• K.İ. | Bölüm 1 - Tehlike

1.1K 48 441
                                    

Herkese merhaba arkadaşlar. Kurşun adlı kitabımı Kurşun izi olarak ve olay örgülerini değiştirmiş bulunmaktayım.

Çok farklı bir aksiyon yazmaya başladım. Umarım beğenirsiniz.

Başlama tarihinizi buraya yazar mısınız?

Ayrıca başlamadan 🎻 bırakırsanız çok sevinirim. Baş karakterimiz için önemli bir müzik aleti.

Instagram hesabım : lorensilorensi_0

...Lorensi size keyifli okumalar diler...

Bölüm Bir - Kaçırılan Doktor

Kavurucu güneşin yine her zaman ki gibi tepede yer aldığı bir güne uyanmıştım. Kollarımı geriye doğru esnetmiş, ağzımı gere gere sabah güneşine "merhaba" demiştim.

"İkra!"

Annemin her sabah kulaklarımda çınlayan sesi, bu sabahta kendini mahrum etmemişti. Kapımın, annem tarafından sert bir şekilde açılmasıyla, sırtımın anneme dönük olması benim için büyük bir şanstı. Yoksa sırtıma atmış olduğu yastık yüzüme isabet alsaydı, ikimiz arasında daha önce hiç yaşanmayan gerilimler ateşlenebilirdi.

"Kalacak mısın artık? Hastaneye geç kalacaksın!" Talepkar sesine karşı bedenimi ona bıkkınlıkla çevirerek, gözlerine yarım açık gözlerimle baktım.

"Neden her sabah böyle uyandırılmak zorundayım?" Soruma karşı kollarını birbirine bilmiş bir tavırla önünde bağlayarak, başını dikleştirdi. Benimkiler gibi kumral saçları başına örtmüş olduğu tülbentin altından kendini belli ederken, derin bir nefes aldım.

"Neden acaba?" dedi başını sağ omzuna doğru hafif eğerek. Kısa boyu ve kara kaşlarıyla bana bakmaya devam ederken, o açık kahve gözlerine baktım ve kendimi gülmemek için zor durdurdum.

"Sence bilsem sorar mıyım anne?" derken onun "annene cevap verme, kalk çabuk!" demesiyle odadan çıkması bir oldu. Tek kişilik yatağımın yan tarafında yer alan yastığı alıp yüzümü örtmem ile derin bir nefes aldım.

Kendisi bir ev hanımı olarak başımda bir diktatör gibi dolaşması artık sabrımı taşırmak üzereydi. Sürekli her sabah "kalk İkra, şunu yap İkra, hızlı ol İkra, hastaneye geç kalacaksın İkra" demesi kendimi bana yedi yaşında okula hazırlanan çocuklar gibi hissettiriyordu.

Bakışlarım duvarda asılı duran yelkovan ve akrebin bulunduğu saate ilişti. Saatin yedi olduğunu görmem, işe yetişmem için sadece iki saatimin kaldığını gösteriyordu. Ve her zaman ki gibi annem iki saat erkenden kaldırıyordu beni.

Ben ise onu umursamadan, gözlerimi beş dakika daha uyuyabilmek adına tekrardan birbirine yasladım.

🎻

"Babam nerede?"

"Bakkala gitti, ekmek almaya siz oturun hadi" diyen annem mutfağa girerken ben, odadan çıkan İlker' in elinde ki cüzdanıma bakıp gözlerimi büyüttüm.

"Sen!" dedim elimi ona doğru kaldırarak.

"Dur olduğun yerde ve bana ver o elindekini!" diyerek oturduğum sandalyeden kalkıp ona yaklaştım. Her sabah değil ama mutlaka hafta da bir iki kez cüzdanıma el atan ikizim İlker' e dil dökmekten ve yapma demekten yorulmuştum. Kazandığım parayı benden çok harcıyordu resmen.

KURŞUN İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin