• K.İ. | Bölüm 30 - Mucizenin Meyvesi

114 17 0
                                    

Eveeeeet!!! Yeni bir bölüm geldi yayında. Sizlerle birlikte burada.

Bir sonraki bölüm haftaya cuma 19.00'da burada sizlerle.

...Lorensi size keyifli okumalar diler...

Bölüm Otuz - Mucizenin Meyvesi

Bir başkasının, hele ki tanımadığı birinin sevdiğine dokunması nasıl bir his olabilir ki? Nasıl bir duygu olabilir? Ömer Asaf işte nasıl bir duygu olduğunu tüm iliklerine kadar hissetmiş, sevdiği kızın çırpınışını fark edince ayağa fırlamıştı.

“Lan!”

“Ömer Asaf!”

Annesinin seslenişi bir kulağından girip diğerinden çıktı. Şuan gözü dönmüş ve öfkeye bürünmüştü adeta. İkra’ ya dokunmaya kıyamazken, canını yakmaktan korkarken o adamın o kirli ellerinin ona dokunuyor olduğunu görmek, midesini alt üst etmiş, aynı zamanda öfkelendirmişti.

“Taha, oğlum koş, koş valla öldürecek adamı!” dedi annesi Taha’ ya bakarak. Taha hızla arkasından koştu, İlker ve Ayaz’ da hızlı adımlarla eşlik etti. Herkes ayaklanırken, Ömer Asaf koşup, adamın İkra’ nın tutmuş olduğu kolunu tutup geriye atarak bir an bile düşünmeden yumruğunu adamın suratına geçirmesiyle İkra’ nın dudaklarından “Ömer Asaf!” diye bir çığlık firar etti.

“Lan sen kimsin!” diye bağırdı adamın üzerine atılacağı sırada abisi ve kuzeninin eşi onu tutarken. İlker kardeşine yaklaştı, İkra’ nın bembeyaz olmuş suratına baktı.

“İyi misin?”

İkra Ömer Asaf’ ın öfkeli suratına bakarak başını salladı. Ömer Asaf “gebertirim lan seni! Duyuyor musun gebertirim! Sen kimsin lan eşime dokunuyorsun!” diye bağırınca abilerinin elinden kurtulup bir yumruk daha geçirdi adamın suratına. Bir tane daha vururken, ayyaş adamın “abi yeter, özür dilerim” demesi ve elleriyle kendini Ömer Asaf’ ın ona karşı gelecek olan yumruklarına karşı siper aldı. Abisi Taha Ömer Asaf’ ı adamın üzerinden alırken, “tamam” dedi ve “sakin ol” diye ekledi.

Ömer Asaf hızla, bir eliyle kolunu okşayan İkra'ya döndü, az önce adamın tutmuş olduğu koluna bakmak için ceketin kolunu sıyırdı. İkra’ nın kızarmış ince bileğini görünce, tek eli yüzünü sıvazladı, ardından tekrardan adamın üzerine öfkeyle atılacağı vakit İkra bu sefer durdurdu onu.

“Tamam boşver, kendinde değil” dedi Ömer Asaf’ ın göğsüne elini koyup, onu olduğu yerde durdurarak, ayyaş adama bir başka yumruk daha atmasına engel oldu.

“Lan kalk git sende, ölmek mi istiyorsun hâlâ bakıyor!” dedi İlker adamı öfkeyle yerden kaldırırken. Adam sendelene sendelene yanlarından uzaklaşırken, Ömer Asaf tekrardan İkra'ya döndü. Kızarmış koluna baktı, ardından dişlerini birbirine yasladı. İkra hızla kolunu kapadı, “sakin ol” diye fısıldadı. Oysa Ömer Asaf' ın hiç sakin olmak gibi bir niyeti yoktu. Dokunmaya kıyamadığı eşine bir başkasının dokunmuş olması onu yeteri kadar öfkelendirmişti.

İkra’ nın korkmuş ve bembeyaz olmuş suratını görüp, bir de bedenen titrediğini fark edince hızla kendine çekti eşini ve sıkıca doladı kollarını omuzlarına ve elleriyle sevdiğinin saçlarını okşadı. Çenesi saçlarının tepesine yaslanırken, Taha, İlker ve Ayaz yanlarından yavaş yavaş uzaklaştılar. Ömer Asaf’ ın hiddetle kalkıp inen göğüsü, hala öfkeli olduğunun belirtisiydi. İkra yavaşça ayrıldı ondan, o bakmalara doyamadığı gözlerine baktı.

“Acıyor mu kolun?” diye sordu Ömer Asaf.

Hafif bir yanma hissetse de iki yana salladı İkra başını. Ömer Asaf ellerini İkra' nın başının her iki yanağına yasladı ve önüne düşen saçlarını kulağının arkasına çekti.

KURŞUN İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin