Yepyeni bir bölümle geldim, şimdiden keyifli okumalar dilerim. Başlamadan oy vermeyi unutmayın canlarım. Bölümü erken attım, her an yeni bir bölüm gelebilir çünkü kitabı final yapmak istiyorum. Aklımda bin bir türlü hikayeler var.
Arkadaşlar siz de biliyorsunuz ki watpadde erişim engeli var ve vpn ile girmek ne kadar güvenli bilinmiyor. Bu yüzden kitabı Kitappad uygulamasından yayınlamayı düşünüyorum. Olurda vpn ile girilmez ise, kitabı okumaya Kitappad uygulamasından devam edebilirsiniz. Anlayışınız için tşk ederim.
...Lorensi size keyifli okumalar diler...
Bölüm Yirmi Bir - Seçilen Alyanslar
Sabahın erken saatlerinde erkenden kalkmış, Ömer Asaf ile rahat rahat odamda sesli bir konuşma gerçekleştirmiştim. Ardından hemen Akel aramıştı beni ve ben hastaneye gidene dek onunla konuşmuştum. O ise bana hiç beklemediğim bir anda ben aşık oldum demişti ve ağzımın bir karış açılmasına neden olmuştu.
"Kime?" diye sorunca, "askere" demesiyle bu sefer de kaşlarım çatılmıştı.
Hangi asker diye sorunca, o aniden Yiğit dediği vakit, yüzümde belli belirsiz bir tebessüm peyda olmuştu. Akel'le konuştuktan sonra dayanamayıp bunu Ömer Asaf'la paylaşmıştım. O ise biliyorum deyip, "Yiğit söyledi" diyerek gülmüş, ve "seni seviyorum" diyerek vedalaşmıştı benimle.
Hastanede öylece oturup, kahvemi yudumlarken, aynı zamanda internette geziniyordum. Hem geziniyor, hem de Ömer Asaf'ın paylaşmış olduğu fotoğrafları beğeniyordum. O yakışklı pozları ve gülümseyen gamzelerine bakıyor, hiç beklemediğim bir anda kıkırdıyordum.
Hayatıma girdiği güne, ilk günden itibaren şükrediyordum. Dua ediyor ve Allah'a onu karşıma çıkardığı için şükrediyordum. Onlarca doktorun arasından beni kaçıran o teröristlere neredeyse teşekkür edebilirdim. Eğer beni kaçırmamış olsalardı, ben onunla karşılaşmayabilirdim. Gerçi babamın arkadaşının oğluydu. Yine tanıştırdım ve ona yine ilk gördüğüm an aşık olurdum. Bugün birşey fark ettiğimi öğrendim.
Ömer Asaf'a hiç seni seviyorum demediğimi. O bana ne zaman seni seviyorum dese, ben bende diyerek karşılık verirdim. Oysa ki ona seni seviyorum demem gerekiyordu çünkü yakında kocam olacaktı. Kocam ve kimseden gizlememe gerek kalmadığım erkek arkadaşım. Hatta belki bugünden itibaren artık onunla el ele kimse bizi görse de birşey demeyecek rahatlığıyla dolaşacaktım sokaklarda.
Akel'in de en az benim kadar mutlu olmasını istiyordum. Mutlu ve bir o kadar da aşık. Ömer Asaf'la aramdaki ilişkide, bu süreçte hep yanımda oldu. Belki de ben o gün o çay bahcesine gitmeseydim, Ömer Asaf hayatımdan tamamen çekip gidecekti. Ve ben hayatımın en büyük hatasını yapmış olacaktım. Ama ben o gün oraya Akel'in lafıyla gittim ve dünyanın en mutlu kadını oldum. Ben onu sevdim, o beni. O bana yeni bir hayat teklif etti ve ben bu hayata ilk adımı, ne kadar çok korkuyor olsam da kabul ettim. Evlenmekten korktum çünkü mutsuz bir evlilik geçirecek olduğumdan korktum. Ama ben eminim ki Ömer Asaf bana en mutlu hayatı elinden geldiğince sunacaktı.
Bu gece herşeye bir açıklık getirecek, hastaneden çıkar çıkmaz ailemle Ömer Asaf'ların evine gidecektik. Dışarıda deli gibi yağmur yağıyor ve hava üşütür cinstendi. Telefonumun ekranını kapadım, kahvemden son yudumu alıp, ayağa kalktım ve hastane koridorlarında dolaşmaya başladım. Acilde sabahtan beri durmadan ufak hastalara bakıyor, reçete yazarak evlerine geri gönderiyordum.
Yusuf hocamla koridorda karşılaşırken, o bana gülümseyerek selam verdi ve yanımdan geçti. Ellerimi önlüğümün cebine yerleştirdim ve bir an önce akşam olmasını heyecanla diledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURŞUN İZİ
ActionTerörler tarafından kaçırılan genç doktor, kendini hiç beklemediği bir anda mermilerin içinde bulur. Terör örgütü liderinin yaralanması ve göğsüne saplı kurşunu çıkartmaları için kaçırılan doktor, ve doktorun orada olduğunu bilmedikleri için operas...