvalete kostum.

Klozete eğilir eğilmez kusmaya basladim. Aynı zamanda agliyordum.

Ne kadar sure geçti yada ben ne kadar orda oturdum bilmiyorum. En sonunda Kafamı kapiya yaslayarak nefeslendim.

Ağlamaktan gözlerim iflas etmişti. Yavas yavas goz kapaklarim agirlasmaya basladi.

Kapimin sertce calinmasiyla derin nefes verdim. Yine kim gelmisti acaba?

Odnoliub- Mert Hakan YandaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin