28

23 0 0
                                    

Sabah müthiş bir mide bulantısıyla uyandım. Havalar hala soğuktu ve ben sanırım midemi üşütmüştüm. Yataktan kalkarken başımın dönmesi ise cabasıydı. Hiçbir şey yiyemeden evden çıktım. Yolda bir simit almak istesem de kokusu iyice midemi bulandırmıştı. Kampüse girdiğimde Gonca'ya kahvaltı edip etmediğini sordum. Onunla kampüs içindeki açık büfe bir kafede buluşmak için sözleştik. Açtım ve gücümü toplamam için bir şeyler yemem lazımdı, orada illaki yiyebileceğim bir şeyler vardır diye düşündüm.

Kafeye girdiğimizde gördüğüm pankek ve çikolatalı sos iştahımı açmıştı, sanırım regl olmak üzereydim. Normalde pek tatlı sevmesem de reglim yaklaştığında böyle olurdum. Masaya geçtiğimizde beklemeden yemeye başlamıştım. Sanki bir anda midemi boşaltmışlardı. Kafamı kaldırdığımda Gonca'yı bana bakarak gülerken yakaladım. Gülüşlerinin arasında "Noldu kızım, tatlı mı aşerdin sabah sabah?" dedi, önce ne dediğini anlamadan güldüm. Sonrasında jeton düştü, olabilir miydi? Saçmalama dedim kendi kendime, korunuyorduk biz. Sabahki halim geldi aklıma, mide bulantım, başımın dönmesi, şimdi de bu iştahım... Evet, belirtiler benzerdi, ama regl olacağım için böyle oluyordu, biliyordum. 1 hafta gecikmişti, ama benim zaten hiç düzenli bir regl takvimim olmamıştı, ondan böyle vücudum sapıtıyordu ara sıra. Kafamdaki düşünceleri silip attım, olamazdı. Gonca'ya dönüp sohbet etmeye devam ettim.

Öğleden sonra koridorda yürürken, karşıdan da onun geldiğini gördüm. Gülümsemek istedim, ama bir anda gözüm karardı, aniden duvara tutundum. Başım yere eğik, gözlerim kapalıydı. Dokunuşunu hissettim belimde, gözümü açtığımda endişeli bir şekilde bana bakıyordu. "İyi misin?" diye sordu aceleyle, başımı salladım hemen, daha fazla endişelenmesini istemiyordum. "Bu aralar hasta gibiyim biraz, midemi falan üşüttüm sanırım." dedim. Gözlerinde rahatlama gördüm konuşmaya başlayınca, bir nefes verdi ve "Eve git bugün, yarın devam edersin." dedi yumuşak bir sesle. Onu reddedecek halim yoktu, ona belli etmemeye çalışsam da üzerime bir ağırlık çökmüştü. Başımı sallayarak onayladım onu, 1 saat sonra metrodan inmiş, otobüsle eve gidiyordum.

Yolda sabahki konuşmamızı düşünüyordum Gonca'yla. Olabilir miydi gerçekten? O sağlıklı bir adam, ben sağlıklı bir kadındım, korunuyorduk ama sonuçta hiçbir yöntem tamamen korumazdı. İçimdeki endişeleri durdurmam lazımdı, otobüsten inmem gerekenden önce indim ve önümde duran eczaneye doğru ilerledim.

Bir saat sonra, elimdeki teste bakıyordum, yatağıma oturmuş, başımı elime yaslamıştım, çift çizgi ise bana göz kırpıyordu. Hiçbir tepkim yoktu, sanki ruhum içimden çekilmiş gibiydi. Ağlamak istiyordum, ama gözümden yaş akmıyordu bile. Bir yandan içinde bulunduğum durumun ağırlığı beni boğarken, diğer yandan geleceğim için duyduğum endişelerle doluydum. Her şey bir anda karışmıştı. Hayatımda belirsizlikler, hayaller ve korkular birbiriyle çarpışıyordu. Kulağıma çarpan seslerle irkildim, sanki birkaç ay sonrasını yansıtıyordu kafamın içinde dolaşan sesler: "Metresin çocuğu".

Kendimi toparlamaya çalışırken, aklımdan geçen düşünceler bir türlü durulmuyordu. Belki de bu yaşananlar bir hata, belki de her şey sona ermeliydi. "Bunun olması mümkün değil," diye tekrarladım içimden. Aklıma okulum geldi, güzel bir kariyere sahip olmak istiyordum, çocuk sahibi olmak hiçbir zaman aklımın ucundan geçmemişti. , üstelik bunun zamanı da değildi. Gözümün önünde bir kız çocuğu belirdi bana benzeyen, ona doğru koşarak "Babacığım!" diye bacağına yapışıyordu. Benim gibi bakıyordu ona, aşkla... Onun masumiyetine karşı, içimdeki kaosla yüzleşmek zorundaydım. "Ama ben ona nasıl bir hayat sunabilirim?" diye düşündüm.

Gözümün önüne onu aşağılayacak insanlar geliyordu, söyledikleri iğrenç şeyler zihnimde yankılanıyordu, bana atacakları lafları duyuyordum. Ellerimi yüzüme kapattım, mantıklı düşünmem lazımdı.Yavaşça kalkıp pencereye doğru ilerledim. Dışarıdaki dünyayı izlerken, hayatın nasıl devam ettiğini düşündüm. Herkesin bir yolda ilerlediğini, kendi hikayelerini yazdığını görmek beni bir nebze olsun rahatlattı.

Yasaklı ÇizgilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin