İstanbul'a geleli 2 hafta gecmisti. Tatilimiz çok güzel gecmisti. Ailem Mertle çok iyi anlasmisti, özellikle Babam.
3 gün orada kalmış, sehrimize donmustuk. Ben yayinlarima donerken Mert idmanlara geri donmustu. Hersey bir rüya gibi geliyordu.
'Dicle katil misin, doğru söyle.'
"Ya kanka yemin ederim değilim. Oldurdugum adamı ben niye reportlayayim? Salak miyim ben?"
"Biraz salaklik var."
"Gokhan enişte meniste demem söverim 7 ceddine."
Dicle'nin dediğine kahkaha attim. Yayında katil kim oynuyorduk. Katil bendim ve tüm suçu Dicle'ye atiyordum. Herkes bana inaniyordu bu yüzden fazlasıyla egleniyordum.
Döndüğüm günün akşamı kizlar bana gelmis ve aramızdaki sorunları cozmustuk. Çok bir sorunumuzda yoktu zaten sadece kirginlik vardı onuda cozmustuk.
O gün Diclenin ağzını aramistim. Ismaille aralarinda birsey oldu mu, var mı diye. Başta biraz çekinsede konusturmustum. Konuştuklarını fakat birbirlerine uygun olmadiklarini anlamislardi. Bu beni ne kadar uzsede saygı duymustum.
"Yagizda beni takip edip duruyordu. Oda olabilir."
Ceyhun'un dediği şeyle konuşmaları dinlemeye başladım.
"Abi görev yapıyorum ben ya niye takip edeyim seni?"
"Ne bileyim öyle geldi bana."
'Yağız kesin katil.'
"Abla senle hiç karsilasmadik, nerden cikarttin?"
Dediği şeyle guldum. Sırayla herkesi suçlu diye gosteriyordum.
"Elis böyle herkesi suçluyor, kesin o katil."
Diclenin dediği şeyle anında itiraz etmeye basladim.
'Ya değilim ben katil, sucunuzu benim üstüme yikmayin.'
Ben ne kadar kendimi savunduysamda ikna olmadilar. Ben dicleyi reportlarken, herkes beni reportlamisti. Kaybetmistim yani.
'Aminiza koyayım sizin, Dicleye niye vermiyorsunuz?'
"Bana nasıl kıydın Elis? Bana,bana Filiz'ine?!"
Dediği şeyle kahkaha attım. Öpücük atarak yayına döndüm. Saat 9'a geliyordu. Bende yaklaşık 4 saattir yayindaydim. Tam vedalasacagim sırada telefonum caldi.
Mert arıyordu. Onu mesgule attım,tekrar yayına donunce tekrar aradı. Yine mesgule atınca tekrar aradı.
'Bir dakika.'
Kulakligimin bir tekini çıkartıp, aramayı yanitladim.
"Elis, niye acmiyorsun? Birsey mi oldu?"
Telasli sesiyle kendimi kötü hissetmistim.
'Aşkım yayindayim o yuzden açamadım.'
"Guzelim ödüm koptu. Bir şey oldu sandım."
'Yok birsey olmadi 1 dakika bekle, yayını kapatayim. '
Beni onaylayınca telefonu kapatmadan kenara koydum. Chatle vedalasip, yayını kapattim. Discord'danda çıkıp telefona geri döndüm.
'Geldım.'
"Nasılsın, nasil geçti yayın?"
'Guzeldii. Sen naptin?'
"Eve geçiyorum. Şey soracaktım sana benim 2 gün sonra maçım var, gelir misin?"
Sorduğu soruyla gulumsedim.
'Sorman hata sevgilim, istiyorsan gelirim tabikide.'
..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Odnoliub- Mert Hakan Yandaş
Fanfiction-TAMAMLANDI- Rusça bir kelime olan "Odnoliub". Hayatı boyunca tek bir kişiyi sevmiş olan, aşkı bir kere tatmış, kalbini sevdiğine açmış olan kişiye denir. Fan kurgusudur. Yazılan hersey hayal ürünüdür. 14.07.24.♡