9

75 0 0
                                    

Aradan geçen üç günün bana iyi geleceğini düşünmüştüm, ama yanılmıştım. Onu görmediğim üç gün, beni sadece daha kötü hissettirdi. Ellerinin dokunuşundan uzak kalmıştım üç gündür, kendimi eksik hissediyordum. Onunla yakın olmadan önce de bir ateş vardı içimde, ama küllerle bezenmişti, o ise iki günde bu ateşi harlamıştı sanki. Şimdi ise çekmişti elini ateşimden, beni kendimle yanmaya mahkum bırakmıştı. Gün boyunca çıkmadı karşıma, kaç saattir bir gözüm kapıdaydı, ama gelmemişti. Koridorda bile hissetmemiştim varlığını, sadece arabasını görmüştüm aşağıda. İstemiyor muydu artık beni?

İçim çok karışıktı, ama artık onu görme isteğim daha ağır basıyordu. Yanına gitmek istiyordum, ama çekiniyordum. "Buna sen karar vermeyeceksin, aramızda bazı kurallar var..." demişti bana, acaba kızar mıydı yanına gitsem? Tekrar geldi aklıma bana dokunuşları, ıslanmaya başladığımı hissettim, bacaklarımın arası karıncalanıyordu. İçimdeki istek git gide büyüyordu. Ani bir kararla, kalkıp önlüğümü çıkardım ve hızlı adımlarla laboratuvardan çıktım.

Koridor sessizdi, çoğu kişi çıkmış olmalıydı. Yürüyerek kapısının önüne geldim, gözlerim kapının yanında yazan ismine takıldı, kalbim tekledi. Buraya kadar gelmiştim, artık geri dönüşü yoktu. Elimi kapıya götürüp iki kere tıkladım, sonra kapıyı açtım. "Gelebilir miyim?" dedim hafif bir sesle. Masasında oturuyordu, gözü bilgisayar ekranındaydı, eli çenesinde bir şeyler okuyordu. Gözleri bana döndü ve hafifçe kafasını salladı.

İçeriye girdiğimde, adımlarım tereddütlüydü, ama kararım kesindi. "Ne oldu, bir şey mi istiyorsun?" dedi, sesinde bir merak, ama aynı zamanda sınayan bir ton vardı. Hiçbir şey olmamış gibi sorduğu bu soru beni bir an duraklattı, ama pes etmedim. Başımı kaldırıp ona bir bakış attım, sonra arkamı dönüp kapıyı kapattım, kilidi çevirdim sakince. Tekrar ona döndüğümde bu sefer daha rahattı, bir eli masada, sandalyesinde geriye yaslanmış ve masadan geriye gitmişti biraz. Yüzünde anlık bir gülümseme oluştu, sonra ifadesini toparladı. Anlamıştı ona geldiğimi. Yanına geldim birkaç adımda, önünde duruyordum. Gözlerimde bir teslimiyet, ama aynı zamanda derin bir istek vardı. Sandalyede oturan bedenine doğru yaklaştım ve bir anlık cesaretle kucağına oturdum. Ellerimi yavaşça omuzlarına koydum, yüzü yüzüme çok yakındı.

"Senin olmak istiyorum," dedim fısıldayarak, sesim yumuşak ama belirgindi. "Her şekilde, her an. Ne zaman istersen, seninim."

Sözlerim içimde bir kıvılcım çakmış gibiydi. Bir anda boştaki kolunu alıp belime sardım, bu sözlerim beni hem utandırmış, hem de onu daha çok istememi sağlamıştı. Bir şey söylemedi, sadece bakmaya devam etti bana, gözlerinde hem arzu hem de bir zafer vardı. O an bunun sadece bir oyun olduğunu anladım, ben onun için sadece bir oyundum. Bilerek yaklaşmamıştı bana günlerdir, ayağına gelmemi istemişti. Ben ise istediğini seve seve yapmıştım, mağlubiyet beni bir an yıktı, sonrasında kendimi toparladım hemen. Başımı kaldırıp gözlerine baktım tekrar, onu karşısında mağlup olmuştum, ama bırakamazdım, bu saatten sonra ona mağlup olmak bile benim için bir nimetti. Kararlılıkla konuşmaya devam ettim:

"Beni istediğin gibi yönlendir, ne istersen onu yapacağım," dedim gözlerimi gözlerine dikerek. Durdu, masadaki elini belime sardı, diğer eliyle ise öne gelen saçımı yüzümden çekti ve yanağımı okşadı. Hiçbir şey söylemiyordu, sadece beni izliyordu. Dokunuşunun etkisiyle gevşedim, gözlerimi kapatarak avucuna yasladım yüzümü. Yavaşça okşadı yanağımı, kulağıma eğilerek bu akşamki tek sözünü söyledi:

"Sonunda..."

Bu kelime, içimdeki tüm gerilimi bir anda çözdü. O an her şey netleşmişti; aramızdaki oyun bitmiş, teslimiyetim kabul edilmişti. İstediği buydu; beni bu noktaya getirmek. Artık ona aittim. Onun olmuştum ve bunu ikimiz de biliyorduk. O an, gözlerindeki o derinlikte kaybolmuşken, içimde bir mutluluk dalgası yayıldı. Belirsizlik ve karmaşa sona ermişti; şimdi sadece ona ait olmanın getirdiği huzur kalmıştı. Bu andan sonra ise sadece nefes alış verişlerimiz ve benim inlemelerim yankılandı odada.

Yasaklı ÇizgilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin