Bellyache

4. Bölüm

Merhaba,

Öncelikle bölüme geçmeden önce kurgunun geçtiği yer hakkında minik bir bilgi vermeye geldim. Bu kurguda dünya üç ana bölgeye bölünmüş halde:

Nocturna (Vampirlerin yaşadığı bölge)

Vitalis (İnsanların yaşadığı bölge)

Nexum (Ticaretin ve çeşitli ırkların bir arada bulunduğu bölge)

Nocturna, vampirlerin yaşadığı karanlık ve mistik bir bölge. Vitalis, insanlardan oluşan canlı ve hareketli olan bölge. Nexum ise hem vampirlerin hem de insanların barındığı, ticaretin merkezi olan karmaşık bir bölgedir. Seonghwa ise Nexum'da. O bölgede vampirlerin yasadışı bir iş yapması ya da biri tarafından para karşılığında öldürülmek istenmesiyle av yapıyor ve para kazanıyor.

Son olarak sadece vampir ya da sadece insanların olduğu bölgelere büyük istisnalar dışında diğerlerinin girmesi yasak.

Diyeceklerim bu kadardı, herkese iyi okumalar <3

༒︎

4. Bölüm: Adım, sen ne demek istersen o olur

"Mars hakkında ne biliyorsunuz?"

Seonghwa, son birkaç gündür daha da azalan işleri yüzünden yarı öfkeli şekilde oturduğu koltuktan sormuştu. Bir tarafta Jongho araştırma yaparken diğer yandan Yunho da silahlarla alakalı yeni düzenlemeler yapmakla uğraşıyordu. Soruyu duymasıyla kafasını belli belirsiz kaldırmış, ellerini başının iki yanına koymuş halde öne eğilmiş avcıya hitaben konuşmaya başlamıştı.

"Son birkaç yıldır arada senin işlerini çaldığını ve kimliği belirsiz vahşi bir avcı olduğunu."

"Sen Jongho?"

"Ben az önce çok daha fazlasını öğrendim," diye başladı konuşmasına küçük olan. Dönen sandalyesinin yönünü bilgisayar ekranından Seonghwa'ya doğru çevirmiş ve gururla dikleşirken kocaman gülümsemişti.

"Kendisi aslında yıllardır arada ortaya çıkan, her avını gece geç saatlerde yapan kimliği belirsiz birisi. Bir ara popüler olan vahşi vampir ölümlerinin de yine bu avcının başı altından çıktığına dair bazı spekülasyonlar var. Ben de doğru olduğunu düşünüyorum çünkü ölüm biçimleri çok benzer. Öldürdüğü kişilerin hepsi vahşice katledilmiş hatta parçalanmış halde bulunuyor. Son zamanlarda ise saha işini şaşırtıcı derecede fazlalaştırdı. Normalde birkaç ayda bir falanken artık iki haftada hatta haftada bir ava çıkıyor-"

"Hepsinin aynı kişi olduğunu nereden biliyorsun?" diye konuşmaya hararetle devam eden çocuğun sözünü kesti Seonghwa. Karşılığında ise yine bilmiş bir gülümseme kazanmıştı.

"Çünkü artık imzasını bırakıyor," dedi heyecanla "öldürdüğü kişinin yanına onun kanıyla 'Mars' yazıyor."

"Bu iğrenç!" diye konuya dahil oldu Yunho. Birkaç kez görmek zorunda kaldığı ceset fotoğrafları gözünde canlanınca bile midesi bulanmıştı. "O sadece işini yapmıyor, o öldürmekten keyif alıyor. Açıkçası gözümde o kan emen canavarlardan pek farklı değil."

"Bence bu onu aynı zamanda çok daha çekici kılıyor. Kimliği, yüzü, sesi, her şeyi bir gizem. Onunla tanışmayı isterdim açıkçası."

Yunho duyduklarıyla suratını ekşitirken, Seonghwa aklında beliren soruyla Jongho'ya yönelik başka bir soru sormuştu. Sorusu her an başlayacak gibi duran tartışmayı bölmüştü. "Peki neden kendisine 'Mars' diyor, bunun hakkında bir şey biliyor musun?"