I Wanna Kiss You, Again.
Belinden güç alarak dudaklarıma yakınlaşmaya başladı. Ona yardım ederek bende ona yaklaştım. Çok yakındık.
Yüzüncü kez.
Onu öpecek miydim bilmiyordum. Öpmeli miydim? Öpmek istiyor muydum? Kesinlikle. Pembe dudakları karşımda tüm çekiciliğiyle öpülmeyi bekliyordu.
Dudaklarımız sonunda birleştiğinde bu sefer bekledim.İlk öpüşmemizde onu ben öpmüştüm. Ve şimdi sıra ondaydı.
Sonunda skorumuz 1-1 olmuştu. Çünkü beni öpüyordu. Kesinlikle öpüşme üzerine mastırı falan olmalıydı bunun çünkü... Lanet olsun çok güzel öpüyordu. Öpüşüne karşılık vermeye başladığımda gülümsedi. Onu öperken gülümsemesi garip olmuştu. İlk kez öperken gülen biri... İlk.
Nefessiz kaldığımda ondan ayrıldım. Ama uzaklaşmadım. Hala çok yakındık.
"Nefes alamadım," dedim yavaşça.
"Ne güzel almayalım işte," kıkırdadım. Kucağımdan kalkıp oturur pozisyona geçti.
Saçları ben üzerine eğildiğim için dağılmıştı."Şey.." dedi. Koltukta bana doğru yaklaşarak aramızdaki mesafeyi yok etti. "Ben..." ne söyleyeceğini merakla beklerken gözlerimin içine doğru baktı. Önüme düşen saçımı geriye ittirdi. Yüzünü yüzüme eşitledi. "Lanet olsun, seni tekrar öpmek istiyorum." Dudaklarıma bakarak konuşurken, beklemeden tekrar öpmeye başladı.
Elim refleks olarak ensesine doğru gitti ve saçlarına doğru yola çıktı. Yaptığım harakete karşı boğukça inledi.
Upss, Bradford Lisesi'nin popüler çocuğunu, Anissa Digger inletiyor!
Tanrım bu çocuk beni öpüşüyle bile eritebiliyordu.
Büyük eli çıplak bacağımı kavradığında bir an daha ileri gidebileceğini düşündüm. Ve tam o anda zil çaldı.
Zil mi?
Basıldık!
Ne basılacağız ya, ne yaptık ki? Yaptığımız şeyler sır olarak kalmalı. Umarım Zayn düşüncelerimin bu kısmını okuyabiliyordur.
Ellerimi Zayn'in göğsüne koyup yavaşça ittirdim. "Kapı, Zayn." omuz silkti.
"Umrumda değil." gözlerimi devirdim.
"Kalk hadi." Oflayarak üzerimden kalktı.Tanrım! Zayn'in dudağı kıpkırmızıydı. Hızlıca ayağa kalktım. "Zayn!" Diye bağırdım yavaşça. "Fikrini mi değiştirdin?" Dedi çarpık gülümsemesiyle. Sehpanın üzerindeki peçeteyi alıp dudaklarını iyice sildim. Kendi dudağımın kenarını da silince güldü ve kapıyı açtı.
Hah, siz eksiktiniz.
Cara ve Harry.
" A-aniss? Burada ne işin var?" gözlerimi devirdim.
"Zayn'den özür dilemeye geldim." Cara, ceketini asıp yanıma geldi.
"Ee barıştınız mı bari?" Zayn, Harry'e döndü.
"Barışmam için herşeyi yapıyor." Zayn'e bakıp gözlerimi kıstım.
"Anissa, ateşli bir öpücüğün Zayn'e yeterdi bile," Harry'nin dediklerine karşılık suratımın yandığını hissediyorum.
"N-ne öpmesi be! Saçmalama ne öpmesi! Ne öpeceğim ben bu odunu? Öpmem hiç." Zayn kahkahalarla gülerken Cara ve Harry de bana bakıyordu.
Sanırım rezil olmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Drugs And Passions // zjm
FanfictionBradford Lisesi. İki kişiden sorulurdu. Bradford da öyle. Ama bu iki kişinin çok anlaştığı söylenemezdi. Hatta birbirlerinden nefret ediyorlardı. Hey, en büyük aşklar neyle başlar demiştiniz?