30. bölüm-final

2.2K 109 10
                                    

_Bir masalın daha sonuna geldik. Sizden tek istediğim bol bol yorum yapın. Biraz düşüncelerinizi okumak istiyorum._

.....

Günler su misali akıp gidiyordu. Güneş yeni yeni doğmaya başlamıştı. Yanımda yatan Aram'ın yanağına minik bir öpücük bırakıp banyoya doğru ilerledim. Son günlerde hiç iştahım olmuyordu sürekli küsüp duruyordum. Banyoya doğru ilerleyip önce elimi yüzümü yıkadım ardından üstümü değiştirip aşağıya indim. Helin çok güzel bir kahvaltı masası hazırlamıştı ama bana yemek kokusu geldiğinde midem bulanıyordu. Sabah sabah buna katlanmak aşırı sinir bozucu bir şeydi."Yenge?" Helin'in ona seslenmesi ile arkasına döndü."Çaydanlıklar mutfakta kaldı getirir misin?"

Demesiyle başını olumlu anlamda sallayıp mutfağa doğru ilerledi. Ocağın üzerinde duran Çaydanlıkları alıp masanın üzerine koydu. Konaktakiler yavaş yavaş uyanmaya başlamıştı bile. Leya elinden tuttuğu kuzeni savaş ile merdivenlerden iniyordu bir an babasının sesini duyar duymaz savaşın elini bıraktı. İclal gülmüştü bu görüntüye karşı. Aram kızını küçücük bir çocuktan bile kıskanıyordu. Minik kızını kucağına alarak masaya doğru ilerlediler."Baba sakalların batıyor."

Babasının onu öpmesini seviyordu lakin sakalları batıyor ve canını açıyordu."Tamam babacığım öpmem bir daha." Dediğinde dudak büzdü Leya bunu kast etmiyordu. Onu kucağından indiren babasına bakmadan annesinin yanına ilerledi." Babam artık beni sevmiyor." Bacağına yapışan kızının neden böyle bir şey dediğini anlamamıştı. Yavaşça kucağına aldı. Yüzüne düşen bir kaç saç telini kullağının arkasına attı."Neden böyle bir şey dedin?"

"Beni öptüğünde sakalların batıyor dedim ve oda bir daha öpmem dedi."

Şaşkın şaşkın baktı minik kızına gerçekten buna mı bozulmuştu?"Annecim ben ve babam seni çok seviyoruz baban onu kötü bir niyet ile söylememiş ki." Çabuk kırılıyordu o ne kadar buna dikkat ederken konuşsa da Aram bazen fark etmeden onu kırıyor du. Annesinin kucağında oturan kızını hemen çekip aldı. Yanağına art arda öpücükler bırakmıştı. Kızı cam gibiydi çabuk kırılıyordu. Onu öpen kızına sıkı sıkıya sarıldı. Kahvaltı ettikten sonra herkes işinin başına geçmişti Leya ise annesinin isteği üzerine babası ile şirkete gitmişti. Rojin Xanım ve eşi Mustafa ağa ise bir kaç günlük ağrıya gitmişlerdi. Koskoca konak İclal ve eltisi Helin'e kalmıştı.

Oturmuş birlikte kahve içip sohbet ediyorlardı."Son günlerde üzerimde bir ağırlık var." Demişti İclal mide bulantısı baş dönmesi derken aklında tek bir soru vardı bunu Helin dile getirdi."Sen hamilesin." Haklı olabilirdi çünkü regl'i geçilmişti ama normal bir gecikme olabilirdi Aram'a ümit vermek istemiyordu."Bilmiyorum Helin." Kahvesini hızla bırakıp İclal'e döndü."Gebelik testim var istersen yap."

Eğer hamile ise bunu Aram ile beraber öğrenmek istiyordu. Başını iki yana doğru salladı."Eğer böyle bir şey varsa ben bunu tek başıma değil Aram ile öğrenmek istiyorum." Dediğinde Helin konunun üstünde çok durmamıştı.

.....

"Baba bu ne?"

Leya eline bir dosya almıştı gördüğü herşeyin ne olduğunu soruyordu Aram ise hiç bıkmadan ne olduğunu söylüyordu."Dosya onlar kızım şimdi gel ve otur biraz sonra sana portakal suyu getirirler." Dediğini yaptı Leya elindeki dosyayı yerine yerleştirip oturdu. Sesiz bir çocuktu Aram en çokta bu huyunu seviyordu. Dalgalı olan saçlarını kime çekmişti bilmiyordu ama ona çok yakışıyordu. Annesine değil ona benziyordu lakin annesine benzesin isterdi.

Mardin Gelini (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin